AK Partili Bekle'den CHP'ye 'vizyonsuzluk' çıkışı ve 'çadır' isyanı!

EGEDESONSÖZ - AK Parti İzmir Milletvekili  ve AK Parti Sosyal Politikalar Başkan Yardımcısı Cemal Bekle, Sonsöz TV'de Gazeteci yazar Muhittin Akbel'in sorularını yanıtladı. Akbel'in sorularını yanıtlayan Vekil Bekle, futbol yorumcusu Erman Toroğlu'nun açıklamalarından Selçuk'ta yaşanan çadır krizine, İzmir depreminden kentsel dönüşüme kadar bir çok konuda değerlendirmelerde bulundu.

CHP'Lİ PURÇU VEKİLİMİZ İLE BİRLİKTE ORTAK BİR REFLEKS GÖSTERDİK
Futbol yorumcusu ve eski hakem Erman Toroğlu'nun, katıldığı bir televizyon programında bir futbol takımının antrenörünü eleştirirken ‘Böyle çingenelik olur mu?’ ifadelerini kullanmasını eleştiren AK Parti İzmir Milletvekili ve AK Parti Sosyal Politikalar Başkan Yardımcısı Cemal Bekle, Toroğlu'nun bu söyleminin asla kabul edilemeyeceğini söyledi. Bekle,  "Böyle bir söylem kabul edilemez. Bu nefret ve ayrımcı söylemi biz her zaman kınadık ve karşısında olduğumuzu söyledik. Ancak toplumun her kesiminden tepki geldi ve bu bizi sevindirdi. Romanların yalnız olmadığını görmekten mutlu olduk. Sadece Romanlardan değil, Roman almayanlardan da çok ciddi dönüşler aldık. Erman Toroğlu'nun yaptığı hareket, söylediği söz bize gösteriyor ki, bireysel hak ve özgürlükler anlamında çok önemli yol kat etsek de, geçmişte kalan karanlık zihinler bazılarında yaşamaya devam ettiğini gösterdi. Irkçı ve nefret söylemi, ne yazık ki kendini bir yerde gösteriyor. Biz Toroğlu için suç duyurusunda bulunduk. Sadece İzmir'de değil, Türkiye'nin her yerinde tepkiler oluşturuldu, suç duyurusunda bulunuldu. Özcan Purçu vekilimiz ile birlikte ortak bir refleks gösterdik burada. Roman toplumu kendisine saygısızlık yapılmasına izin vermediği gibi, Roman olmayanların da bu saygısızlığa asla müsaade etmediğini gördük. Biz bu topraklarda ayrıştırıcı dili kabul etmiyoruz. Bir milletin hamuru sevgiyle karılmış. Medeniyeti tanımlanırken, adil olmak üzerinden tanımlanır. İzmir gibi bir şehirde yaşıyorsunuz, çok kültürlüğü, hoşgörülüğü yüksek bir yerde bir çok farklı kültürün bir arada yaşadığını gördük. Bu nedenle bu coğrafya her türlü ayrımcılığa karşı çıktık. AK Parti olarak da Cumhurbaşkanımız parti kuruluşundan itibaren biz her türlü ayrımcılığı ayaklar altına aldık, demiştir. Kolay değil, herkesin alıştığı, dünyanın egemen anlayışı karşısında farklı şeyleri söylemek. O sözler tüm dünyaya egemen sisteme karşı olduğumuzu göstermiştir. Farklılıklarımız, bizim zenginliğimiz, birlikteliğimiz de geleceğimizdir. Büyük Türkiye ideallerimize giderken, böyle nefret söylemlerine son vermemiz lazım. Biz bu programlara çıktığımızda, ne dediğimize dikkat etmemiz lazım. Binlerce insan sizi izliyor. Toplumdaki önyargıları kırmakla mücadele ederken, Romanlara karşı önyargının hala bitmemiş olmasına üzülüyoruz elbette. Erman Toroğlu'nun ifadesini ilk duyduğumda, "olamaz, böyle bir laf söylenemez. Kabul edilemez" dedim, kendi kendime..."

