Aksoy'dan zehir zemberek sözler: Belediye başkanının mafyayla işi olmaz!

EGEDESONSÖZ - Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, SonSöz TV'ye konuk oldu. Gazeteci Fatih Yapar'ın sorularını yanıtlayan Başkan Aksoy, Menemen Stadı'ndan pandemi dönemine, görev süresini kaç yılla sınırlayacağından belediyenin işçi kapasitesine kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu.

Hakkında açıldığı iddia edilen dava ile ilçede yaşanan silahlı saldırılar için konuşan Başkan Aksoy, mafyaları muhatap almadıklarını söyledi ve ekledi:

"Hakkımda açılmış bir tane soruşturma yok. Soruşturma ile ilgili bir durum yok. Gittiği söylenen bir evrak var ancak bana böyle bir soruşturma açıldı, gel ifadeni alalım, gibi bir şey yok. Geçmişte Menemen'de şu yaşandı; bir belediye başkan yardımcısı vuruldu, ticaret odası başkanı, esnaf odası başkanı vuruldu. Bunlar yaşandı. Bu arkadaşlara silahlı saldırılar oldu. Bu aşamada eski belediye başkanına yönelik bir saldırı oldu. Ben geçmiş dönemlerle ilgili hiçbir şey söylemiyorum. Benim muhatabım, Menemen halkıdır. Benim muhatabım mafyalar değildir.  Belediye başkanının mafyayla işi olmaz. Mafyayı muhatap alırsanız, alırsanız böyle olur... Benim tek muhatabım Menemen halkının kendisidir."

ESKİ BAŞKAN İÇİN DE AYNISINI SÖYLEDİLER
Görevden alınacağı iddialarına da değinen Serdar Aksoy'un bu konudaki açıklaması şöyle:

"Menemenli çok çok iyi bilir. Benden önceki başkan 4 dönem başkanlık yaptı. 20'nci yılında başkanlık yaparken, belediye başkanı alındı içeriye, araba belediyenin önüne geldi, diye… Bunu söyleyenler aynı kişiler. Ancak 20 sene başkanlık yaptı. Bunları söyleyenler, aynı kişiler. Siyasetçi, söylemlerinin arkasında olmalı ve geri adım atmamalı. Üstgeçitte de aynı şahıslar yine çıktı, konuştu. Çok basittir, ihaledeki süreci görebilirsiniz zaten. Görmek isteyen herkes bunu görebilir zaten.  Bir iş yaparsanız, kulp takanlar çok olur. Çünkü uzunca yıllar iş yapılmamış bir kentte iş yapıyorsunuz. Yaptıklarımız, bedavaya yapılmayacak, bunlar için bir yerde mal alacaksınız. Ben mazeret üreteyim, yapmayayım, diyeyim... Ancak burada talep var. Niçin? Geçmiş yıllarda ciddi bir şeyler yapılmadığı için… Sevgi yolunu yaptık. Biz bunu yapmadan önce esnafla 2 kez toplantı yaptık. Ne zaman yapalım, ne zaman bitirelim, diye… Bazı arkadaşlarımız, bazı projelerimiz için, 'bu proje Menemene fazla' dediler… Bunları da parayla yapıyorsunuz. Doğru Yol Partisi'nde İlhami Gürsoy vardı. Menemen Belediyesi'nin karşısında bir düğün salonu vardır. O zamana kadar Menemen'de düğün salonu yoktu. İlhami başkan oraya düğün salonunu yaptı ve o zamanlar, burayı kaça yaptın, diye sordular. Biz 50 yıldır orayı kullanıyoruz. Çok da güzel yapmış. Bir şey yaparken, illa birileri bir şey söyleyecek!  Eninde sonunda bunu bir müteahhide vereceksiniz. İhale sürecinin sonunda kim hak ediyorsa, ona vereceksiniz. Başka türlü olmaz o iş."

