HABERLER>GÜNCEL
22 Nisan 2020 Çarşamba - 19:52

Bakan Koca açıkladı: 1 günde 117 ölüm daha!

Bakan Koca, "Paylaştığımız bilgiler sağlam. Güven yoksa böyle bir mücadele yürütülemez" dedi. Koca, 117 kişinin daha corona virüs nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi. Toplam can kaybı 2 bin 376'ya ulaştı. Vaka sayısı da 3 bin 83 artarak 98 bin 674 oldu. Aşı çalışmaları ile ilgili açıklama yapan Koca, "çalışmalar 6 merkezde devam ediyor. Aşı ile ilgili İngiltere Sağlık Bakanı ile görüştüm. Her şey yolunda giderse aşı ne zaman kullanılır soruma Eylül ayından önce zor yanıtını verdi" dedi.

Bakan Koca açıkladı: 1 günde 117 ölüm daha!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklama yaptı.

Bakan Koca son 24 saatte 117 kişinin daha hayatını kaybettiğini, toplam can kaybı sayısının 2 bin 376 kişiye yükseldiğini açıkladı.

Koca'nın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Bugün 37 bin 535 yeni testin sonucunu aldık. 3 bin 83 yeni hasta tespit edildi. Bugün düne göre hasta sayısı düştü. Toplam vaka sayımız 98 bin 674'e ulaştı. Son 24 saat içinde 117 hastamızı kaybettik. Düne göre düşüş var. Kendilerine Allah'tan rahmet diliyorum. Gelmesini en çok umut ettiğimiz günler hiç vefat haberi vermeyeceğimiz günlerdir. Yoğun bakımdaki hasta sayımız 1814. Bunların 985'inin solunumu yapay yolla sağlanıyor. Hastalığı yenen 1559 vatandaşımızla birlikte iyileşen hasta sayımız 16 bin 477'ye ulaştı.

VERİLER SALGININ KONTROLÜMÜZ ALTINDA OLDUĞUNU GÖSTERİYOR
Koronavirüs'le mücadelemizde her yeni gün daha iyiyiz, daha ilerideyiz. Elimizdeki veriler bize salgının kontrolümüz altında olduğunu gösteriyor. Bu kontrol, siz tedbirleri esnetirseniz bir anda boş bir umuda dönebilir. Apaçık şekilde paylaştığımız bilgiler size bu iş bitti dedirtmesin. Ne yaparsak, ne sonuç alıyoruz. Tedbirleri uygularsak ölüm oranları düşüyor. Tedbirleri uygularsak yeni hasta sayımız azalıyor. Hiçbir iyimser cümle sizi rehavete sürüklememelidir. Mücadele azmi vermelidir.

YOĞUN BAKIM DOLULUĞU YÜZDE 60
"Salgın başlar başlamaz tedavisi daha sonra da yapılması mümkün hastalarımızın tedavielrini o dönem ertelemiştik. Hastanelerimizde ciddi bir rahatlama sağlayarak salgına hazırlık yapmıştık. Dünyada bu anlamda hazırlığın çok önemli yapıldığını gösteren bir tablo. Biz yatak doluluk oranlarımızı yüzde 70'lerde 30'lara çektik. Yüzde 80'lere yakın seyreden yoğun bakım yatak doluluk oranlarımızı da yüzde 60'lara indirmiş durumdayız. Pandemiye rağmen şu anda bile gerek servis gerek yoğun bakım odalarımız pandemiden önceki kadar bile kadar dolu değil. Bu bilgiler hastanelerimizin nasıl hazırlandığını ortaya koymaktadır.

"Avrupa'nın, ABD'nin karşılaştığı dramatik sonuçları yaşamadıysak sebebi açıktır. Dünyanın pek çok ülkesinde hastaların stadyumlarda, AVM'lerde, fuar alanlarında tedavi edilmeye çalışıldığını gördük. Biz bu dönemde yatak sayımız OECD ortalamasının neredeyse yarısına yakını olmasına rağmen halen yüzde 30 dolulukla bu hizmeti sürdürüyoruz. Hastanelerdeki yükü ne kadar hafiflettiğimizi göstermesi açısından son derece önemli.

HER ÜÇ YATAKTAN BİRİ DOLU
"Avrupa'daki yatak doluluk oranı ile Türkiye'dekini karşılaştırmak ilginç bir sonuç ortaya koymaktadır. Türkiye'de her 3 yataktan sadece 1 tanesi doludur. Avrupa'da bütün yatakların dolu halde olduğu düşünüldüğünde aradaki fark çok net görülmüş olacaktır.