"ÜZERİMİZE DÜŞEN BİR ŞEY VARSA YAPALIM DİYE DEFALARCA SÖYLEDİK"
Selçuk Belediyesi sınırları içerisinde bulunan Belevi Mahallesi'ne 5-6 kilometre uzakta bulunan dağlık alanda kurulu 23 çadırda yaşayan 100 civarındaki Roman vatandaşın çadırlarına mühür vurulması sonrası yaşanan kriz hakkında İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Selçuk Belediyesi'ni eleştiren Cemal Bekle, şunları söyledi:

"Bu bir vizyonsuzluğu gösteriyor. Roman arkadaşları farklı yerlerden alıp oraya taşıyan, milletvekili. Boy boy fotoğraf veren belediye başkanı. Daha sonradan ayrı düşen milletvekili ve belediye başkanı! Ancak burada mağdur edilen vatandaş. İzmirlinin gönlü zengindir, bu ülkenin vatandaşı her yerde ikamet etme hakkı var. Buradaki sürecin vizyonsuzluk olduğunu belirttiğimiz gibi sürecin doğru yönetilmediğini söylüyoruz. Hiçbir ilçemiz 100 insanımıza ev sahipliği yapamayacak kadar gönlü kapalı değildir. Farklı sebeplerden ve yanlış kentsel dönüşümden dolayı oraya çadır kurmuşlar. Ben Selçuk'un daha erken sorunu çözmesini bekledim. Biz defalarca söyledik, üzerimize düşen bir şey varsa, yapalım, diye. Valiliğin burada insan vicdanını rahatlatıcı sonuçlar aldığını biliyoruz. 23 çadır var orada. Çadırların mühürlenmesi gibi bir ayıbı Türkiye'ye yaşatmak doğru değil, vicdanlara da sığmaz. Bunun ilçe belediye başkanı ve Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından da doğru yönetilmediğinin ve vizyonsuzluğunun belirtisidir. Konuyu çözemedikleri gibi, genel başkanlarına taşıyorlar. Biz bu sorunu Özcan Purçu vekilimiz ile de konuştuk, biz bu şehrin menfaatleri için ortak bir masada çözüm üretebilecek insanız. Selçuk konusunda da orada 100 vatandaşın barınacağı bir yer bulabilmek çok zor bir şey değil. Maalesef bize çadır mühürleme gibi bir ayıbı yaşattılar İzmir'de. Biz bu şehrin vekilleriyiz. Roman konusunda da ülkemiz ile ilgili her konuda da ortak hareket edebilme irademiz var. Biz nasıl ki bir nefret söyleminde birlik olabiliyorsak, ki dün İzmir'de birlikte basın açıklaması yaptık CHP'li Özcan Purçu ile. Her konuda da ortak hareket edilir. Biz taşın altına elimizi koymaya hazırız. Asıl sorun, kendi içlerinde bir araya gelip ortak karar alamamaları. Belediye başkanı başka bir yere çekiyor, milletvekili başka bir yere.  23 çadır sorunu çok rahat çözülebilir." 

