HABERLER>GÜNCEL
17 Temmuz 2019 Çarşamba - 16:31

AYM'den YÖK başkanının soruşturma açma yetkisine iptal

Anayasa Mahkemesi, YÖK başkanına öğretim elemanları hakkında doğrudan soruşturma açabilme yetkisi veren kuralı, "bilimsel özerkliği zayıflattığı, YÖK'ün denetim yetkisini aştığı" gerekçesiyle iptal etti.

AYM den YÖK başkanının soruşturma açma yetkisine iptal

Resmi Gazetede yayımlanan karara göre CHP, 2547 Yükseköğretim Kanunu'na eklenen bazı düzenlemelerin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurdu. 

Dava dilekçesinde, devlet ve vakıf yükseköğretim kurumlarının personeline uygulanabilecek disiplin cezalarını gerektiren fiillere 657 sayılı Kanun'daki fiil ve hallerin de ilave edildiği, bu şekilde 657 sayılı Kanun'da sayılan fiil ve hallerin 2547 sayılı Kanun kapsamına alındığı belirtildi.

Dilekçede, üniversite öğretim elemanlarının memur statüsünde olmadığı halde bu statüye ilişkin disiplin hükümlerine tabi tutulmalarının amacı aşan bir düzenleme olduğu savunuldu.

Dava dilekçesinde ayrıca 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun, "disiplin cezası verme yetkisini" düzenleyen maddesine eklenen ve öğretim elemanları hakkında doğrudan YÖK Başkanı tarafından soruşturma açılmasını öngören kuralın da Anayasaya aykırı olduğu ileri sürülerek, iptaline karar verilmesi istendi.

Anayasa Mahkemesi, her iki düzenlemeyi de Anayasa'ya aykırı bularak iptal etti. Öğretim elemanlarının disiplin sorumluluğu kapsamına 657 sayılı Kanun'da sayılan fiillerin tamamını dahil eden kuralan iptaline ilişkin karar, 9 ay sonra yürürlüğe girecek.

GEREKÇEDEN

Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesinde, yükseköğretim kurumları personeline uygulanabilecek disiplin cezalarına yer verilen kuralda, bu kurumlarında çalışan kamu görevlilerinin herhangi bir ayrım gözetilmeksizin aynı disiplin hükümlerine tabi tutulduğu belirtildi.

Gerekçede, "Anayasa'da üniversiteler, bilimsel ve idari özerkliğe sahip kılınarak diğer kamu kurumlarından farklı değerlendirilmiştir. Buna göre öğretim elemanları hakkında yapılacak düzenlemelerde de söz konusu farklılığın dikkate alınması gerektiği açıktır." tespitleri yer aldı.

"ANAYASAL BAKIMDAN SORUNLARA YOL AÇAR"

2547 sayılı Kanun'un "disiplin ve ceza işleri"ne ilişkin maddelerine, 6764 sayılı Kanun ile eklenen, "657 sayılı Kanundaki fiillere ilave olarak..." şeklindeki ibarelerle, 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinde sayılan fiillerin tamamının, 2547 sayılı Kanun kapsamına alındığı belirtilen gerekçede, şunlar belirtildi:

"Bu fiillerin bir kısmının öğretim elemanlarına uygulanması anayasal bakımdan sorunlara yol açacak niteliktedir. Şöyle ki, 657 sayılı Kanun'da yetkili olmadığı halde basına demeç vermek kınama cezasını gerektiren fiiller arasında sayılmıştır. Bir öğretim elemanının bilimsel faaliyet alanına ilişkin bir konuda basın veya medya aracılığıyla kamuoyuna açıklamada bulunmasının disiplin yaptırımına bağlanması ise bilim hürriyeti ile bağdaşmamaktadır."

Gerekçede, 2547 sayılı Kanun'da siyasi parti faaliyetinde bulunmamak kaydıyla yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanlarının siyasi partilere üye olabileceklerinin düzenlendiği hatırlatıldı.