"Türkiye'de vakaların zatürre olma oranı her geçen gün azaldı. Yüzde 60'tan yüzde 12'ye kadar düştü. Bu da hastalığı erken teşhis edip hızlı ve erken başarılı bir tedavi uyguladığımızı gösteren önemli bir tablo. Kritik durum zatürrenin gelişmesidir, ne kadar düşürülürse ölüm oranı o kadar azalmaktadır. Şimdiyse zatürreyle doğrudan ilişkili olan ölüm oranlarına bakalım.

"ABD'de ölüm oranları yüzde 5,3, İspanya'da yüzde 10,5, İtalya'da 13,2, Almanya yüzde 3,5, Fransa yüzde 17,3, Çin yüzde 5,5, Belçika yüzde 14,7, Türkiye yüzde 2,3. Burada gördüğünüz oranlar ne kadar yüksekse, hastalar o kadar geç fark edilmiş demektir. Türkiye'nin en düşük ölüm oranına sahip ülkelerden biri olduğunu görüyorsunuz. Bu bizim etkili bir tedavi uyguladığımızı kanıtlamaktadır.

ÇİN'E BENZER BİR SEYİR İZLİYORUZ
"Bizim Çin'e benzer bir seyir izlediğimiz görülmektedir. Ölüm oranlarının stabilleştiğini, dünyada giderek artan, Türkiye'de stabilleşen bir tabloyu çok net görüyoruz. Tedaviyi erken dönemde devreye soktuğumuzda ölüm oranlarının nasıl giderek azaldığını gösteren önemli bir tablo.

"İngiltere'nin dünya ortalamasının ne kadar üstüne çıktığı görülmüş oluyor. Kontrolsüz olarak dünya ortalamasını da yükseltmeye devam etmekte. Almanya baştan düşük seyrederken son haftalarda dünya ortalamasına paralel seyrediyor. İtalya'da ise dünya ortalamasını yükselten dramatik bir artışa sahip, sağlık altyapısı çöktüğü için vefat ortalamasını yükselttiğini görmüş oluyoruz. ABD ise diğer bütün ülkelerden farklı seyretti. Dünya ortalamasının aniden üstüne çıkıp ortalama yükseltti, sonradan altına düştü. Tekrar yeniden bir yükseliş içinde olduğunu görmüş oluyoruz. Burada özellikle ölüm oranlarını ve Türkiye'de bu oranların haftalar içinde nasıl bir seyir içinde olduğunu görmüş olduk.

"Erken teşhis ve tedavideki başarımız sayesinde her iki grupta da vefat oranlarının düştüğünü görüyorsunuz. Yoğun bakım hasta sayımızda da düşü olmakta. Riskli grupların birçoğunda çok yüksek vefat oranları olurdu. Bugünkü tablomuz ABD ve Avrupa'dan pek farklı olmazdı. Bu dönemde yüzde 74'lerden yoğun bakımda vefat edenlerin oranı, yüzde 14 hatta yüzde 10'a kadar düşmüş olduğunu görüyoruz. Dünyada entübe edilen vakaların yüzde 50 oranında kaybedildiğini özellikle söylemek istiyorum.

HAYATINI KAYBEDENLERİN YÜZDE 8'İ 60 YAŞ ALTI VE HASTALIĞI OLMAYAN KİŞİLER
"Kimse bana bir şey olmaz deme gücüne sahip değildir. Hayatını kaybedenlerin yüzde 8'i 60 yaşında küçük ve başka herhangi bir hastalığı olmayan kişilerdir. Koronavirüs bu sağlıklı bünyeleri de yenmiştir. Tedbiri her yaş grubunda elden bırakmamak gerekiyor. Kademeli bir şekilde normalleşmemiz, en başta sizlerin kurallara uymanız sayesinde olacaktır. Yaptığımız matematiksel modellemeler ve yıllarla karşılaştırdığımız hareket haritalarına dayanarak strateji belirliyoruz. Hastalığın seyri öngördüğümüz şekilde devam ediyor. Kurallara uymamız ölçüsünde normalleşme takvimi gecikmeyecektir.