"BU TOPLUMUN GARİBANLIĞINI HERKES BİLİYOR"
İzmir'de hayata geçirilen kentsel dönüşüm projelerine dikkat Bekle, 'kentsel dönüşüme değil, rantsal dönüşüme' karşı olduklarını belirtti. Vekil Bekle, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kentsel dönüşüm projeleri, tabelada ve reklamlarda kaldı. Ege Mahallesi özelinde bir çalışma var. Biz kentsel dönüşüme karşı değiliz, destekliyoruz da. Ancak burada yapılacak dönüşümün, yerinde ve oradaki insanların refah seviyesini artıracak seviyede olmalı. Ancak siz kentsel dönüşüm adı altında rantsal dönüşümü sağlıyorsanız, biz buna karşı çıkıyoruz. Oluşturduğun projeler, oradaki sosyolojik yapıya uygun olmalı. Ege Mahallesi özelinde söyleyeyim ancak İzmir'in genelinde bu sorun var. Bazı yerlerde uygulanan yanlış kentsel dönüşüm, Selçuk ve Çeşme'de çadır sorunu olarak ortaya çıkıyor. Ege Mahallesi'nde kentsel dönüşüm yapmak istiyorsunuz, o mahallede bir evde birkaç aile yaşayabilir. Yüz yıldır yaşayan bir mahalleden bahsediyoruz. Roman mahallelerinin kendine has bir havası vardır. Zamanında şehrin çeperinde olan yerler, şu an şehrin kupon yerleri olmuş durumda.  Biz de biliyoruz orada bir kule projesinin olduğunu...  Bu toplumun garibanlığını herkes biliyor. Orada oluşturulacak yapılarda çoğu zamanlarda doğalgaz ve aidatların ödeyemeyeceğini biliyoruz. Oraya kule dikip hep birlikte yaşayacağız demek çok doğru değil. Biz kentsel dönüşüme karşı değiliz ve destekliyoruz. Mahallelere giriyoruz ve içimizi sızlatan görüntülerle karşılaşıyoruz. Bunların düzeltilmesi gerekiyor ve bunlarla ilgili yerel ve genelde çözülmesi gereken konular var. Ben oradaki projenin, mahallelilerin gönlüne çok yattığını düşünmüyorum. Ben Ege Mahallesi özelinde bir hata, sorun varsa da Büyükşehir Belediyesi'nin bu konuda daha net bir ifade kullanmasını ve varsa da bir hata, o hatadan döneceğini düşünüyorum. Mahalle sakinleri ile oturulur ve konuşulur, ortak akılla bir karar alınır. O mahallede tapu sahiplerinde belediye ile bir sorun yok.Yıllarca bu mahallede oturan insanlar var. Neyi gösteriyor, burada yapılacak doğru işlem bize bir algıyı gösterecek. Bu şehrin bir milletvekili olarak ve o mahalledeki vatandaşlara her konuda yanların olacağına söz vermiş biriyim. Durduğumuz yer belli. Biz rantsal dönüşüme karşıyız, kentsel dönüşüme değil."

2024'E KADAR UZATACAĞIZ
Özellikle Roman vatandaşların istihdamı konusunda yapılan çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulunan Bekle, istihdamda önceliklerini kadınlara verdiklerini belirtti. Bekle "Stratejik eylem raporu bu konuda bizim elimiz en çok rahatlatan konulardan. Bu konuda bize sahada güç veren konulardan bir tanesi. Maalesef işsizlik ülkemizin de sorunlarından da bir tanesi. İşbaşı eğitim programları ile birçok arkadaşımıza iş kazandırdığını biliyoruz. Roman iş gücünün artırılması ve iş piyasasının ihtiyacı olduğu kalifiye eleman ihtiyacını sağlamak için gerekli eğitimin alınması için gerekli protokoller imzalandı. Bu sene stratejik eylem raporuna Kültür, Gençlik ve Spor, Tarım ve Orman ve Aile Bakanlığımız ile bir protokol imzalandı. Stratejik eylem planını en önemli noktası değiştirilebilir olması. İnşallah bunu 2024'e kadar uzatacağız.  İstihdam alanında bizim halk eğitim ile ortak yaptığımız çalışmalar mevcut. Salgında kadınlarımızın istihdamı konusunda biraz azalma oldu ancak birçok sertifikalandırma programları oldu. Tarım alanında, Bal Ormanı projemiz var, kadınlarımıza dokunabilmek için. Bal üreticiliği verdikten sonra kadınlarımıza kovanlarını verip hayata daha güçlü bağlanmasını hedefliyoruz. Toplum yararına çalışma programları var. Süreci yakinen takip ediyoruz" dedi.

