AK Partili Delican’dan SonSöz TV'de önemli mesajlar: CHP İzmir’i artık çantada keklik göremeyecek!

EGEDESONSÖZ- AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, Sonsöz TV’de yayınlanan ‘Günaydın Ege’ programına konuk oldu ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.

İl Başkanı Delican İzmir ve Türkiye gündemine ilişkin birbirinden önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Delican İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun merkezi hükümeti eleştiren konuşmalarına cevaplar verdi.

Delican ayrıca iktidarları döneminde İzmir’e gerçekleşen projelerden örnekler verdi. Delican, ayrıca teşkilat çalışmaları ve yaptırılan anketler, MHP ve AK Parti ittifakı, İZBAN krizi ve pek çok konuda çarpıcı mesajlar verdi.

YAYININ TAMAMI İÇİN:

4 TANE BÜYÜK SEÇİM GEÇİRDİM
İl başkanı olduğu tarihten itibaren yürüttüğü süreçlerle ilgili bilgi veren İl Başkanı Delican, “2014’te il başkanlığına geldiğimde cumhurbaşkanlığı seçimini yaptık. Ondan sonra 7 Haziran seçimleri ardından 1 Kasım seçimleri sonrasında yine 16 Nisan referandumunu atlattık. 4 tane büyük seçim geçirdim. 3 başbakan binası değiştirdik. Türkiye’nin geleceğine kast eden 15 Temmuz’u yaşadık ve yoğun tempoyla demokrasi nöbetleri tuttuk. 2018’in daha huzurlu bir yıl olacağın temenni ediyoruz. Bugünlere çok büyük sıkıntıları aşarak geldik. Bu dönemlerde milletimiz birbirine sımsıkı kilitlendi. Cumhurbaşkanımız ve hükümetimizin kararlılığıyla bugünleri aştık. Son olarak yaşanan Kudüs olayında Türkiye’nin dik duruşuyla Amerika’ya ve İsrail’e büyük ders verildi. AK Parti teşkilatlarımızla hükümetlerimizde birlikte 2019’daki seçimlere gideceğiz. Herkesin bir uğuru vardır. Benim de çift sayılar. 2018’in uğurlu geçeceğine inanıyorum” dedi.

KILCAL DAMARLAR BİZİM İÇİN SON DERECE ÖNEMLİ
Delican, “2001’den bu yana AK Parti’ye hizmet eden biriyim. Siyasete AK Parti’yle girdim. 2001 krizinde apolitik dışarıdan izleyen bir olarak, baktım ki bu iş böyle gitmiyor, taşın altına elini koyacak insanlara ihtiyaç var dedim ve partimiz de bizi kabul etti. Meclis üyeliği grup sözcülüğü yaptım. 2014’te de biz geldiğimizde eksikliklerimizi gidermek için çalışmalar yaptık. Seçim bizim öncelikli görevimizdi. He seçim öncesinde anket yaptık sonrasında da nerede eksiğimiz var diye vatandaşa sorduk. Sahadan aldığımız sonuçları teşkilata yansıttık. 7 belediyemiz var. AK Parti belediyeciliğini belediye başkanlarımıza anlatıyoruz. Tek tek ilçe ilçe alıyoruz. Ana kademe teşkilatları dahil tek tek anlatıyoruz. Her hafta bu toplantıları gerçekleştiriyoruz. Mahallelerde ve sandık yönetim kurularındaki. Eksiklikleri tamamlayacağız. Genel başkanımızın bir yöntemi var. 3 ana kademe, 3 kadın, 3 gençlik kollarından o mahallede sandık sorumluları var. Bu kişilere 200 ile 300 kişi seçmen düşüyor. Diyalog kuruyorlar. Sorunlarını çözeceğimiz konularda destek oluyoruz. Oralarda partimizle seçmen arasında bağ kuruyoruz. Kılcal damarların açılması bizim için son derece önemli. Çaldığınız kapı size tavır koysa da anlattığımız zaman biz böyle bilmiyorduk diyorlar” diye konuştu.

