Ardında 18 milyar dolar ve isimsiz bir mezar bıraktı

Suudi Kralı Abdullah bin Abdulaziz için alışılmışın dışında bir cenaze töreni düzenlendi. Suudi Kral Abdullah'ın naaşı, Suudi prenslerin sırtında, tabuta konulmadan getirildi.
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'daki cenaze törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanısıra, Katar Şeyhi Temim bin Hamed al-Sani, Kuveyt Emiri Şeyh Sabah, BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid ve Pakistan Başbakanı Navaz Şerif ile çok sayıda devlet ve hükümet başkanı katıldı.


Abdulaziz'in naaşı, cenaze namazının ardından aile yakınlarının sırtında taşınarak defnedileceği Riyad'taki Ud Kabristanı'na götürüldü. Geniş güvenlik önlemleri altında düzenlenen tören, canlı yayınlandı.

Suudi Arabistan Kralı Abdullah, 1924 yılında başkent Riyad'da dünyaya geldi. Suudi Kraliyeti'nin kurucusu kabul edilen Abdulaziz'in 12'inci oğlu Abdullah, ilk öğretimini bölgede dönemin klasik alimleriyle tamamladı.

Dönemin Kralı Faysal bin Abdulaziz tarafından 1964 yılında Ulusal Güvenlik Kurumu'nun başkanlığına atandı, 1975 yılında Bakanlar Kurulu Başkanlığı İkinci Yardımcılığı'na getirildi, aynı zamanda Ulusal Güvenlik'teki görevini de yürüttü.
 
Kral Fahd bin Abdulaziz'in 1982'de Suudi tahtına oturmasının ardından aynı gün Bakanlar Kurulu Başkanlığı Birinci vekili ve Veliaht Prens olarak atandı.

Ancak Kral Fahd bin Abdulaziz'in sağlık sorunlarından dolayı Abdullah, 1995 yılından itibaren ülkenin fiili yönetimini elinde bulunduruyordu. Kral Abdullah ağabeyi Fahd'ın 1 Ağustos 2005'te ölmesiyle Suudi tahtına geçti.

Kral Abdullah, Abdulaziz Bilim ve Teknoloji Kenti Yüksek Komite Meclis Başkan Vekilliği, Yüksek Ekonomi Kurul Başkanlığı, Petrol ve Maden İşleri Yüksek Komite Başkan Vekilliği, Yarıtım Genel Kurul Başkanlığı gibi muhtelif görevlerde bulundu.

Kral Abdullah döneminde, ülke eğitim ve ekonomik alanlarda gelişmelere tanık oldu. Göreve geldiğinde ülkede 8 olan üniversite sayısı 21'e çıktı.

Arap Baharı'nın 2011'de başlamasıyla gelişmelere temkinli yaklaşan Kral Abdullah, uyguladığı siyasetle Mısır'daki askeri yönetimin gelmesinde etkili oldu. Mısır'daki 3 Temmuz askeri darbesine "Ülke karanlık bir tünelden çıkmıştır" ifadeleriyle destek verdi.
Askeri cuntanın devamı için finansal destekten çekinmeyen Kral Abdullah, Ortadoğu ve bölgedeki dinamiklere etkin bir aktör olarak müdahil oldu. Körfez'de Arap Baharı'na karşı duruşun başını çeken Kral Abdullah, Katar'a uygulanan baskıda söz sahibi oldu.
Arap Baharı'yla başlayan toplumsal hareketlere karşı ülkesindeki gençliğe devlet dairelerinde görev vererek devrim ateşinin ülkesine sıçramasına engel olmaya çalıştı. Terörle mücadelede önemli adımlar atan Kral Abdullah, 2005 yılında Riyad'da toplanan Terörle Mücadele Zirvesi'nde, BM'ye 100 milyon dolar bağışta bulundu.

Kral Abdullah, Suudi vatandaşlarının ülke dışında herhangi bir şekilde silahlı bir mücadelenin içinde olmaları ya da dini cemaat, ideoloji sahibi grup üyeliğinde olmaları durumunda 3 yıldan az ve 20 yıldan çok olmamak kaydıyla hapis cezasına çarptırılacaklarına dair kraliyet kararı çıkardı. Amerikan Forbes Dergisi'nin 2010 yılında hazırladığı dünyanın en zengin kralları içinde yer alan Kral Abdullah'ın 18 milyar dolar serveti olduğu ileri sürülmüştü.