3-4 DÖNEM BAŞKALIK YAPMAK HATADIR
Kendisinin belediye başkanlık sürecini iki dönem ile sınırlayacağını söyleyen Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, 3-4 dönem belediye başkanlık yapılmasını hata olarak nitelendirdi. Aksoy, şunları söyledi:

 "Menemen'in mallarını geri alacağım, dedim ve hepsini geri aldım. Söylendiği gibi orayı, burayı, şuna buna kiraya vermişler. Geçmişte böyleydi. Ben yeşil alanları kimseye vermedim. Piyasa değerleri çok yüksek, Tepe Restoran diye bir yer var mesela... Orası da birilerine verilmişti, onu da geri aldık. Burada ne yapacağımı söyledim.  Bu bir yönetim anlayışıdır. Ben Menemenlinin malının Menemen'de kalmasını istiyorum. Buraların birilere kiralanmasını istemiyorum, birilerinin eline geçmemesi lazım. Tabii kiraya verebilirsiniz buraları, bunun dışında ise bunu şuna vereyim, diye bir şey olamaz. Benim tepki göstermiş olduğum konu, bu tip yerlerin, adaylığımın açıklandığı kısa süre içinde verilmiş olması. 177 tanesi, benim ismim belli olduktan sonra başkalarına verilmiş. Bunun kararını verecek olan, adli makamlar. Ben geçmiş dönem ile ilgili dosyayı kapattım. Tunç Soyer başkanımız geldiği vakit, Aziz Kocaoğlu başkanımızdan daha farklı bir anlayışla geliyor. Kendi düşünce yapınızı bir şekilde belediyeye hakim kılıyorsunuz. Çok uzun belediye başkanlıklarının ardından bir kriz yaşanır. Çok doğaldır bu. Uzunca süre başkanlık doğru bir şey değil. 3-4 dönem gibi süreler hatadır. Bu sefer iş başka noktalara gidiyor. Yani otoriterliğe gidiyor. Ben yaptım, oldu, gibi yerlere gidiyor. Bakın Melih Gökçek'e… 20-25 yıl süreler içerisinde şu ortaya çıkıyor. Başkanım en güzel arabaya binecek, en güzel yerlerde oturacak, gibi söylemler oluyor… Bu süreçte ego yoksa bile ego oluşuyor. Bu kentler için de ülke için de riskli. Ben iki dönem olarak belirledim. Halkım ve genel merkezim izin verirse, bir dönem daha yaparım ve sonrasında bayrağı gelecek genç bir arkadaşımıza teslim ederiz. 20-25 yıl görev yapıyorsanız, buralarda sıkıntı çıkmaması mümkün değil. O hale gelmemek gerekiyor. Ben bu koltuğu, bu makamı kaldırmayacağım, diye düşünmeyerek, 2 dönem sonra yerimi daha genç, daha azimli bir arkadaşıma bırakacağım."

STADIN FATURASI MENEMEN BELEDİYESİ'NE KESİLMİŞ
Menemen Stadı için yapılan harcamaların belediyeye fatura edildiğini belirten Serdar Aksoy "Menemen Stadı, Gençlik İl Müdürlüğüne ait. Buraya tribün yapılıyor, fatura Menemen Belediyesi'nde. Buranın sahibi ben değilim ki. Buranın kiracısı da bir spor derneği… Bunu ödeyecekse, ya o dernek öder, yada Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü yapar. Ben evimi boyadım, faturasını size verdim, bu olur mu? Menemen Belediyespor diye bir şey yoktu, bunu biz kurduk. Bu iş, adli mercilik, çok net. Ben kamunun parasını yönetiyorum. Menemen halkının parasını yönetirken, Menemen'e ait olamayan yere, Menemenlinin parasını neden vereyim? Bunlarla ilgili ben de suç duyurusunda bulundum. Bununla ilgili elbet bir şey çıkacaktır. Kulüpte iki belediye malı kaldı. Antrenman yapılan iki saha vardı ve biz de bunu bıraktık onlara. İçinde Menemen geçtiği için, benim gönül bağım var oraya. Ben çocukken o tribünlerdeydim. Bu takım, Menemen halkının parasıyla büyütüldü. Bununla ilgili de orayla gönül bağım var. Bu tip yerlere dokunmadık ki, antrenman yapılabilsin, diye. Bir belediye başkanın görevi, bir takımı şampiyon yapmak mıdır? Halka hizmet etmek için seçildik bizler. Biz 2 binden fazla gencimizi spora kazandırdık. Bir tane genci tinere bulaşmaktan kurtardıysam, zaten ben şampiyonumdur."