"Umut şu anki koşullarda hepimiz için en doğru kelimedir. Hiçbir umut tehdide dönmemelidir. Her gün virüsü ve hastalığı daha iyi tanımalı, mücadelede bilinç kazanmalıyız. Her bilgi, tedbir için bir gerekçemiz olacaktır. İzolasyonda, sosyal mesafe kuralında taviz vermemeliyiz, sokağa çıkma yasağını harfiyen uygulamalıyız. Salgının bu noktadan sonra nasıl seyredeceğine uyguladığımız tedbirlerle bizler karar vereceğiz. Salgının bu noktadan sonra nasıl seyredeceği tedbirlere sıkı sıkıya bağlı olmamızla mümkün olacaktır.

RAHMET AYI HASTALIKLARLA SONUÇLANMASIN
"Ramazan'ın getirdiği en özel ve asıl şey insana ona günlük alışkanlıklarının dışına çıkaran bir gücü vermesidi.r Bu bizlerin şu günlerde ihtiyaç duyduğu şeydir. Ramazan günlerinde önerdiğimiz tedbirlere çok daha sıkı uyma konusunda eğitici olacağını düşünüyorum. Kalabalık iftarları, sosyal ortamları, Ramazan sohbetlerini lütfen gelecek yıla erteleyelim. Bu rahmet ayı hastalıklarla sonuçlanmasın.

AŞI EYLÜL'DEN ÖNCE ZOR
Türkiye'deki aşı çalışmaları şu an 6 merkezde devam ediyor. 3 merkezimizde virüsün izolasyonu sağlandı. Bu noktadaki gelişmeler oldukça bilgilendirmiş olacağız. Bu anlamda insanlara uygulanma noktasında yol aldığını söyleyen İngiltere oldu. Bugün Sağlık Bakanı'yla görüştüm, bilgi paylaşımı ve tecrübeleri aktarma durumu, detaylı konuştum. Özellikle bu dönemde bir takım koruyucu ekipmanla ilgili talepleri olmuştu. Dün o konuyla ilgili izni vermiştik. O anlamda da Türkiye İngiltere'ye ikinci kez yardım etme noktasında adım atmış oldu. Bundan sonraki süreçte de bilim insanlarımızın karşılıklı bilgi alışverişi ve tecrübe paylaşımı için de bir yaklaşımları olacak. Bu aşının kullanılabilirliğini sorduğumuzda eylülden önce kullanımının söz konusu olmadığını ifade ettiler.

İKİNCİ DALGA BEKLEMİYORUZ
Ramazan'ın kendine has hareketliliğini fırsata çevirerek bir gayret içinde geçirelim diye söylüyoruz. Bu çerçeve içinde olursa yeni bir dalgayı beklemiyoruz. Yeni bir dalga tedbirlere uymamızla doğru orantılı bir durum. Yer yer riskler olduğunu biliyoruz, bu nedenle bazı illerimiz için farklı yaklaşımlar içinde olabiliriz.

O HABERE YANIT VE TEPKİ
Söz konusu ölüm haberi Türkiye karşıtlığı üzerine kurgulanmış bir haber. Biz bugüne kadar şeffaf bir şekilde bütün bilgilendirmeleri DSÖ'ye yaptık. İki hafta öncesinde niye bir değişiklik oldu, PCR testini yapamayan ülkelerin olduğunu, bu ülkelerin bu bildirimi nasıl yapacağı sorusu gündeme geldiği için ikinci bir kod tanımlaması yapıldı. PCR testini yapamayan ülkeler için diğer kod açılmış oldu. İstanbul özelindeyse bildiğiniz gibi Koronavirüs kurulu bir karar almıştı. Bundan böyle il dışına vefat edenlerin bulaşıcı hastalık ölüm raporu olanların il dışına defnedilmemesi. Daha önce vefat edenler kendi memleketlerinde bu defni yaparken, buna izin verilmedi. Dolayısıyla herkes İstanbul'da defnedildi. O nedenle yer yer bazı mezarlıklarda kalabalıklar olmuş olabilir.

Toplamda baktığımızdaysa Türkiye'deki ölüm oranlarının ne olduğu ile ilgili rakam vereceğim. 2009 yılında toplam Türkiye'de ölüm sayısı 152 bin 289. Son 5 yıl içinde yıllık ölümde artış oranıysa yüzde 2,89. 2019'da 152 bin 289 olan ölüm sayısını baz aldığımızda 2020'de bu ortalama yıllık artış oranıyla 156 bin 684 beklenen ölüm. Artış oranı ilave ederek söylüyorum. Gerçekleşen ölüm sayısı 153 bin 766, 1 Ocak-20 Nisan arası, nerede artış? Bu ölüm belgesini düzenleyen, tanıyı koyan kişi o kurumda çalışan hekim. Bakanlık buradan o tanıyı koymuyor. O ölüm belgesini düzenleyen kişi hepimizin güveneceği hekimlerimiz.