CHP’Yİ HEDEF ALDI: ALGI YÖNETİMİYLE ÖN YARGI OLUŞTURDULAR
İzmir’de kendilerine yönelik bilinçli bir algı yönetimi uygulandığını ve bunun sonucunda vatandaşların AK Parti’ye önyargıyla yaklaştığını ifade eden Delican, “2004 seçimleri burada önemli bir dönüm noktasıydı. CHP İl başkanı Alaattin Yüksel’di. Çeşitli yerlerde çeşitli propagandalar yapıldı. Kara çarşaflı fotoğraflar dağıtıldı. İzmir’i böyle yapmak istiyorlar dediler. İnsanları korkuttuğunuz zaman farklı oluyor. Parti amblemi olmadan bu çalışmalar yapıldı. Sonra Alaattin Bey, ekranlara çıkıp biz AKP’yi İzmir’e sokmamak için Atatürk ve laikliği kulandık dedi. Bunlar kayıtlarda var. Sanki biz bunlara karşıymışız gibi davrandılar. Bu milletin öz değerlerine sanki biz karşıymışız gibi yaptılar. Ama algı yönetimi yaptılar. Karşı ataklar yapamadık belki bizim hatalarımız var. O zaman İzmir’deki hemşerilerimizle güven sıkıntısı yaratmaya çalıştılar ve üzerine bina inşa ettiler” açıklamasında bulundu.  

KALEM KALEM YATIRIM RAPORU
Merkezi hükümetin İzmir’e gerçekleştirdiği yatırımlardan örnekler veren Delican, “İktidarımız bu kente 45 milyar TL gibi destek olmuş. 18 yıldır getirilemeyen Bayraklı tünelleri ve çevre yolunu gelir gelmez bitirildi. Anadolu Caddesi’nden saatlerce Karşıyaka’ya ulaşmaya çalışıyorduk. Çevre yolunu AK Parti hükümeti çok hızlı hayata geçirdi. Şimdi orası bile yetmiyor. Havalimanımızı yeniledik. Türkiye’nin en güzel havalimanına sahibiz.  Aliağa-Menderes atıl 80 kilometrelik hattı aktif hale getirdik. Ben bunların hepsinin içindeydim. Büyükşehir belediye başkanıyla oturduk. Anlaşıldı ve hayata geçirildi. İzmir’i bir uçtan bir uça çok rahat geçecek bir demiryolu hattı yapıldı. Limanın daha yüksek kapasiteye çıkması için dip derinliğinin artması lazım. Çandarlı’da bir çalışma başlatıldı alt yapı ihaleleri bitirildi. PETKİM özelleştirildi. Atıl kalan teknoloji iki devlet tek millet mantığıyla 18 milyar kaynak bularak İzmir’e kazandırıldı. 2 saat 50 dakikada İstanbul’a ulaşılacak İstanbul-İzmir karayolu aktif hale gelecek. İzmir’in ulaşım kanaları açılıyor. İzmir eski konumuna AK Parti iktidarının yapmış olduklarıyla çıkmaya çalışıyor. Hastanelerimiz yenileniyor, açılıyor. Otel standardında hastaneler yapıyoruz. Bayraklı’da 2060 yataklı 1 buçuk milyarlık bir kampüs yapılıyor. İl başkanı olarak o projeden büyük onur duyuyorum. O benim onurumdur, büyük emeğim vardır. Bizim gösterdiğimiz yer kabul edildi ve orada yapılıyor. Çok büyük bir hastane yapılıyor. Türkiye’nin en modern üçüncü hastanesi olacak. İzmir dışarıdan da hasta alacak. 3 yıl içinde bitecek. Ege Bölgesi’nin tamamı oraya akın akın gelecek. Kentsel dönüşüm başlattık. Karabağlar’da gerçekleştiriliyor” diye konuştu.

KOCAOĞLU'NA YANIT: İZMİR VERDİĞİNİ HAK ETTİĞİ KADAR MUTLAKA ALIYOR
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun ‘İzmir merkezi hükümetten verdiğinin karşılığını alamıyor’ açıklamasına da değinen Delican, “Sayın Kocaoğlu AK Parti hükümetinin İzmir’e yatırım alanında karşılığını alamadığını söylüyorsa ayıp ediyor. Türkiye’de 11 il kendi kendine yetiyor. İzmir bunların içinde… İstanbul yüzde 45 vergi gelirlerini karışıyor. İzmir kadar alamıyor. İzmir verdiğini hak ettiği kadar mutlaka alıyor. İzmir hükümetimiz tarafından neden önemli tutuluyor? İzmir’in beslenmesi büyümesi Türkiye’nin büyümesi demektir. Muhasebeci gibi şu kadar verdik bu kadar alamadık demek doğru değil. İzmir verdiğini alıyor. İzmir’e birçok konuda kaynak aktarılıyor” dedi.

İZMİR TEKNOLOJİ KENTİ OLACAK
Yerli otomobil hamlesi hakkında konuşan Delican, “Bunu ilk biz istemişizdir. Alaattin Bey il başkanı olduğunda siyaseti bir kenara bırakalım bu projeyi İzmir’e çekelim dedim. O parti yapmış bu parti yapmış önemli değil. İzmir’e gelsin yeter. Buradaki şirketler karar verecek. ARGE yapılacak. Sonrasında yer seçimi yapılacak. Türkiye’deki otomotivle ilgili yatırım yapılacak en önemli yer İzmir. İzmir’in teknoloji üssü yapılması için çok büyük çaba var. İzmir bölgesinin teknoloji üssü olmak için hızla ilerliyor. Dinamik beyinleri çekebilmek için iş dünyasını bir arya getirmeniz lazım. Onların bir araya geldiğinde üretebilecekleri ve dünyaya pazarlayabilecekleri alt yapıyı oluşturmamız gerekiyor. Urla’da bir teknopark kuruyoruz. Ama biz bunun çok daha büyüğünü istiyoruz. Genç beyinlerle yatırımcılarla bir araya getirmeniz gerekiyor. Dünyada başka bir ülkedesin, çok paran var, ya da üniversite okuyorsunuz ve pırıl pırıl bir beyinsiziniz İzmir’e gelir misiniz? Başbakanımız cumhurbaşkanımız bunları çok istiyor. İzmir teknoloji kenti olacak. Bizim dışarıya özendiğimiz gibi bize özenecekler” açıklamasında bulundu.  

HÜKÜMETİMİZ İZMİR’İN BORCUNU SİLDİ
Başkan Kocaoğlu’nun her fırsatta yinelediği kredibilete başarısı hakkında konuşan Delican, “Türkiye’nin en borçlu iki belediyesi vardı 2004 yılında. Büyükşehir’in o zamanki parayla 1 katrilyon 250 trilyonluk borcunun 400 trilyonluk kısmı hükümetimiz tarafından silindi. Kalan 800 trilyon da taksitlendirildi. İzmir kişi başına bir anda iki katına çıktı. İmkanları arttı. Çok daha rahat borç ödeme kapasitesine sahip oldu” diye konuştu.

BU KENTE HİZMET ÜRETSİN!
Delican, “AK Parti hükümetinin planlı disiplin programı olmasaydı bugün acaba maaşlarını ödeyebilecek miydi? 2001 krizinde maaş ödenemeyecek durumdaydı. Biz İzmir’e şunu yaptık manasında söylemiyorum. Genel olarak sorunların tamamı çözüm aşamasına getirildi. ‘Hükümet bize vermiyor’ demek yanlış bir söylem. Bizim Kocaoğlu’ndan isteğimiz, bu kente hizmet üretsin” dedi.

KOCAOĞLU’NA OY VERDİM
Delican, “Kocaoğlu 2004 yılında iktidara geldiğinde kendisini seçen mecliste ben de vardım. Bende Kocaoğlu’na oy verdim. Neden verdim? CHP içinden başka adaylar da çıkıyordu. Bizim desteklediğimiz aday kazanabilirdi. Başbakanımız, ‘İzmir iradesini CHP’den yana kullanmıştır. CHP kimi aday gösterirse siz onu destekleyeceksiniz’ dedi. Kapıları kapattı. Biz gittik Kocaoğlu’na oy verdik. Biz bu belediyeyi beraber yöneteceğiz dedi. Ama baktı sonra İzmir’de AK Parti’ye vurmak pirim yapıyor her platformda mağduru oynayarak kendine alan açtı” açıklamasında bulundu.

HER ŞEYİN ALTINDA BİT YENİĞİ ARIYORLAR
“Yaşadığımı anlatayım” diyerek sözlerine devam eden Delican, “İl başkanı olarak göreve geldiğimde Alsancak stadıyla ilgili rapor elime geldi. Yıkım kararı alındı. Kocaoğlu’ndan açıklama ‘bunların kafasının arkasında AVM yapmak var’. Bizim kafamızın arkasında hiçbir şey yok. Cumhurbaşkanımızın da öyle… Cumhurbaşkanımız öyle bir insandır ki arkasını görürsünüz. Sinirliyse sinirlidir. Neşesi yerindeyse yerindedir. Biz böyleyiz. Rol yapmıyoruz. Biz bu stadın aynısını yapacağız dedik. 86 yıllık stadın projesini yaptık. Şimdi Konak Belediye Başkanı çıktı ruhsat vermiyorum dedi. Yer gösterin otoparkı biz yapacağız dedik. Tüm parasını da bakanlık ödeyecek. Az kaynak aktarıldı falan diyorlar. Ya yapıyoruz işte. ‘Körfezin ÇED raporunu 2 buçuk yıldır vermiyorlar’ diye Kocaoğlu bas bas bağırıyor. Araştırdım ne çıktı? Kocaoğlu iki tane raporu şirkete hazırlatmamış. Eksiklikler onlara ait. Bakanlık diyor bu denizden çıkan toprağı yerinde ada şeklinde getir, akıntı planlarını ver. Deniz oradan sirküle edecek mi? Kendisi de bilmiyor, bürokratlar yanıltıyor. Ankara’ya gitti başbakanımız taahhütle ÇED raporunu verdi. Bu kadar mı zordu? Kentsel dönüşüm için bize izin vermiyor diyorlardı. Aziz Kocaoğlu’na soruyorum; sadece Karabağlar’da 288 tane 33 dükkan ve Ege Mahallesi’ndeki yerler dışında hangi ilçe belediyesi kentsel dönüşüm başlattı? Beni mağdur ediyorlar, kaynak aktarmıyorlar diyor. İşte algı operasyonu bunlar. Her yapılan işin altında bit yeniği arıyorlar. Böyle bir şey yok. Kalktı Halkapınar’daki tren istasyonuyla ilgili yapılacak yapılmayacak dedi. Kaşıyorlar. Halkımız karar versin. Zor bir kentteyiz. Her an deprem olabilecek ve sağlam binalar yapmazsak büyük kayıplar yaşayabiliriz. Başbakanımız söyledi; bu iktidara mal olsa da bu kentsel dönüşümü yapacağız dedi. Deprem öldürmez binalar öldürür. Kentsel dönüşümle ilgili ilçe belediyeleri bir çalışma yapmıyor. Bir tek Kemalpaşa ciddi bir çalışmaya başladı. Karşıyaka’da gördük dönüşümle ilgili küçük çapta bir yenileme. Buca Belediyesi dosya aldı hala sunmuş değil.  Karabağlar’da ciddi bir çarpık yapılaşma var. İnsanlar gelmiş evlerini yapmışlar. Tekniğe bakmamışlar, çalakalem bir şeyler yapmışlar. Gelişen kentleşmede bunlar kabul edilebilir değil. Karabağlar’ın kendini yenileyebilmesi için orada 5 bin stok konut yapıyoruz. 35 metre genişliğinde yolar yapılıyor. Kültürpark alanının aynısı Karabağlar’da yapılıyor. Düğün salonları, kafeteryalar, paten pistleri yapılıyor. Biz orada yeni bir yaşam alanı yaratıyoruz. Bu örnekle biz vatandaşa diyoruz ki, gelin buraları cüzi bir miktarla alın. Sosyal tesisler, okullar son derece modern, aile hekimliği hizmetleri verilen alanlar var. Değerli bir alan ortaya çıktığında sizin eviniz de değerlenecek. Orada 190 milyon kamulaştırma yapıldı. Kentsel dönüşüm benim çok önemsediğim bir iştir. Vatandaşın kapısını direk açarak AK Parti belediyeciliğini göstermek istiyoruz. Zaten yapmak zorundasınız diyerek görüyorlar ama o siyasi iradeyi ortaya koyamazsanız yapılmıyor” diye konuştu.

