EGEDESONSÖZ - Narlıdere’de AK Parti İlçe Başkanlığı ile Belediye Başkanlığı arasında uzun süredir devam eden imar tartışması yeniden alevlendi. Daha önce CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin ve Genel Sekreter Bihlun Tamayligil’in yemekli toplantıya katıldığı yerin kaçak olduğunu ifade eden AK Parti İlçe Başkanı Mehmet Acar, belediyenin kira aldığı ruhsatsız yerleri yıkmadığını söyledi.
Acar, yaptığı açıklamada “Bilindiği üzere İzmir’in güzel ilçesi Narlıdere’de son günlerde imar izni olmayan işyerleri ile ilgili Narlıdere Belediyesinin yıkım kararları gündeme gelmişti. Narlıdere Belediyesi ruhsatsız olan işyerleri ile ilgili yaptığı denetimlerde birçok işyerine imara aykırı uygulamaları sebebiyle ceza yazmış, sahil evleri deniz kenarındaki işyerlerini ise aldığı yıkım kararı ile yıkmıştı. Ama belediye başkanı aynı hassasiyeti yine imara aykırı olarak inşa edilen Demokrasi Meydanı alanı içerisinde yer alan Tansaş’a belediyece kiraya verilen şu an ruhsatsız olmasına rağmen faaliyetine devam etmesi ve bu işletme ile ilgili hiçbir girişimde bulunulmaması acaba ne anlama gelmektedir? Ruhsat sadece vatandaşın açmış olduğu işyerlerine mi gereklidir, yoksa tüm açık işyerleri ruhsat almak zorunda mıdır? Bunun cevabını tabiî ki hepimiz bilmekteyiz.Çünkü yasa ve yönetmelikler sadece vatandaşların uyması zorunlu olan kurallar değil ayrıca tüm kurum ve kuruluşlar da uymak zorundadır.Bu işyerlerine belediyece kira alındığı için mi göz yumulmaktadır? “dedi.
BELEDİYENİN TESİSLERİ DE KAÇAK
Belediyenin işletmiş olduğu kendi düğün salonlarının da imar uygulaması dışında tutulduğunu ifade eden Acar “Buralardan alınan paralar tüm yasalar göz ardı edilerek belediyeye gelir olarak kaydedilmektedir. Pir Sultan Abdal Parkı içerisindeki belediye şirketinin adını taşıyan Narbel Düğün Salonu bu şekilde çalışmaktadır. Kendiside mimar olan Narlıdere’yi kentsel dönüşümlerle ihya edeceğini söyleyen belediye başkanı acaba bu yerlerin bile imar durumunu 14 yıldır düzeltememişken Narlıdere’de bu dönüşümü kaç yılda sağlayabileceğini düşünmektedir? Bu dönüşümlerde vatandaşa farklı kendi çevresine farklı uygulamalar yapacak mıdır? İşine geldiği yerden ruhsat sorup işine gelmediği yerde hiçbir kural, kanun, yasa tanımayacak mıdır? En iyi belediyeciliği biz biliriz diyen CHP’li belediyelerin anlayışı da yaptıkları da işte budur. Kendi kapılarının önünü dahi süpüremezken, kendi Büyükşehir Belediye Başkanları tarafından İzmir’i çöp ve pislik içinde bıraktıkları ve temizlemeleri gerektiği söylenirken vatandaşımız çaresizlikten ne yapacağını şaşırmış durumdadır. Buradan devletimizin yetkili kurumlarına sesleniyorum. Bu belediyenin yapmış olduğu haksız uygulamaları ve çifte standardı ,yasa tanımaz uygulamaları mercek altına alıp niçin böyle yapılmış olabileceğini incelesinler. Bizler bu duruma elbette ki seyirci kalamayız. Halkın sağlığı için, adalet için, kalkınma için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Narlıdere’yi ve tüm İzmir’i ak belediyecilik buluşturarak halkımızın tüm sorunlarını çözüp modern yaşanabilir ve herkesin mutlu olduğu bir İzmir yaratacağız” ifadelerini kullandı.