Başbakan açıkladı: 7 temel sektörde özel teşvik

Başbakan Binali Yıldırım, "Birçok alanda ama özellikle de katma değer katkısı yüksek olan sektörlerde yatırım önceliği bizim ekonomi politikaları bakımından desteklenecek. Bunlar nedir? Bunlar, bilişim sektörüdür, kimya sektörüdür, lojistiktir, buna benzer 7 temel sektörde ayrıcalıklı özel teşvik uygulamaları da yürürlüğe girecek." dedi.

Yıldırım, Başbakanlık Dolmabahçe Ofisi'ndeki Türkiye Yatırım Danışma Konseyi Dokuzuncu Toplantısı'nın ardından düzenlenen basın toplantısında, 15 Temmuz'daki darbe girişimine rağmen Türkiye'nin ekonomisinde sıkıntılı durumun yaşanmadığını, ekonomideki reformların kesintisiz yapılmaya devam ettiğini dile getirerek, "Bugün toplandığımız küresel yatırımcılar da Türkiye'de darbe girişiminin, yatırımcıların gelecek planları, projeleri açısından herhangi bir tereddüde meydan vermediğini ve bu yöndeki kararlarında değişikliğe gitme ihtiyacı duymadığını bir kez daha teyit etmişlerdir." diye konuştu.

Başbakan Binali Yıldırım, küresel yatırımcıların, Türkiye'yi artık gelecek yıllar için bir bölgesel yönetim merkezi olarak kabul ettiğini belirterek, "Sadece Türkiye'ye yatırım değil, aynı zamanda Türkiye merkez olmak üzere Afrika, Ortadoğu, Orta Asya, Doğu Avrupa gibi bölgelerin de yönetimini Türkiye üzerinden yapma yönünde kararları var. Bu bakımdan beklentileri var. O beklentilerin bir kısmı zaten halloldu, bir kısmını önümüzdeki süreç içerisinde tamamlamış olacağız." dedi.

"Ekonomi ile ilgili yapısal reformlar", "Orta Vadeli Plan ve Türkiye ekonomisinin yatırımın artırılmasına yönelik düşünceleri", "2017 bütçesinde kamu yatırımının yüzde 30 artırılması" gibi konuların ele alındığını belirten Yıldırım, Türkiye'nin orta ve uzun vadede gerçek üretime, istihdama dayalı bir yatırım strateji ekonomik öngörüsünün olduğunun toplantıda bir kez daha teyit edildiğini aktardı.

Başbakan Yıldırım, ekonominin dinamik bir alan olduğuna değinerek, şunları söyledi:

"Gelişen küresel şartlara göre eğer tedbirlerinizi anında almazsanız, bunun sonuçları ülkeye olumsuz yansıyabilir. Bunun da farkındayız. Bu nedenle Türkiye 2003'ten beri, 2009 büyük kriz dışında, 27 çeyrek hep büyüyerek geldi. Milli gelirini 3'e katladı ve bütçe açığını, cari açığı, uluslararası kabul edilebilir seviyelerin çok altına düşürdü. Bankacılık sisteminin direnci asla ve asla azalmadığı gibi arttı da. Sermaye yeterlilik oranları bugün yüzde 16'lara vurmuş durumda, standartların iki katında. Bundan sonra bankalarımızın hedefi de KOBİ'ler başta olmak üzere gerçek ekonomiye daha fazla kaynak aktarmak yönünde olacak."

Birçok alanda ama özellikle katma değeri yüksek olan sektörlerde yatırım önceliğinin ekonomi politikaları bakımından destekleneceğini belirten Yıldırım, aralarında bilişim, kimya, lojistik sektörlerinin aralarında bulunduğu 7 temel sektörde ayrıcalıklı özel teşvik uygulamalarının yürürlüğe gireceğini bildirdi.

"Küresel yatırımcılar, Türkiye'yi  bölgesel yönetim merkezi olarak kabul ediyor"
Başbakan Binali Yıldırım, "Bölgesel olarak öncelikli yerlerimiz var. Teşvikte konfeksiyon usulünden ısmarlama usulüne geçiş yapıyoruz. Bunlarla ilgili hükümetimizin, ekonomi yönetimimizin yaptığı çalışmaları yatırımcılarla paylaştık ve onların gelecek hedeflerini öğrenme fırsatı bulduk. Küresel yatırımcılar, Türkiye'yi artık gelecek yıllar için bir bölgesel yönetim merkezi olarak kabul ediyor. Sadece Türkiye'ye yatırım değil, aynı zamanda Türkiye merkez olmak üzere Afrika, Ortadoğu, Orta Asya, Doğu Avrupa gibi bölgelerin de yönetimini Türkiye üzerinden yapma yönünde kararları var. Bu bakımdan beklentileri var. O beklentilerin bir kısmı zaten halloldu, bir kısmını önümüzdeki süreç içerisinde tamamlamış olacağız." diye konuştu.