657 sayılı Kanun'da ise siyasi partiye girmenin devlet memurluğundan çıkarılmayı gerektiren fiiller arasında gösterildiği belirtilen gerekçede, şu tespitler yapıldı:

"Bu yönüyle Anayasa'nın öğretim elemanlarına yasaklamadığı siyasi partilere üye olma fiilinin dava konusu ibareler yoluyla 2547 sayılı Kanun kapsamında kamu görevinden çıkarma cezasının dayanağı sayılması Anayasa ile çelişmektedir.

657 sayılı Kanun'da sayılan fiiller esas olarak devlet memurları için öngörülmüş olduğundan, bu fiillerin bir kısmı gerek içerik gerekse kullanılan kavramlar ve ifade tarzı itibarıyla öğretim elemanlığı görevinin kapsam ve niteliğiyle örtüşmemektedir. Nitekim kullanılan kavramlar noktasında ortaya çıkan bazı uyumsuzlukları kanun koyucunun da öngördüğü anlaşılmaktadır."

Gerekçede, öğretim elemanları hakkında kılık ve kıyafet ile çalışma saatleri ve biçiminin belirlenmesi konusunda memurlar için öngörülen düzenlemelerin ayniyle uygulanmasında, "Yükseköğretim kurumları ve üst kuruluşları"nı düzenleyen Anayasa'nın 130. maddesine uygunluk bulunmadığı vurgulandı.

Anayasa tarafından öngörülen ayrım ve farklılıkların dikkate alınmayarak, öğretim elemanları ile memur ve diğer personelin tümüyle aynı kurallara tabi kılınması ve dava konusu ibareler yoluyla öğretim elemanlarının disiplin sorumluluğu kapsamına 657 sayılı Kanun'da sayılan fiillerin tamamının dahil edilmesinin, Anayasa'da bu kişiler için öngörülen güvencelerle örtüşmediğine işaret edildi.

Dava konusu kuralların, gerek uygulayıcılar gerekse disiplin kurallarının muhatapları yönünden birtakım belirsizliklere de yol açmasından ötürü Anayasa'nın ilgili maddeleriyle bağdaşmadığı sonucuna ulaşıldığı bildirildi.

YÖK BAŞKANININ SORUŞTURMA YETKİSİNİN İPTALİ

Anayasa Mahkemesi ayrıca, 2547 sayılı Kanun'un "disiplin ve ceza işleri"ne ilişkin maddelerine, 6764 sayılı Kanun ile eklenen ve YÖK başkanına öğretim elemanları hakkında doğrudan soruşturma açma yetkisi veren hükmünü de iptal etti.

İptal gerekçesinde, kuralın, aylıktan veya ücretten kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme, üniversite öğretim mesleğinden ve kamu görevinden çıkarma cezalarını gerektiren fiillerle ilgili olarak YÖK başkanının disiplin amiri sıfatıyla öğretim elemanları hakkında doğrudan soruşturma açabileceğini hüküm altına aldığı hatırlatıldı.

Anayasa'da üniversitelerin, kamu tüzel kişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip olduğunun belirtildiği vurgulanan gerekçede, yükseköğretim kurumlarının işleyişine ilişkin yapılacak düzenlemelerde YÖK'ün Anayasa'da tanımlanan görev ve işlevlerinin dikkate alınması gerektiği kaydedildi.

YÖK'e atfedilen işlevlerden bir kısmının gerekli görüldüğü hallerde YÖK başkanına bırakılmasının kanun koyucunun takdir yetkisinde olduğu ifade edilen gerekçede, şunlar aktarıldı:

"Bununla beraber devletin üniversiteler üzerindeki gözetim ve denetim yetkilerini düzenleyen konular bilimsel özerklik dikkate alınmak suretiyle kanun koyucuya bırakılmıştır. Bilimsel özerkliğin koşullarının oluşturulabilmesi üniversitelerin kendi işleyişine ilişkin idari kararların alınmasında da serbest olmasını gerektirmektedir. Bu bağlamda YÖK ile birlikte daha somut ve kurumsal bir görünüm kazanan devletin üniversiteler üzerindeki gözetim ve denetim yetkisi ile bilimsel özerkliğe sahip üniversite olgusu arasında hassas bir dengenin kurulması gerekmektedir."