30 BİN MÜZİSYEN VE SANATÇI BUNDAN FAYDALANACAK
Koronavirüs pandemi ile birlikte işlerinden olan müzisyenlere dikkat çeken Vekil Bekle, müzisyenler için başlatılan 1000 TL'lik yardımın bu ay içerisinde ödeneceğini söyledi. Bekle, "Müzik hayattır ve müzik susmasın, dedik. Sahadan gelen talepler doğrultusunda müzisyenlere destek olma fikri oluştu.  Böyle bir ihtiyacın olduğu fark edildi ve Kültür Bakanlığımız harekete geçti. Salgından en çok etkilenen sektör, müzik sektörüydü, eğlence dünyasıydı. Bu anlamda Kültür Bakanımız ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. 30 bine yakın müzisyen ve sanatçı bundan faydalanacak. 3 ay olmak üzere her ay 1000 TL alacaklar. Yunus Emre Vakfı'nın yaptığı bir çalışmaydı. Bir linki tıklayıp videolarını paylaştıklarında bu hakkı kazandılar. Bu da müzikle uğraşan Roman arkadaşlarımıza büyük bir moral oldu. Ödemeler Ocak, Şubat ve Mart ayında gerçekleştirilecek" diye konuştu.

"ÇALIŞMALAR HIZLI BİR ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR"
30 Ekim tarihinde İzmir'de yaşanan deprem sonrası yaraların hızlı bir şekilde sarıldığının altını çizen AK Parti İzmir Milletvekili Cemal Bekle, gözlemlerini şu sözlerle ifade etti:

 "Ben 99 depremini  yaşamış biriyim. Rabbim bir daha İzmir ve ülkemize böyle bir acıyı yaşatmasın. Depremden hemen sonra AFAD başta olmak üzere tüm kurumlar sahadaydı. Devlet oradaydı, belediyeler, İzmir dışındaki şehirlerin belediyeleri oradaydı. Sadece İzmirliler değil Türkiye'nin her tarafından gelen insanlar oldu. Bu dayanışma sadece ülkemize ait olan bir şey. Türkiye'nin çok farklı illerinden belediye çalışanları buradaydı. Bu çok güzel bir şey. Yaraları da çok hızlı sardık. İlk an müdahale çok önemliydi. Devletin tüm imkanları sahadaydı. Şu an hiçbir çadırımız kalmadı, kredi ve yurtlar kurumumuz açıldı onlara yerleştirildi, kiraya gitmek isteyenlere destek verildi ve 1 yıl içerisinde evlerini kaybetmiş olanlar evlerine geçmiş olacak. Şehir Hastanesi'nin üst kısmındaki evler, bir yıl için hak sahiplerine teslim edilecek. Çalışmalar hızlı bir şekilde devam ediyor.".

 HER ÜLKE BUNU YAPMAZ VE CESARET EDEMEZ"
Dünyada birçok ülke için önemli bir sorun teşkil eden 'mülteci sorunu' hakkında değerlendirmelerde de bulunan Cemal Bekle, şu açıklamalarda bulundu:

"Bu konuda dünyada vicdanı en rahat ülke hangisi diye sorulsa, herkes Türkiye der. Dünyanın vicdanı Türkiye olmuştur. Dünyanın en önemli sorunlarından biri mülteci sorunu. Ülkemizde yaşayan mültecilerin sayısı da çok ciddi oranda. Sosyal olarak dizayn etmek de en büyük sorunlardan biriydi ancak biz ülke olarak bunu yaptık. Biz ekmeğimizi bölüşmeyi, paylaşmayı ülke olarak bilen insanlarız. Biz ülke olarak mağduriyeti gördük ve arkadaş seçilmiş kardeştir, dedik. Her ülke bunu yapmaz ve cesaret edemez. Siyasi olarak da herkes cesaret edemez. Eğitim konusunda Türkiye'de yetişen çocukların dilimizi bilmeleri gerektiğini ve eğitim almaları gerektiğini, çünkü kapalı ortamda büyürlerse daha büyük sorunların ortaya çıkacağını gördük ve bizim kültürümüz içinde yetiştikçe aslında bunun olumluluğunun çok daha yüksek olduğunu düşünüyorum."

Dün İzmir'de yaşanan yağış ile ilgili de konuşan Bekle, "Belediyenin asli görevlerinden biridir altyapı... Ancak dün gördük ki yine İzmir sular altında kaldı. Çok sayıda mesaj aldık bu konuda. Mağdur olan vatandaşlarımıza geçmiş olsun demek istiyorum" ifadelerini kullandı.