"Demokrasimiz bu darbe girişiminden güçlenerek çıktı"
Başbakan Yıldırım, yatırımcıların duymak istediği üç önemli konunun olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

"İstikrar ve güven. İstikrar ve güvenin Türkiye'de çok uzun süreden beri devam ettiği, hatta 15 Temmuz darbe girişimine rağmen istikrarda ve güvende bir bozulma, tereddüt olmadığı gibi, daha da demokrasimiz bu darbe girişiminden güçlenerek çıktı. Dolayısıyla küresel yatırımcılar için, yerli yatırımcılar için, herkes için bundan sonra öngörülebilirlik... Geleceğe yönelik hesaplarını, kitaplarını daha iyi yapabilecekler. Biz burada ne yaptık iştah kabartıcı. Konu sadece güzel öğle yemeği değil. Aynı zamanda Türkiye'de yatırım ortamının iyileşmesine yönelik 100 maddeyi, geçen haziran ayından bugüne kadar yaptığımız düzenlemeler var, yapısal dönüşümler var. Türkiye Varlık Barışı, vergi barışı, stok affı vs birçok konular var. Şirket kurulmalarının maliyetlerinin düşürtülmesi, maliyetlerinin azaltılması, şirket kapatmaların keza daha basitleştirilmesi. Bunun yanı sıra hileli iflasların önlenmesi, küresel yatırımcıların Türkiye'deki oturumlarının kolaylaştırılması, beyin göçünün tekrar getirilmesi, tersine beyin göçü başlatılması, ayrıca yatırımcıların karşılaştıkları özel sorunlar da var."

Bunların hepsini enine boyuna konuştuklarını dile getiren Yıldırım, "Bir de özel olarak firmaya ve yatırımcıya mahsus adeta ısmarlama elbise gibi bir yatırım şekli var. Bunu devreye aldık." ifadesini kullandı.

Teşvik yönteminin olduğunu, bu yöntemin uygulamaları hakkında bilgi verdiklerini anlatan Yıldırım, "Bir genel teşvik var, bir de bazı yatırımlara mahsus özel teşvikler var, ilave teşvikler var. Bunları konuştuk. Özellikle Doğu ve Güneydoğuda son aylarda ortaya koyduğumuz yatırım destek hamlesi, cazibe merkezleri oluşturma projesi hakkında da kapsamlı bilgi verdik. Bilişim sektörünün geliştirilmesi ve Sanayi 4.0 ile ilgili hazırlıkların tamamlanması, daha birçok konuda hakikaten küresel ve yerli yatırımcıların merak ettikleri, bekledikleri konuları bütün ayrıntılarıyla ele aldık. Ayrıca beklentilerini de yatırımcıların öğrenme fırsatı bulduk. Çok verimli, faydalı bir toplantı gerçekleştirmiş olduk."

"Bu terör örgütü, bütün dünya için tehlikedir" 
Başbakan Binali Yıldırım, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in ülkedeki FETÖ yapılanmasına yönelik çalışmalarına işaret edilerek sorulan "Bu örgütün hükümranlığını sürdürdüğü Türk Cumhuriyetleri var. Sizce bu ülkeler Türkiye için bir problem odağı olarak görülebilir mi?" şeklindeki soruyu, "Diğer Türk Cumhuriyetleri de Azerbaycan'ı örnek alıp, bunları yapacaklar. Orada bir tereddüdümüz yok. Bu terör örgütü, bizim için tehlike değil, bütün dünya için tehlikedir. Bunların faaliyette bulunduğu ülkelerin hiçbiri emniyette değildir. Kardeş Azerbaycan'ın bu konuda çok hızlı bir duyarlılık göstererek, bu örgütün bütün varlığını sona erdirmesini takdirle karşılıyoruz. Diğer dost ve kardeş ülkelerin de aynı yolda kararlar alacağını biliyoruz, onlarda endişemiz yok." şeklinde yanıtladı.