Gerekçede, 2547 sayılı Kanun'un 53. maddesinin (a) fıkrasının 6764 sayılı Kanun ile değiştirilmeden önceki metninde, YÖK başkanı yalnızca YÖK ile üniversite rektörlerinin disiplin amiri olarak düzenlendiği, dolayısıyla soruşturma açma yetkisinin Kurul ve rektörler ile sınırlandırıldığı hatırlatıldı.

Dava konusu kuralın ise öğretim elemanlarının görev yaptığı yükseköğretim kurumundaki disiplin amirlerinin yetkisine ek olarak YÖK başkanına da disiplin amiri sıfatıyla öğretim elemanları hakkında doğrudan soruşturma açma yetkisi verdiği belirtildi.

Gerekçede, şunlar kaydedildi:

"Kuralın salt öğretim elemanlarının disiplin fiilleriyle ilgili YÖK başkanına doğrudan soruşturma açma yetkisi tanınmasının, YÖK'ün üniversiteler üzerinde sahip olduğu denetim yetkisinin neredeyse yükseköğretim kurumlarındaki tüm akademik personeli kapsayacak ve üniversiteler üzerinde hiyerarşik bir güce sahip olacak şekilde genişletilmesi sonucunu doğurduğu görülmüştür.

Öğretim elemanlarının görevlerine son verilmesinin kendi organları tarafından yürütülmesi hususunun bilimsel özerkliğin bir gereği olduğu da dikkate alındığında, YÖK başkanına öğretim elemanları hakkında soruşturma açma yetkisi tanıyan kuralın bilimsel özerkliği zayıflatan ve YÖK'ün sahip olduğu denetim yetkisini aşan yönü ile Anayasa’nın 130. ve 131. maddeleri ile bağdaşmadığı sonucuna varılmıştır." (AA)

 
Dink davasında karar: Samast'a 2,5 yıl ceza!
 
Türk Sineması'nın kalbi İzmir'de atıyor
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Dink davasında karar: Samast'a 2,5 yıl ceza!
Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin birtakım suçlar yönünden zaman aşımının ...
YKS birincisi İzmir'den çıktı!
Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın (YKS) ardından öğrencilerin heyecanla ...
Türk konsolosluk görevlisi şehit oldu!
Erbil'de Türk konsolosluk çalışanlarının olduğu restorana silahlı saldırı ...
 
Atatürk Havalimanı'nı işgal davasında karar
15 Temmuz darbe teşebbüsünde Atatürk Havalimanı'nın işgal girişimine ilişkin ...
Göçmenler o sözlere tepki gösterdi: Derhal özür dilensin!
Kocaeli’nin Başiskele İlçesi’nde AK Parti İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Süleyman ...
YKS cevap kağıtları ve aday cevapları erişime açıldı
Yükseköğretim Kurumları Sınavı (2019-YKS) cevap kağıtları ve aday cevapları ...
 
İzmir'deki benzinlik cinayetinde mahkemeden karar!
İzmir'in Buca ilçesindeki bir akaryakıt istasyonunda, kuzenini rahatsız ...
'İzmir'in Nepali'ne neşter vuruldu!
İzmir'in Bayraklı ilçesinde, kaya düşmesi sonucu bir bölümü afet riski ...
Çeşme açıklarında 39 kaçak göçmen yakalandı
İzmir'in Çeşme ilçesi açıklarında durdurulan lastik botta 39 kaçak göçmen yakalandı.
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Erken seçim hangisine yarar?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Endüstriyel futbol öğütüp yutuyor!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Görgüsüz açlık ve ikiyüzlü siyaset!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva