ANKARA - Kente günlerce korku salan ve gündem olan Gaziemir’deki radyoaktif istif alanı Bağımsız İstanbul Milletvekili Levent Tüzel’in soru önergesiyle bir kez daha gündeme geldi.
İzmir’de yaşanan sorunlarla oldukça ilgili bir görüntü çizen ve geride kalan hafta Şifa Üniversitesi’ne kiralanması büyük tartışma konusu olan Buca’daki De Jongh Köşkü’yle ilgili de bir önerge hazırlayan Vekil Levent Tüzel bu Gaziemir’deki radyoaktif atık alanı için ne tür önlemler alındığını sordu.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yanıtlanması üzerine verilen önergede bir kurşun fabrikasının atıklarıyla dolu alanın Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tarafından toprakla örtüldüğü ve bu durumun çevre için sakıncalarına vurgu yapıldı.
Önergeyle, Gaziemir’e korku saçan alanla ilgili olarak Bakanlık düzeyinde ilk bilgilendirme de kayıtlara geçmiş oldu.
TELLE ÇEVİRDİK!
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, TAEK’in hangi bilimsel dayanağa göre radyoaktif atığın üzerini tonlarca toprakla örttüğü sorusuna yanıt vermezken, tesisin tamamının İzmir Valiliği bünyesinde oluşturulan çalışma grubunun kontrolünde söz konusu firma tarafından“tel çit ile çevrildiğini” ve “güvenlik noktalarının” oluşturulduğunu bildirdi.
Bayraktar, TAEK’in alanda bulunan atık miktarını tespit etmek üzere jeofizik etüt yapılması ve yeraltı suyuna etkilerinin saptanabilmesi için gözlem sondaj kuyularının açılması çalışmalarına da başladığını bildirdi.
Bayraktar, İzmir Valiliği nezdinde DSİ, İZSU Genel Müdürlüğü ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkililerinin katımıyla yapılan toplantıda sondaj ve etüt çalışmalarının Ege Üniversitesi, İZSU ve DSİ koordinasyonunda yapılmasının kararlaştırıldığını belirtti.
Cumhuriyet Gazetesi’nin haberine göre bakanlığın tedbir raporu çevre ve çevre sakinleri adına hiç tatmin edici değil… Zira Çevre Mühendisleri Odası’ndan gelen açıklama alınan önlemlerin vahimliğine vurgu yapıyor.
ÇMO Başkanı Baran Bozoğlu radyoaktif atığın üzerinin toprakla örtülmesinin, tedbir olarak da alanın çitle çevrilmesinin Türkiye’de halen nükleer atıklara ilişkin ulusal ve yerel düzeyde sorunun çözümünde hareket edecek, riski ve afeti yönetecek bir yapının olmadığını gösterdiğini kaydetti.
Kontrol noktası ve atığın bulunduğu alana çitler konulmasının sorunun çözümü olmadığına işaret eden Bozoğlu, şunları dile getirdi: “Bu yaklaşım, ülkemizdeki tehlikeli atıklar için de aynı algıya mı sahip? O zaman, radyoaktif atık gibi ciddi bir sorun olan tehlikeli atıkların da üstünü toprakla örtüp etrafını çitle çevirelim. Radyoaktif atıktan koşarak kaçılamaz. Etrafı çitlerle çevrili bir alan her türlü doğa olayına, insan ve canlı sirkülasyonuna açıktır. Yağmur, rüzgâr ve bölgedeki her türlü canlı bu kirliliği taşımaktadır. Ortaokul coğrafya dersine giren herhangi bir öğrenci bile bunu bilebilir. Ya herhangi bir radyoaktif kirlilik yoktur desinler ve çitleri kaldırıp kontrol noktalarını iptal etsinler ya da kirlilik olduğunu kabul edip yapmaları gerekeni yani atıkları oradan alarak uygun koşullarda depolanmasını sağlasınlar. Aksi takdirde, çevre sorunları ve halk sağlığı konusunda var olan güven sorunu daha da artacaktır.”