YENİLEN PEHLİVAN GÜREŞE DOYMAZ
2019 seçimlerinde Menemen Belediye başkanlık seçimlerinde AK Parti adayı olarak kendisine rakip olan Durmaz Bayraktar hakkında da konuşan Aksoy, şunları söyledi:

"Kendisi hiç muhatabım değil. Yenilen pehlivan güreşe doymaz. Kaale alınacak biri değil. Tatar Pehlivan vardı, benim dostumdur, çok üzüldük kaybımıza. Benim de güreşçimdi. Buradan şuna geleceğim, 'yenilen pehlivan güreşe doymaz'. Seçim bitti, şimdi hizmet zamanı… Belediye başkanı seçildikten sonra, geçmişten gelenleri süze süze yapıyoruz. Adı geçen kişi devlet memuru. Nerede memurluk yapıyorsa orada yapmaya devam etsin. Ben seçimi kaybetseydim Menemen'de esnaflık yapmaya devam ederdim."

GÜNDE 2 BİN 200 KİŞİYE SICAK YEMEK DAĞITIYORUZ
Pandemi sürecinde belediyeyi değerlendiren Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, BM ile yapılan anlaşma ile birlikte her gün 2 bin 200 kişiye sıcak yemek verildiğini söyledi. Aksoy, şu bilgileri aktardı:

"Aslında dünya olarak normal bir süreçten geçmiyoruz. Tam bir küresel kriz… Ekonomik kriz ile perçinlendi ve karşımıza çok ciddi riskler çıktı. Bu süreç, aşı bulunana kadar devam edecek. Sosyal belediyeciliğin ne kadar önemli olduğu, bu süreçte çok iyi anlaşıldı. Yolu güzel yapabilirsiniz, ancak bu süreçte sosyal belediyecilik ön plana çıkmazsa, başarısız sayılırsınız.  Özellikle CHP'li belediyeler, bu süreçte çok ciddi bir performans gösterdi. Bizim gibi belediyeler, halkçı bir anlayış sergilediği için, bu süreçte refleksleri daha hızlı oldu. Bu süreçte 600 bine yakın maske dağıtımı gerçekleştirdik. Dezenfektan dağıtımına da devam ediyoruz. Hatta bu konuda nasıl bu kadar dezenfektan harcadınız, diye eleştirildik. Biz Menemen'i dezenfektan ile yıkadık! İbadethaneleri, taksi duraklarını, okulları dezenfektan ile yıkadık. Bizim bir misafirhanemiz vardı, orasını sağlıkçılarımıza tahsis ettik. Dezenfektan tünelleri oluşturduk ve halka dokunduk. Her gün 2 bin 200 kişiye sıcak yemek dağıttık ve buna devam ediyoruz. Buradan faydalananlar bizim sosyal hizmetlerimizin belirlediği gerçek ihtiyaç sahipleri. Biz bunun reklamını yapmadık, evlerine kadar götürüp sessizce teslim ettik. Biz BM'ye bunu aktardık ve burada gelir düzeyi düşük insanların var olduğunu söyledik. BM, bunu kabul etti biz de protokolü imzaladık. Cuma günü, 500 günde neler yaptık, diye açıklama yapacağız . Biz bu süreçte 16 açılış yaptık, bunun içinde kadim üstgeçidimiz de var. Bize yapamazsın, yaptırmazlar, dediler. Yarım asırlık bir üstgeçit, onun ayakta durması mucize… Direncini ölçtük gelir gelmez ve bir dakika sonra bile yıkılabilirdi, direnç yok. Allah korusun, birinin başına gelse, ne olacak? Biz de bunu üstlendik ve yaptık. Çok da güzel bir üstgeçit oldu. Mazeret üretebilirsiniz ancak başarının yanında hiçbir mazeret anlam ifade etmiyor. Biz bunu yapıp bitirdik ve şu an rahatız. Mazeret üretme gibi bir ihtiyacımız yok. Belediye başkanları hedef odaklı çalışmalı."

