Onur DENİZ/EGEDESONSÖZ – Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, yeni bakanlık döneminde İzmir’e ilk ziyaretini gerçekleştirdi.
İzmir’deki oda, borsa ve kuruluşların etkinliklere katılacak Zeybekci, kentte ilk olarak Ege Serbest Bölgesi’nin genişletilme protokolüne katıldı.
Bakan Zeybekci’nin ikinci durağı İzmir Ticaret Borsası’nın, tarımsal üretimin teşvik edilmesi amacıyla geleneksel olarak düzenlediği ilk ürün toplantısı oldu. 2016 – 2017 sezonunun ilk çekirdeksiz kuru üzüm ve ilk kuru incirinin tanıtımı ile satışının gerçekleştiği törende Zeybekci ülke ve kent gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Borsa Üzüm Salonu’nda gerçekleşen törene Bakan Nihat Zeybekci’nin yanı sıra İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, CHP İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven, CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı ender yorgancılar İzmir Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu ve çok sayıda oda ve borsa temsilcisi katıldı.
İNCİRDE OLUMLU SİNYALLER
Toplantıda ilk konuşmayı ev sahibi İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli gerçekleştirdi. Geçtiğimiz sezon rekoltelerine karşın bu sene ürünlerin yüzleri güldürdüğünü ifade eden Kestelli, “Kuru üzüm ve kuru incir, ülkemizin tarım ve ticaret tarihine damga vurmuş ürünler. Bu ürünlerimiz başta en büyük pazarımız olan Avrupa olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde, Smryna Figs, Smyrna Sultanas olarak biliniyor ve talep görüyor. On binlerce üretici aile geçimini bu ürünlerden sağlıyor. Yüzlerce işletme ve ihracatçımız bu ürünleri yurt içi ve yurt dışına pazarlıyor. Katma değer yaratıyor, önemli sayıda istihdam sağlıyor” diye konuştu.
Ürün kalitesinin sürekli artması gerektiğini dile getiren Kestelli ihracat rakamları hakkında bilgi verdi. Bu sene 313 bin tonlu çekirdeksiz kuru üzüm rekoltesini referans gösteren Kestelli, kuru incirde de rekoltenin iyi beklendiğini söyledi.
İZMİR TARIMDA TÜRKİYE’NİN 2 BUÇUK KATI BÜYÜDÜ
Kestelli’nin ardından kürsüye İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu geldi. İzmir’deki tarımsal büyümenin Türkiye üstünde olduğunu rakamlarla açıklayan Kocaoğlu, “Biz Büyükşehir olarak tarımsal kalkınmayı sonuna kadar destekliyoruz. Türkiye tarımı 2000 yılından bu yana 2.1 oranında büyürken, İzmir tarımı 5.5 büyümüş durumda. Yani Türkiye büyümesinin 2 buçuk katı büyüme var. Bizler ülkemizin kalkınmasına, merkezi hükümetimizle birlikte çalışmalarımızla birlikte sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Kocaoğlu’nun ardından konuşan İzmir Valisi Erol Ayyıldız, tarımsal faaliyetlerin Türkiye ekonomisindeki öneminden söz ederken yeni sezonda tüm paydaşlara bolluk ve bereket diledi.
ÜZÜM VE İNCİRDE ‘DÜNYA TEKELİ’ OLMA GÜCÜMÜZ VAR
Son olarak konuşmasını gerçekleştiren Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, sözlerine yeni sezon hakkındaki iyi dileklerini ifade ederek başladı. İzmir ve Ege Bölgesi’nin tarımsal verimliliği hakkında konuşan Zeybekci, “Ben tarımsal geçmişten biri olarak buradaki ürünün ne emeklerle buraya nasıl geldiğini çok iyi biliyorum. Bu sene inşallah pazarımız çok güzel olacak. Allah’ın nimetlerini bolca verdiği bir coğrafyadayız. Bizim ürettiğimiz ürünlerde dünyada tek el olabilme, fiyatları kontrol edebilme gücümüz var. Bunlardan en önemli ürünler üzüm incir, zeytinyağı, fındık gibi ürünlerde her şeyi kontrol edebiliriz” diye konuştu.
HÜKÜMET OLARAK EN BÜYÜK PAY TARIMA
Tarıma verilen destekler hakkında konuşan Zeybekci, ”Hükümet olarak tarıma gösterdiğimiz hassasiyeti hiçbir yerde göstermiyoruz. Tarımda korumacı politikalarımızdan asla taviz vermiyoruz. Belki spekülatif yaklaşımlarda müdahale söylemlerimiz olabilir ama genel olarak korumacıyız. AB ile yaptığımız ticaret anlaşmasında tarımı kenarda bırakmışız. Biz burada hassasız demişiz. Bizim bütçemizin içinde verildiğimiz en büyük pay tarıma verilen paydır. Sorunları gayet iyi biliyoruz. İmkanlarımız doğrultusunda destekleri sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
İHRACATTA YENİ DÖNEM
İhracatta yeni döneme girildiğini dile getiren Zeybekci artık işlenmiş ürünlere daha çok destek verileceğini söyleyerek, “İhracat ürünlerinde dönüşüme gideceğiz. Doğrudan ürüne verdiğimiz desteği işlenmiş ürüne vereceğiz. Paketli işlenmiş oranlara daha çok destek vereceğiz. Üzümü 100 gramlık pakete koyduğunuzda daha çok destek vereceğiz. Çuvala koyup gönderdiğinizde kusura bakmayın diyeceğiz. Çünkü tek el olabileceğiz diyebiliyorsak, bizim bu alanda markalaşmamız lazım” dedi.