SAMİMİ OLSUN
“Kocaoğlu elini vicdanına koyacak” diyen Delican, Başbakan Binali Yıldırım’dan randevu alamadığını ifade eden Kocaoğlu’na, “ 2006’da İZBAN’ın çekerlerini alalım’ dedim. Bunun siyasi ceremesini çekerim’ dedi. İstasyonlar bitti elimizde tren yok. Ankara için alınan trenler boşta bize verin dedi. Başbakanımız hiçbir siyasi çıkar düşünmeden gönderdi. İnsanın yaptığını böyle söylemesi biraz ayıp ama bir şeyler söylerken bunları da düşünsünler. Yine algı operasyonuna çıkmış oltayı denize atmış balık avlamaya çalışıyor. İzmir’le ilgili hangi konuda istiyorsa başbakanımız ve cumhurbaşkanımız yanında. İstese hem başbakandan da alır cumhurbaşkanından da alır. Ne zaman isterse randevusunu alır. Biraz da samimi olmasını diliyorum” dedi.

BEN ANLAMADIM, BİNALİ BEY NİYE ÖZÜR DİLESİN?
Selçuk’taki İZBAN krizine değinen Delican, Kocaoğlu’nun ‘Başbakan Binali Bey’in benden özür dilemesi gerekiyor’ açıklaması hakkında, “Münferit olaylarla kalkıp da başbakanı, hükümeti suçlamak doğru değil. Biz kesinlikle Büyükşehir Belediye Başkanını orada mağdur ettirmeyiz. Ben o gün hemen fırladım. Teşkilata müdahale ederim. Benim teşkilatım konuşmacıya saygısızlık yapamaz. Ama birkaç kişiyi benim teşkilatıma mal edemez. Hangi partiden olursa olsun kimse rencide edilemez. Oraya gelen herkes AK Partili değil. Bir iki kişi protesto ediyor diye biz de polislik yaptıramazlar. Rencide edildiyse onu da doğru bulmam. Bu olayda vatandaş beni de suçlamış. Biz tam tersi asla bunlara müsaade etmeyiz. Ben de kalkıp İzmir’de gerginlik yaratmam. İzmir gerildiğinde biz oy kaybına uğruyoruz. Bunu hesaba katamayacak kadar akılsız il başkanı değilim. Orada olay çıkması bana eksi yazar. Biz bu programların sakin ve huzurlu yürümesini isteriz. Aziz Bey çok hızlı yükselmemeli böyle durumlarda. Orada ona bir saygısızlık yapıldıysa da biz kalkıp bunu birkaç kişi olsa da engellemeye çalıştık. Aziz Başkan tepki gösterince tepkiler de büyüyor. Daha büyük bir olay da olabilirdi. Başbakanımızın kalkıp özür dilemesini istemek bana yanlış geliyor. Başbakan varken bir belediye başkanı bağırarak konuşamaz. Başbakanımız İzmir’e bir çivi çakılmasının yanında olur. Ben anlayamadım Binali Bey niye özür dilesin? Hiçbir suçu yok. Bu tür hadiseler siyasileri de geriyor. Aziz Kocaoğlu bunun üzerine bina kuruyor. Mağdur edebiyatı iyi değil” açıklamasında bulundu.