GÜNDE 25 BEBEK İÇİN YENİ DOĞAN ÇANTASI HEDİYE EDİYORUZ
Günde ortalama 20-25 bebeğin dünyaya geldiğini belirten Serdar Aksoy, ailelerine 'Yeni doğan çantası' hediye ettiklerini söyledi. Aksoy "Biz 18 ayda 17 açılış yaptık ve diğer açılışlarımızı hazırlıyoruz. Bir belediye başkanı, başkan olmadan önce ve sonra, ne yapacağız diyorsa o hazırlıksızdır ve sıkıntılıdır. Belediye başkanı olmadan önce, hedef projelerini oluşturarak, ki bunun sosyolojik yapısı da çok önemli… Biz mesele bir proje başlattık. Yeni doğan bir çocuğun ailesine çanta hediye ediyoruz. Bunun diğerlerinden farkı, kadından kadına… Kadın dayanışması var, aslında burada. Verdiğimiz hediyelerin tamamı kadınlar tarafından üretiliyor ve kadınlara gidiyor yine. Yani bir kadın dayanışması bu… Parayı verip bir şirkete de yaptırabilirdik ancak bizim niyetimiz, kadın danışma merkezimizdeki kadınlarımızın ürettiklerini, bu ailelere vermek. Lohusalık dönemi kadın için sıkıntılıdır, biz de bunun için psikolojik ve bakım hizmeti desteği veriyoruz. Bu sayede de istihdam sağlamış oluyoruz. Bizim ilçemizde günde 20 ila 25 bebek dünyaya geliyor. Ayda yaklaşık 500'ün üstüne çıkıyor. Bunun için istihdama da ihtiyaç olacak ve bunu kadınlarımız ile sağlayacağız. Bizim seçilmeden önce verdiğimiz sözlerden biri de buydu. Dışarıdan bakıldığında her belediye bunu yapıyor, denebilir ancak Menemen'de bu yapılmamıştı" dedi.

OVAMIZDA ÇAY VE MUZ DIŞINDA HER ŞEY YETİŞİYOR
Seçim sürecinde verdiği sözlerin tamamını tutacaklarını söyleyen Aksoy, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

"Ben bu dönem verdiğim sözlerin tamamını bitirmek istiyorum. Bazen bu konuda eleştiriler de alıyoruz. Ben Sermaye Piyasaları Uzmanıyım. Bir şeyi gerçekleştirmek için, bir fon bulmanız gerekiyor. Yaptığımız 16 açılışın hepsi, çok ama çok önemli. Menemen Ovası, iki ürün hariç, her şeyin yetiştiği bir yerdir. Bir muz, diğeri çay... Bunlardan muzu da şu an deniyoruz.. Biz Menemen'de şunu yaptık, burada üzüm bağı oluşturduk, onları kuruttuk ve çocuklarımıza dağıttık. Bu üretimi artıracağız. Karakılçık, mısır, buğday… Bunları artıracağız. Menemen'de pamuk yetişir, altın değerindedir. Menemen ticaretinde pamuk, hala lokomotiftir. Ispanak da çok önemli. Pamukla ilgili şu an Seyrek bölgemize pamuk deposu oluşturduk ve pamuk üreticimizden pamuk almaya başladık. Amacımız, üreticileri aracının eline düşürmemek. Tariş ile bir anlaşma imzaladık. Eninde sonunda biz üreticiye, biz varız burada, yanındayız, sen üretimine devam et, diyoruz. Bu pandemide tarımın ne kadar önemli olduğu da ortaya çıktı. Çünkü tüm dünya, aç kalma riski ile karşı karşıya kaldı. Yani o güzel rezidanslarda insanlar aç kalma riski ile karşı karşıya kaldı. Demek ki neymiş, bir ülkeyi kalkındıran müteahhitler değilmiş. Ben her konuşmamada, tam bağımsız Türkiye, derim. Tam bağımsızlık ise tarımdan geçer… Ata tohumumuza dönmemiz gerekiyor. Milli mücadele döneminde Ankara'dan İzmir'e süvariler 4 günde İzmir'e geldi. Nasıl geldi? Yol üzerinde üreticiler olmasaydı, nasıl geleceklerdi? Ispanak üretiminin yüzde 33'ü Menemen'den… Ispanak ile ilgili bu haber çıktıktan sonra biz de bir refleks gösterdik. Çünkü o haberlerin altında ıspanak üretimini yok edecek bir anlayış vardı. Biz de Menemen Meydanı'nda ıspanak yedik ve zincir marketler kendisilerine baksın, dedik."

