Aliağa’da küfür krizi: Şerefsiz mi dedi?

EGEDESONSÖZ- İzmir’in siyasi olarak en hareketli ilçeleri arasında yer alan Aliağa’da MHP’li Belediye Başkanı Serkan Acar ile AK Parti ve CHP’li meclis üyeleri arasında zaman zaman yaşanan kriz sürüyor. Şimdiye kadar meclis üyeleri ve siyasi parti temsilcileriyle birçok kez karşı karşıya gelen Başkan Acar, bu kez meclis toplantısını terk etti.

CHP İlçe Başkanı Özcan Durmaz, Belediye Başkanı Acar’ın meclis üyelerine saygısızlık yaptığını ve küfür ederek toplantıyı terk ettiğini anlattı. Durmaz yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Aliağa Belediye Meclisinin 3 Temmuz 2018 tarihli toplantısında meclisin kararını beğenmeyen başkan Serkan Acar; CHP’li ve AK Partili belediye meclis üyelerine yönelik olarak, “şerefsizler… hepiniz şerefsizsiniz” şeklinde hakaret içerikli sözler ederek meclisi terk etmiş, Aliağa siyasi tarihinde eşi benzeri olmayan ve kamu yöneticisine yakışmayan bir davranış sergilemiştir. CHP meclis grubu olarak, başkanın ve ona eşlik eden bazı MHP’li meclis üyelerinin sözlerini kendilerine aynen iade ediyoruz. Kötü söz sahibine yakışır ve onu anlatır. Bu konuda meclis üyelerimiz yasal yollara başvuracaklardır.

Belediye başkanı kral ya da sultan değildir, sonsuz ve sınırsız bir iktidar hakkı ve gücü yoktur. Yasalarla belirlenmiş görevini, yine yasalarla verilmiş yetkiler çerçevesinde ve belediye meclisinin denetiminde yapar. Belediye meclisinin yetki alanındaki konuları meclise getirir ve meclis uygun bulursa o işleri yapabilir. Son mecliste, “Aliağa’ya fakülte getireceğim arazi tahsisi gerekiyor” şeklindeki talebi meclis tarafından kabul edilmiş ve işleyiş gereği komisyona gönderilmiştir. Hemen ardından başkanın “Fakülte getirmek için hazırlık yapacağım, 50 milyon lira borçlanma yetkisi verilsin” talebine muhalefet meclis üyeleri, “konu komisyonda görüşülsün, belirlenecek ihtiyaç miktarına göre daha sonra borçlanma yetkisi verilsin” önerisi getirmiştir. Buna rağmen başkan bu öneriyi dikkate almayarak, 50 milyon lira borçlanma yetkisi talebini oya sunmuş ve talebi muhalefet meclis üyelerince reddedilince, koltuğu devirerek ve hakaretler ederek, toplantıyı yarım bırakıp MHP’li meclis üyeleriyle birlikte meclisi terk etmiştir.

Belediye başkanı bu saldırgan yüzünü daha önce, muhalefet partileri ilçe başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarda defalara gösterdiği için alışığız. İki ay kadar öncede Büyükşehir Belediyesinin müdürlerini “gerekirse kan çıkar” diye tehdit etmiş, büyükşehir başkanı ve genel sekreteri hakkında galiz sözler etmişti. Bu konuda başkan aleyhine, ettiği küfürlerin açıkça dava dosyasına yazıldığı bir hakaret davası açılmış bulunuyor. Başkan, geçen yılda İZSU’nun Yalı mahallesinde onarım yapan ekibine ağır hakaretlerle müdahale ederek çalışmalarını engellemeye çalışmıştı. Belediyeye işi düşen iş sahiplerine ve bazı belediye bürokratlarına yaptıkları ise Aliağa’da dillere destan konuşulmaktadır. Kısacası başkan şehrül emin olmaktan çıkmış, gazabından korkulması gereken bir kişi haline gelmiştir. Kendini ve öfkesini kontrol edemeyen birisinin kamu yetkisi kullanmasının sakıncalarını ise hep birlikte görüyoruz.

Belediye 4 yılda; yıllık bütçeler, arazi satışı gelirleri, 100 milyon lira civarı yeni piyasa borcu olmak üzere yaklaşık olarak 600 milyon liralık kaynak kullanmıştır. Sponsorluk adı altında fabrikalardan, iş dünyasından, inşaatçılardan alınan ve hesabını kimin tuttuğunu ve miktarını başkandan başka kimsenin bilmediği kaynaklar ise buna dahil değildir. Karşılığında Aliağa’da yapılan işler ise; iki yeşil alan düzenlemesi, iki yaya yolu düzenlemesi, park ve bahçelerin bakımı, klimalı ama klimaları çalışmayan 5-6 durak, Zeytinli Parkın ortadan yarılıp üstüne köprü yapılması, bazı binaların tabelalarının değiştirilmesi gibi işlerdir. Hesap bilen herkes yapılan tüm işlerin kullanılan 600 milyon liralık kaynağın % 10’u bile etmeyeceğini görüyor. Geri kalan paranın ve sponsorlardan sağlanan, miktarı meçhul kaynağın ise nerede kullanıldığı belli değildir. Belediyedeki gereksiz israf, şatafat ve boşa harcamalar ise açıkça görülmektedir. Başkan bütçe yönetimi ve kaynak kullanımı konusunda sınıfta kalmış, Aliağa’yı borca batırmış, geleceğini ipotek altına sokmuştur. Erken yerel seçimlerin konuşulduğu, belki de 3 - 4 ay sonra yeni bir yönetimin görev alacağı ortamda kimse belediyeyi hesapsız başka yüklerin altına sokmamalıdır. Acil kaynak gerekiyorsa Bozköy arazilerinin satışından gelen yaklaşık 40 milyon lira civarındaki para kullanılabilir, yani acil borçlanma talebinin haklı bir gerekçesi de yoktur.

Başkanın çıkardığı son arbede ile “ben hizmet etmek istiyorum ama meclis beni engelliyor” şeklinde en başından beri yaptığı propagandayı devam ettirmeye çalıştığı anlaşılıyor. Bu propagandanın alıcısı kalmadı, belediye meclis üyelerini hedef gösteren açıklamalar yapıp Aliağa’nın huzurunu kaçırmasın. Anlaşılıyor ki geçen hafta yapılan seçimlerin sonuçları ve yaklaşan yerel seçimlerin stresi başkanın sinirlerini iyice bozmuş. Kendisine önerimiz; tatile çıkması veya bu konuda destek almasıdır”