PROJESİ YOK ADAMIN!
Delican Kocaoğlu’na eleştirilerde bulunurken, “Hangi projeyi hükümeti getirdi de onay verişmedi. Projesi yok adamın! Sasalı’da yapılan doğal yaşam parkı, Adnan Saygın Kültür Sanat Merkezi, battı çıktılar, İZBAN’ı beraber yaptık. 2.2 Bornova metrosu var. 9.8 Karşıyaka tramvayı var. 9 buçuk yılda bitirdiği metro hattı var. Koskoca İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptıklarını sayarken 14 yılda 7 tane akla geliyorsa sıkıntı var. Her yıla bari bir tane koyabilseydi. Aziz Kocaoğlu gelsin hükümetten istesin. O dönem İZBAN istasyonlarını tamamlayamadığı içim 4 defa uzatma istedi. Ve bakanlık da verdi” dedi.

HÜKÜMET DAHA SANA NE VERSİN?
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin İzmir’e ziyareti sırasında, ‘İzmir’in efeleri ortaya çıksın’ söylemine ilişkin konuşan Delican, “İzmir’de yatırımcı başka illere kaçtı. Bu doğaldır. Büyükşehir hangi yatırım fuarlarına gidip de bu kente yatırımcı çekiyor? İzmir’de böyle bir sistem var mı? Bir kentin lideri, belediye başkanıdır. Daha huzurlu, refah yaşaması için koşturur kaynakları sağlar. İzmirli işadamları İstanbullardan daha fazla hizmeti de yapar, üretimini de yapar. Sayın bakanımız da ‘artık sahneye çıkın, bu kenti birinciliklere taşıyın. İzmir’in efeleri bu işi yapar. Büyükşehir belediye başkanı da bu kentin bir efesidir. İzmir tüm Akdeniz’in en önemli kenti olma yolunda gidiyor hükümet yatırımlarıyla, bunlara yerelden katkı verilmesi gerekiyor. Bu kenti kaliteli ve daha zengin hale getirmek mümkün. Türkiye’ye en büyük kazancı katabilecek illerden biridir İzmir. Ekonomi bakanımıza İzmir denilince akan sular duruyor. Hükümet daha sana ne versin? Ülkenin en borçlu ikinci belediyesiydin. Türkiye’nin üçüncü büyük holdingi konumdasın” diye konuştu.

BİLDİĞİMİZ İZNİ MİLLETTEN İSTİYORUZ, 2019’DA İNŞALLAH VERECEKTİR!
Delican, “Yaptırdığımız anketlerde çıkan en büyük üç sorun; ulaşım, alt yapı hizmetleri, kentsel dönüşüm. Bunlar AK Parti iktidarının Türkiye’de en kolay çözdüğü sorunlardan. Ulaşım bizim işimiz. Kentsel dönüşüm Türkiye’nin yenilenmesini sağlıyoruz. AK Parti bugün belediyecilikle Türkiye’yi yönetiyor. Bildiğimiz izni milletimizden istiyoruz. 2019’da inşallah verecektir” dedi.

CHP İZMİR’İ ARTIK ÇANTADA KEKLİK GÖREMEYECEK
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 2019 Cumhurbaşkanlığı seçiminde partisine vereceği destek hakkında konuşan Delican, “Haziran seçimlerinde İzmir’de yüzde 26 oy oranımız vardı. Hayal kırıklığı yaşadık. Belediyecilik açısından baktığımızda MHP’den CHP’ye bir oy kayışı yerelde oldu. 2019 seçiminde bunun tersine olacağını düşünüyorum. MHP’nin desteğiyle inşallah kendi çalışmalarımızla Büyükşehir’i çok rahat alabileceğimizi düşünüyorum. CHP İzmir’i artık çantada keklik göremeyecek. MHP’de görüyor ki, Cumhurbaşkanlığı seçiminde bize destek verecekler. Bunun bize yansımaları olumlu olur diye düşünüyorum. Hangi parti olursa olsun Türkiye’nin bekası adına bizimle yol yürüyebilir” açıklamasını yaptı.

1 MİLYAR TL’LİK BİR PROJE, HİÇBİR SIKINTI YOK
Delican, Halkapınar- Otogar arasındaki metro projesi hakkında ise, “Kocaoğlu metroyla ilgili bazı taleplerde bulundu. Hızlı tren otogara gelecek istasyon olarak. Oradan da Halkpınar’a bağlanacak. Bu 4 buçuk kilometre. Garaj ve Halkapınar bağlantısı yapılacak. İki şerit daha yapılacak metro için. Toplam 4 şeritli bir hat yapılıyor. İhale hazırlıklarına çıkacak. 1 milyar TL’lik bir proje. Bakanlıkla görüştüm. Hiçbir sıkıntı yok. Boş raylardan Kemalpaşa’ya da metro hizmeti sunacaklar. Hükümetimiz bu konuda önemli bir hizmeti hayata geçiriyor” dedi.

İL BAŞKANI OLMAZSAM GİBİ BİR DERTTE DEĞİLİM!
Partisindeki kongre süreci ve kendi adaylığıyla ilgili konuşan Delican, “Demokrasi hakem heyeti başkanıydım. O zamanki il başkanımıza teşekkür edildi bana vekaleten otur dendi. Temayüller yapıldı. 4 kişiye düşürüldü. Başbakanımızın karşısında mülakata çıktık. Takdir bize verildi. Benim öyle bir talebim yok. Yandım Allah il başkanı olmazsam gibi bir dertte değilim. Ben birçok görev yaptım. Layıkıyla ahlakımızla partimizi temsil ediyoruz. Devam denirse devam deriz, tamam denirse tamam derdi. Şu an için görevimin başındayım. Cumhurbaşkanımız nasıl takdir ederse öyle devam ederiz. Böyle bakılmalı. Bunlar ateşten gömlektir. Birileri bazı makamları isteyebilir, nefis girer. Peygamber Efendimiz, ‘Bir göreve talip olmayın insanlar sizi oraya istesinler’ der. İnsanlarımız isterse gelir yaparız ama illa ben yapacağım derseniz gözden düşersiniz. İstediğimiz zaman olmuyor. Allah’a bırakmak lazım.  Takvimle ilgili de genel merkezimiz çalışmayı yapıyor. Önümüzdeki hafta takvim netleşmiş olur” açıklamasında bulundu.

KİMSE ORTALIĞI GÜLLÜK GÜLİSTANLIK GÖRMESİN
Teşkilat olarak yaptırdıkları anketler üzerinden bilgi veren Delican, “CHP’de yüzde 46’sında bir kayma olabileceğini görüyoruz. Bizim içimizde de var ama yüzde 12 civarında. Biz kendimizi iyi konsolide edebilirsek CHP’nin de hizmet açısından halkı İzmir özelinde bıktırdığını görüyoruz. ‘İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden memnun musunuz?’ sorusuna evet cevabı yüzde 36’larda. Yüzde 49 buçuk oyla gelmiş başkan var. Kimse ortalığı güllük gülistanlık göstermesin. İnsanlar memnun değiller. Ortada bir memnuniyetsizlik varsa biz bunları gidermeye talibiz. Yıllarca algı yönetimleriyle yorulan kent bazı şeyleri değiştirmeli” diye konuştu.

KOCAOĞLU’NUN SİYASETİ NE KADAR SEVDİĞİNİ GÖRDÜK
CHP İzmir İl Kongresi’ne ilişkin konuşan Delican, “Deniz Yücel’e hayırlı olsun. Tabi bu süreçte Kocaoğlu’nun siyaseti ne kadar sevdiğini gördük. Bizim kongrelerimiz farklı olur, biz seçimle geliriz diyorlar. Halk her şeyi görüyor” dedi.

BİZLERİ BİR TANISINLAR
Delican son olarak İzmirlilere verdiği mesajda, “Biz 30 ilçemizde AK Parti teşkilatlarıyla İzmir’in çok daha huzurlu bir kent olarak yaşaması için elimizden geleni yapmak istiyoruz. İzmirli hemşerilerimizle bunu paylaşmak istiyoruz. İl başkanlığımıza gelsinler. Bizleri bir tanısınlar. Biz bazı konuları anlatabiliyoruz ama insanlar iletişime girdiğinde aradaki korkular ortadan kalkar. Çok daha fazla bir araya gelelim. İzmir’in geleceği için son derece önemli. Şu kentte çok daha fazla kaliteli yaşanması mümkün” ifadelerini kullandı.