PARALAR HIZLI BİR ŞEKİLDE TOPLANMAK İSTENMİŞ
Menemen'de tartışmalara neden olan Perşembe Pazarı konusunu da değerlendiren Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, şu açıklamalarda bulundu:

"Biz bir üretici pazarı yaptık. Merdivenli pazaryeri, olarak bilinen bir yer var ve esnafımızın yoğun olduğu bir yer. Burası, biz gelmeden önce aileler tarafından çok şikayet edilen bir yerdi. Burası Menemen Belediyesi'ne aitti. Biz burayı yıktık, onun yerine bir üretici pazarı koyduk ve bitti. Aracısız ziraat mühendisi odasından alacağı bir belge ile orada satış yapabilecek. Dışarıdan aldığı hiçbir ürünü satamayacak, sadece ürettiğini satacak. Burada tezgah parası da alınmayacak. Biz bu Perşembe Pazarının ismini değiştirdik, Halil Alkaya ismini koyduk. Biz burada ihaleye çıktık, aralık sonu teslim edeceğiz. Ancak burası, daha önceki süreçte, seçime yaklaşırken ivedi bir şekilde ihale edilmiş bir yer. İlk olarak tezgâh başına 14 bin lira gibi bir rakam çıkartılmış. Hızlı bir şekilde o paraları toplamak istemişler, pazarcı esnafı karşı çıkmış. Sonra ne koparırsak kardır diye, rakamı 2 bin liraya düşürmüşler. Kimi 2 bin lira vermiş, kimi 14 bin lira, kimi 5 bin lira… Bunu hukuksal anlamda çözdük. İhale sürecimiz bitiyor, incesini bitirip halkımıza teslim edeceğiz. Biz uzun görüşmeler sonuca bu rakamlar ile ilgili incelemeler yapıldığını, yüksek para verilenlerden para alınmayacağını bildirdi. Buradalar pazarcı esnafını da mağdur etmeyeceğiz. Alınan yanlış kararın, kenti ne kadar sıkıntıya soktuğu görülüyor."

ÖNYARGILARI YIKMAK LAZIM, DEDİK VE...
Menemen'de parklara farklı ideolojide bulunan isimlerin adlarının verilmesi ile ilgili de konuşan Serdar Aksoy, şunları söyledi:

"Mekanlara verdiğiniz isimler önemli. O bölgeyi temsil eden isimler olmalı. Burada bu bir risk olarak görülebilir ancak değil. Toplumsal uzlaşı ve kardeşlik, ön planda olmalı. Bunu yapma başkanım, diyenler var. Ancak toplumdaki bölünmenin kaldırılması için bu kardeşliği sağlamamamız gerekir.  Bu isimler Menemen'de yaşıyor. Bunların tamamını toplumumuzun değeri olarak görürsek, o toplumsal yarılmayı da ortadan kaldırmış oluruz. Siyasi partilerin ideolojik söylemleri vardır. Ben diyorum ki, hepsi bizim. Deniz Gezmiş de bizim, Fırat Çakıroğlu da, Ahmet Kaya da bizim. İnsanların öyle önyargıları var ki. Onları yıkmak gerekiyor. Toplum bölünmeye çok yatkın olabiliyor, dönem dönem. 12 Eylül öncesi diyoruz hep. Bir devrimci de vuruluyor, ülkücü de... Bu algıyı ortadan kaldırmak gerek. Asarlık bölgesi ile alakalı geçmiş dönemlerde hep aynı şey söylendi. Gölpark kapısı var ve açılmadı. Orada kocaman bir mahalle var. Asarlık'ta oturan bir arkadaşımız, Yenimahalle tarafından Gölpark'a girmek zorunda kalıyordu . Biz de daha aday adaylık döneminde kapıyı açacağımızı söyledik ve açtık. Birileri diyordu ki, o mahalleden biri girerse, çiçekleri koparırsa... Bu nasıl bir ırkçılık? Bu nasıl bir düşünce? Hiçbir şey olmadı. Tam tersi, Asarlık halkı o parka daha fazla sahip çıktı. İşte önyargı böyle bir şey! Bu önyargıyı üstüne giderek kırabilirsiniz. Bu yargının kendi kendine yok olmasını bekleyemezsiniz. İnsanlarda bu algıyı yıkmak, toplumsal uzlaşıdan geçiyor. Bunu sağlayacak kişi de belediye başkanıdır."