İZMİR’İN DÜŞMANA KARŞI BİR REFLEKSİ VAR
Konuşmasında 15 Temmuz darbe girişiminde İzmir’deki demokrasi mitinglerini değerlendiren Zeybekci, ”İzmir’in düşmana karşı bir refleksi var. Ne zaman düşman gördü, ayaklandı. Ne zaman düşman gördü, Konak Meydanı’nda destan yazdı. Kimsenin tereddüdü olmasın. Bu milletin sözlüklerinde esir düşmek, aman dilemek yoktur. 15 Temmuz akşamı yaşananlar bir işgal hareketiydi. Bir çökertme hareketiydi. 15 Temmuz işgal hareketi uzun bir operasyonun parçasıydı. Bu aşama başarılı olamayınca algı operasyonuyla devam ediyorlar. Dünyadaki algı operasyonlarına karşı çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ziyaretlerimiz yapıyoruz. Giderken yanımızda AK Partili CHP’li, MHP’li vekillerimizi götürüyoruz” şeklinde konuştu.
GÜMRÜK BİRLİĞİ’NDE TARIM HAMLESİ
Zeybekci konuşmasının son bölümünde Gümrük Birliği’ne tarımsal ürünlerin dahil edileceğini açıkladı. Zeybekci,”Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerin tarımsal güvenliği sağlamak, üretimi gerçekleştirmek gibi bir sorumluluğu var. 2017’nin başından itibaren tarımı ve tarımsal üretimi Avrupa Birliği Ticaret Anlaşması kapsamında görüşmelere başlıyoruz. Türk tarımızın artık Avrupa Birliği ile rekabet edecek konuma getireceğiz. AB ve Gümrük Birliği kapsamında gümrük duvarlarını kaldırarak AB ile fiyat olarak homojen bir yapıda olmasını sağlayacağız. Bu süreçte tarımsal desteklerle sizlerin hakkını koruyacağız” diye konuştu.
İLK SATIŞ
Konuşmaların ardından Borsa’da ilk ürünlerin temsili satışı gerçekleştirildi. Bakan Zeybekci tarafından açık arttırma ile yapılan ilk satışları gerçekleştirildi. Manisa Alaşehir’den Mehmet Ok’un üzümü kilosunu 175 TL’den Ege İhracatçı Birlikleri, Mehmet Karayiğit’in inciri, kilosu 175 TL’den İzmir Ticaret Borsası tarafından alındı.
EGE EXPO’SU İSTİYORUZ
Bakan Zeybekci Borsa’daki törenin öncesinde ESBAŞ tarafından düzenlenen Ege Serbest Bölgesi’nin genişletilme ve süre uzatımı törenine katıldı.
Ekonomi Bakanı Zeybekci, ESBAŞ zirvede İzmir’e yeni serbest bölgeler kurulması için çalışmaların sürdüğünü belirterek, İzmir merkez olacak şekilde Ege’nin tüm illerinin tıpkı beşi bir yerde gibi EXPO EGE’yi yapmasını istediklerini söyledi.
İzmir’in özellikle 24 Mayıs’tan sonra kendileri için çok daha önemli hale geldiğini açıklayan Bakan Zeybekci, “Biz geçen yıllardan beri ‘İzmir Türkiye’nin serbest bölgeler şehri olmalı’ demiştik. Bu sözümüzden hiç bir zaman geri kalmadık. Çünkü bu şehir 10 bin yıldır bu bölgenin ticaret merkezi. Bu deneyimi iyi kullanmalıyız” diye konuştu.
EGE ZENGİN EKONOMİYE SAHİP OLACAK
İzmir’de yeni uzmanlaşmış ihtisas serbest bölgeler kurulması konusunda çalıştıklarını vurgulayan Zeybekci şunları söyledi: Bunlardan biri Aliağa’da olacak. Turizm Ticaret Serbest Bölgesi gibi bir çalışmayı da İzmir il sınırlarında yapacağız. EXPO Ege projemiz de yapma fikrimiz sürüyor. Bu projenin peşinde olalım. Ege’yi tek bir şehir gibi görüp hiçbir kenti diğerinden ayırmadan bir EXPO yapalım. İzmir’den insanlar hızlı trene binip 1 saatte Denizli’ye gidip geldiğinde bu proje kafamızda ‘cuk’ diye oturur ve Ege çok daha zengin bir ekonomiye sahip olur. İzmir Ege’nin illeriyle takılarını tamamlamış olur. Sağlık, Kültür, Turizmi başka yerlerde başka illerde yapabilir…
EL KONULAN ŞİRKETLER ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEK
15 Temmuz sonrası yaşanan sıkıntıları bildiklerini kaydeden Bakan Zeybekci, “O nedenle cerrah hassasiyetiyle operasyonlar yapılıyor. Ama cerrah ne kadar mükemmel olursa olsun bir iz bırakacağının bilincindeyiz. Bu yüzden 18 bin kişinin istihdam edildiği ve 4 milyar dolarlık ihracatın yapıldığı ESBAŞ gibi diğer varlıklar Türkiye’nin varlığıdır. Ama bazı şirketler mikrop üreten kuluçka makinesi haline gelmiş. Bunlar da iki elin parmağı olmayacak kadar. Bunlarla ilgili gerekli temizlik sonuna kadar yapılacak. Bu ülkenin tüm varlıklarıyla ilgili şöyle bir hassasiyet olacak. Eğer şirketin başında olanlar ihanette yer almışsa o yargılanacak ama o şirket ülkenin varlığıdır ve ihanete bulaşmamış aile yakınları tarafından işletilmesini sağlayacağız. Ekonomik anlamda zarar verilmesini istemiyoruz” diye konuştu.