Bakan Çavuşoğlu: Bize karşı adım atamazlar

Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, TRT Haber'de katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Bakan Çavuşoğlu, S-400 konusu ile ilgili, "S-400 bitmiş bir anlaşmadır. Artık teslim süresi konuşuluyor ve biz S-400'ü alacağız. NATO ve diğerleriyle de görüşüyoruz. 'Eğer bir tereddüdünüz varsa, gelin konuşalım' diyoruz, biz diyalogdan yanayız. Şimdi daha sakin bir ortamda bu sürecin işlediğini söyleyebiliriz" dedi.

'BUNU BİZ OYUNCAK DİYE ALMADIK'
Trump'ın açıklamalarına rağmen ABD'nin Türkiye'ye yönelik yaptırım kararı alma ihtimalini değerlendiren Bakan Çavuşoğlu, ABD Başkanının erteleme yetkisinin olduğunu, bunu yakından takip ettiklerini söyledi. S-400'ün Türkiye'de konuşlandırılması ile ilgili teknik detayların hiç konuşulmadığını belirten Bakan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"Zaten S-400 bir savunma sistemi, yani saldırı sistemi değil. Acil bir durum olduğu zaman, Türkiye'ye yönelik bir füze saldırısı olduğu zaman devreye girecek. Durup dururken S-400'ler niye devreye girsin? Bir kere maliyeti çok yüksek, bunu biz 'oyuncak' diye almadık. Türkiye'nin hava savunma sistemine ihtiyacı var, etrafımızda çok büyük riskler var."

Çavuşoğlu, teslimatın Temmuz ayının ortalarına doğru yapılacağını ifade ederek, S-400’ün nereye konuşlandırılmasına askerin ve teknik ekiplerin karar vereceğini belirtti.

'TEMKİNLİYİZ'
Bakan Çavuşoğlu, F-35 programının Erdoğan-Trump görüşmesinde nasıl gündeme geldiğinin sorulması üzerine şunları söyledi:

"Trump'ın kendisi görüşmede söyledi. 'Böyle şey olur mu?' dedi. 'Bir ülke, F-35'te ortağımız ve yaklaşık 1,4 milyar para ödemiş ve F-35 verilmeyecek, kendi uçağını alamayacak. Bu kabul edilir bir şey değil' dedi. 'Bununla ilgili biz çalışıyoruz' dedi. Her şey Trump'ın söylediği gibi olacak diye çok naif olmaya da gerek yok. Temkinliyiz; ama Trump'ın bir devletin başkanı olarak bunları söylemesi, kabul etmesi de esasen sürecin daha sağlıklı işlemesi bakımından önemlidir."

'RUSYA'NIN REJİMİ KONTROL ALTINDA TUTMASI GEREKİYOR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmede Suriye İdlib'deki durumun da gündeme geldiğini kaydeden Çavuşoğlu, "Siyasi süreç öncelikli olarak konuşuldu. İdlib'de biraz daha sükûnet var, bu konuda esas sorumluluk Rusya'da. Rusya’nın rejimi kontrol altında tutması gerekiyor ve bu saldırıların durması gerekiyor. Gerekli bilgileri de verdik" şeklinde konuştu.

'WASHİNGTON POST TERÖR PROPAGANDASI YAPMIŞTIR'
Bakan Çavuşoğlu, PKK terör örgütünün lider kadrosundan Cemil Bayık'ın ABD’deki Washington Post gazetesinde makalesinin yayımlanması ile ilgili olarak, "Nasıl oluyor da ABD'nin de terör listesine eklediği PKK'nın azılı teröristinin görüşlerini siz yansıtıyorsunuz? Washington Post bugün DEAŞ'ın başındaki Bağdadi’nin makalesini yayınlar mı? Onu yayınlamıyorsan, yine terör listesinde olan PKK'nın azılı teröristinin makalesini niye yayınlıyorsun? Maalesef bugün dünyanın terörle mücadeledeki içine düştüğü zafiyetin göstergesidir. Washington Post terör propagandası yapmıştır" şeklinde konuştu.

'YAZILI PROTESTOMUZU İLETTİK'
Çavuşoğlu, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in silahlı çatışmalarda çocuklar konusundaki özel temsilcisi Virginia Gamba'nın BM Cenevre ofisinde 'SDG' ismini kullanan terör örgütü YPG/PKK ile eylem planı imzalamasına tepki göstererek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Genel Sekreter ile görüşeceğiz. Görüşme konusunda mutabık kaldık. Arkadaşlarımız zamanlamasını ayarlamaya çalışıyorlar. Ama BM daimi temsilcimiz Feridun Bey, bizzat Genel Sekreter'e giderek yazılı protestomuzu da iletmiştir ve bu şahısla ilgili kırmızı bülteni önüne koymuştur. Genel Sekreter bunu görünce çok şaşırmış. Çünkü bu şahsın terör listesinde olduğunu ve kırmızı bültenle arandığını bilmiyorlarmış, işte terörle mücadeledeki çifte standart ve ikiyüzlülük bu. Kırmızı bültenle aranan bir kişi nasıl oluyor da İsviçre'ye gidebiliyor? Burada olumlu taraftan bakarsak BM'nin bu terör örgütünün çocukları zorla savaşa götürdüğünü kabul etmesi ve tespit etmesi önemli. Fakat bu sorunu çözmek için o terör örgütünü ve kırmızı bültenle aranan bir teröristi muhatap alması çok vahim bir hatadır. Zaten yazılı protestomuzu verdik. Bu işin takibini de yapacağız."

'RUM KESİMİ ADIM ATMAYA CÜRET EDEMEZ'
Bakan Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz'deki doğal kaynaklara ilişkin gelişmeler ve Güney Kıbrıs Rum yönetiminin Fatih sondaj gemisi personelini tutuklamaya yönelik tehditlere ilişkin, "Öncelikle Rum kesiminin bu tür tehditlerinin bizim için hiçbir anlamı yoktur. Onlar da biliyor ki, bize karşı bir adım atamazlar, atmaya cüret ederlerse de cevabını alırlar, geçmişte olduğu gibi. O yüzden onlar da esasen haddini bilir; ama iç siyasi bakımdan böyle çalışmalar yaparlar. Türkiye'nin kıta sahanlığı içinde ne yapabileceğine ancak Türkiye karar verir. Ayrıca KKTC'nin ve Kıbrıs Türk halkının bir garantör ülke olarak hakkını korumak Türkiye'nin vazifesidir ve sorumluluğudur. O nedenle KKTC’nin ruhsat verdiği alanlarda sondaj çalışmalarımızı yapacağız" diye konuştu. 

'LİBYA'DAKİ TÜRKLERİ TÜRKİYE’YE GETİRECEĞİZ'
Libya'da Hafter güçleri tarafından rehin alınıp, serbest bırakılan Türk vatandaşları ile ilgili gelişmeler hakkında bilgi veren Çavuşoğlu, "Vatandaşlarımız ile ilgili attıkları adımlar tam bir korsanlıktır, haydutluktur. Dışişleri Bakanlığı olarak açıklamamızı yaptık, eğer vatandaşlarımız bırakılmazsa, Hafter ve birimleri meşru hedefimiz olacaktır, son derece net. Bıraktılar vatandaşlarımızı, eğer bundan sonra vatandaşlarımıza yönelik böyle bir şey yaparlarsa da bu açıklamamız geçerlidir. Vatandaşlarımızı inşallah Türkiye'ye getireceğiz. Süreci her gün çok yakından takip ediyoruz" şeklinde konuştu.

'İHTİYAÇ HALİNDE ARABULUCU OLURUZ'
Bakan Çavuşoğlu, ABD ve İran arasındaki gerginliğe ilişkin Türkiye'nin ara buluculuk yapıp yapmayacağına ilişkin soruya, "Biz ihtiyaç olursa memnuniyetle oluruz. Çünkü hakkaniyetli ve objektif, dengeli tutum sergiliyoruz. Amerika'ya yaptıklarının yanlış olduğunu söylüyoruz. İran'a da kardeş ve komşu ülke olarak özellikle nükleer silahlanmayla ilgili anlaşmaya uymalarını ve AB'nin, Avrupa ülkelerinin desteğini kaybetmemelerini de tavsiye ediyoruz. Olayı, süreci tırmandırmamaları konusunda gerekli tavsiyelerde bulunuyoruz" şeklinde yanıt verdi. (DHA)