3 AYDA 68 MİLYON TL FATURA KESİLDİ
Adaylık dönemi boyunca geçen 3 aylık süreçte belediyeye 68 milyon TL fatura kesildiğini belirten Aksoy, bazı borçları ödediklerini belirtti. Aksoy, "Ocak, Şubat, Mart ayları…31 Mart'ta seçimler var ve bu üç ayda belediyeye kesilmiş fatura tutarı, 68 milyon TL. Bütçe de onun yarısı. Bunun bir kısmını ödedik ve bir kısmını da savcılığa verdik. Biz bunları teker teker araştırdık. Faturaları tek tek inceledik. Kapımıza dayanan oldu, paramızı ver, diye. Bunlar kesilmiş ama neler yapılmış? İş yapılmış mı? Peki bu fatura neden var? Bu o zaman belediyenin parasını peşkeş çekmek değil mi? 'Haydi geçtiğimiz dönem, bir hırsla. intikam alma hırsı ile gitti de, senin bu faturayı buraya soktuğunda hiç mi vicdanın sızlamadı?' diye sorduk" dedi.

HİÇBİR İŞÇİYİ ÇIKARTMAYACAĞIM
Sayıştay raporu doğrultusunda 700'e yakın fazla personel çalıştırdıklarını söyleyen Serdar Aksoy, hiçbir işçiyi işten çıkartmayacağını söyledi. Aksoy, "Borç, yiğidin kamçısı derler… Borçsuz belediye yoktur. Ben iki dönem demiştim. 10 yıl yaptım ve dedim ki borçları kapattık dedim. O zaman Menemenli sormaz mı, kapattın da bana ne yaptın, diye? Önemli olan borcu çevirmek ve hala hizmet edebilmektir. Benim 1500 civarı çalışanım var. Zorlanıyor muyuz? Tabii ki zorlanıyoruz… Ancak ben Menemen Belediye başkanı olarak şeref sözü verdim. Hiçbir işçiyi işten çıkartmayacağım, diye. Sayıştay raporlarına bakarsanız 700 'e yakın fazlamız var. AK Parti meclis üyesi, bana işçi çıkart diyor. Ancak ben çıkartmayacağım ve maaşlarını ödeyeceğim. Şu dönemde ben hiçbir arkadaşımızı disiplin hariç, işinden etmeyeceğim" dedi.

BABAM, BENİ ZAMAN ZAMAN UYARIYOR, TAVSİYELERDE BULUNUYOR
Eski siyasetçi olan babası Veli Aksoy'un zaman zaman kendisini uyardığını dile getiren Başkan Serdar Aksoy, babasının kendisine özellikle sert mesaj verme uyarısında bulunduğunu söyledi. Aksoy, "Bazen konuşmalarım ile ilgili sert mesaj verme, diyor. Ancak geçmişte kendisi de veriyordu. Babam sağolsun, siyasetin duayenlerindendir. Bana çok büyük katkıları var ancak şu bir gerçek ki , önem değişiyor, simalar değişiyor. Söylemler farklılaşıyor, İzmir'de de siyaset farklılaşıyor. Buna alışmak kolay değil. İnsanlar özünde muhafazakardır. Benim şu an Menemen'i muhafaza etmem ve korumam lazım." dedi.