YATAK DOLULUK ORANI YÜZDE 30 İSE ÖLÜM ORANI NASIL YÜKSEK OLUR?
Gerçekten şu dönemde dünyada yatak sayısı boyutuyla Avrupa bizim 2 katımıza yakın yatağa sahip ve bu yataklarında şu an yer bulamıyor. Fuarlarda, AVM'lerde, stadyumlarda yeri geldiğinde hasta takip ediyor. Huzurevlerindeki hastalarını hastanelerine yatırmıyor. Biz ise hastalarımızı sonuna kadar hastanelerimizde takip ediyoruz ve yatak doluluk oranımız yüzde 30. Yatak doluluk oranı bu kadar düşük olan bir Türkiye'de ölüm oranlarını nasıl yüksek bekliyorsunuz.

SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZA GÜVENELİM
Bunun Türkiye'deki sağlık sisteminin ve 1 milyon 100 bin sağlık çalışanımızın bu dönemdeki başarısı olduğuna emin olun. Sağlık çalışanlarımıza lütfen güvenelim. Bu dönemde dünyadan farklı olarak bu kadar vaka sayısıyla, bu kadar sağlık kuruluşlarının yükünü azaltan, tedavide farklı bir yaklaşım içinde olan sağlık sistemimizle gurur duyalım. Hekimlerimizin bu dönemde destan yazdığından emin olun. Hepimiz konuşurken vicdani bir sorumlulukla bu sözleri söyleyelim. Güvenilirliği zedelememesi gerekiyor. Sistemimizle önümüzdeki dönemde, haftalarda dünyaya yaptığımızı yayınlarla da gösterdiğimizde ne demek istediğim daha anlaşılır olmuş olur.

65 YAŞ ÜZERİNDE İLERLEME
"Gençlerimiz ve büyüklerimiz haklı, çok büyük fedakarlıkta bulundular. 65 yaş üzeri yasak öncesi pozitif oranı yüzde 38'lerden yüzde 17'ye kadar düştü. Bu ne kadar başarılı olduğunu ve büyüklerimizi ne kadar koruduğumuzu gösteren çok önemli bir sonuç. Bilim Kurulu'nda da gündem oldu ama vakanın azalış döneminde olduğu, yoğun bakım ve entübe hastalarımızın giderek azaldığını, o nedenle biraz daha sabırla geçirelim diye genel anlamda düşünüldü. Büyüklerimizden ve gençlerimizden bu anlamda biraz daha sabır bekliyoruz. İnşallah yakın zamanda bahara hızla geçmiş oluruz.

 
40 gündür evde olmasına rağmen testi pozitif çıktı
 
Petrol ve altın birlikte yükseldi
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
40 gündür evde olmasına rağmen testi pozitif çıktı
Akdeniz Otizm Spor Kulübü Derneği Başkanı Demet Çileli Baz'ın 40 gündür ...
Altun: Süreç doğrudur ve hukuka uygun yürüyor
Avukat Prof. Dr. Ali Kemal Yıldız, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin ...
Bir kente daha giriş-çıkış durduruldu!
Bilecik Valiliği, corona virüs önlemleri kapsamında kente giriş-çıkışları ...
 
Suudi Arabistan'daki 350 Türk İzmir'e getirildi!
Suudi Arabistan'da bulunan 350 Türk vatandaşı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ...
Tarihi Kemeraltı Çarşısı'nda sosyal mesafesiz alışveriş
İzmir'in tarihi Kemeraltı Çarşısı'na, ramazan ve 4 günlük sokağa çıkma ...
Türkiye'deki ilk plazma tedavisi yapılan hastadan iyi haber!
Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi'nde, ilk plazma nakli ...
 
Korkutan görüntü! Çekirgeler istila etti...
Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde, 1 mahalle çekirge istilasına uğradı.
Kerim Özer’e önemli görev!
Konak Belediyesi eski Başkan Yardımcısı ve CHP Bornova eski İlçe Başkanı ...
Tire'de uyuşturucu operasyonu: 2 gözaltı
İzmir'in Tire ilçesinde düzenlenen uyuşturucu operasyonunda iki kişi gözaltına alındı.
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Aydınlanmanın alacakaranlığında
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çöl tozu meselesi: Yararlı mı, zararlı mı?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Cumhuriyet'i ve Atatürk’ü anlamak
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
O gün bugündür!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva