AK Parti aday adayı Delican: İzmir’in potansiyeli çok yüksek

EGEDESONSÖZ- AK Parti İzmir eski İl Başkanı Bülent Delican erken genel seçim kararının ardından milletvekili adaylığı başvurusu yaptı. İzmir 2. Bölge’den milletvekili aday adayı olan Delican, teşkilat deneyimiyle birlikte kente hizmet etmek istediğini söyledi.

SonSöz TV’de yayınlanan “Günaydın Ege” programına konuk olan Delican, “Aslında ülkede erken bir genel seçim kararı bulunmuyordu. Cumhur ittifakında yer alan MHP’den bu teklif gelince bildiğiniz gibi karar alındı. Cumhurbaşkanımızın başkanlığında genel başkanlığımızla, seçime gitme kararı verildi. Ben de zaten karardan önce görevimden ayrılmıştım. Zaten il başkanı olurken göreve talip olup, aday adayı olmadım.  Yaklaşık 4 yıl boyunca da bu görevi elimizden geldiğince icra etmeye çalıştık. Bu birikimle, tabi siyasetçi kolay yetişmiyor ben bu açıdan partime ne kadar minnet duysam azdır. Daha önce de il başkanlığı dönemimde şahsen  bilerek siyaset üretmeye çalıştım. Bir siyasi partide en iyi icra makamı il başkanlığıdır. Bizi partililerimiz buraya taşıdılar. Yine partililerimiz ‘mutlaka aday, aday adayı olmalısınız’ diye hem bizzat hem telefonla bana ulaşarak motive ettiler. Biz de böyle bir karar aldık. Şimdi bir yoldayız kısmettir bu işler… Hizmet etmek partililerimiz izin verirse tabi ki biz bu yolda İzmir’i en iyi şekilde temsil edecek alt yapıya sahibiz” dedi.

YAYININ TAMAMI İÇİN:

HÜKÜMET-YEREL YÖNETİM EL ELE ÇALIŞMALI
İzmir’in birçok eksiğinin olduğunu anlatan Delican, yerel yönetimlerin bu konuda yeterli çalışma yapmadığını söyledi. Delican, “İzmir’in hizmet olarak belediyecilik manasında ciddi zafiyetleri var. Hangi görevde olursam olayım çalışırken de şimdi de birlikte, sorunlara çözüm bulabiliriz diyerek görüşlerimi savundum. Hükumet -belediye işbirliği önemlidir. Bunu daha önce de belediye meclis üyeliği döneminde de defalarca anlattım. 2006 yılında, şu anda Başbakanımız olan Binali Yıldırım Bey İZBAN’ı İzmir'e kazandırdı. Bu iş sadece belediye ile olmadı; hükumet -belediye işbirliği ile oldu. Bunları gördüğümüzde her defasında ‘birlikte hareket edelim’ diye savunduk. 2004 yılında belediye meclis üyeliğimde de yine mecliste çevre ve sağlık komisyonundaydık, yeni yapılacak olan şehir hastanesi ile ilgili yerin tespitini sağladık. Bu benim için onurdur. Şuanda Bayraklı sırtlarındaki şehir hastanesi, Türkiye'nin modern hastanelerinden biri olarak hayata geçecek. Orası hazine aitti kamulaştırma yapılmamıştı. CHP’li arkadaşlarla mecliste beraber karar verdik. Yine Bornova Trafik hastanesi de kente benim önerilerimle yapılmış bir hastanedir. Hükümetimiz bitirdi, açılışı yapılmak üzere.

İzmir'e katkı koyacağımız işlerle ilgili Sayın Aziz Kocaoğlu’na bizzat birebir gittim, birebir görüştüm. İşte en son yerli otomobil ile ilgili elimizden ne geliyorsa yapalım dedim. İzmir’e hizmet noktasında siyaseti bir kenara bırakıp birlik ve beraberlik içinde olmamız gerekir. İzmir’de 4 tane seçimi yönetmek bana nasip oldu, Cumhurbaşkanlığı, 2015 Haziran, 1 Kasım seçimleri… Hain darbe girişiminde İzmir’de ilk tepkiyi veren il olduk, Allah’a çok şükür ki İzmir’de kan dökülmedi, burada en başta sayın valimiz, emniyet müdürümüz jandarma genel komutanımıza, savcılarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır. Hem milletimiz hem teşkilatımız Konak meydanında gelerek onların direncini kırdı. İzmir’in mert yiğit insanları için ne yapabilirsek hazırım. Eğer genel merkezimiz aday gösterirse, ondan sonra İzmir için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğim. Kavga ile bir sorun çözülmüyor dünya medeniyetlerine bakın geçmiş savaşları sürdürselerdi insan nesli yok olurdu. Her savaştan sonra oturulup anlaşmalar yapılmış bir daha olmaması için, demek ki ders alınıyor. Yerelde muhalefet istediği kadar çamur atsın ‘İzmir’e yatırım yapılmıyor’ diye… Ama güneş balçıkla sıvanmaz. Kavga ile hiçbir sorun çözülmüyor. İzmir’in kent dinamikleriyle, siyasetçiler birlik beraberlik içine girerse çok şey yapar ve çok da başarılı oluruz" diye konuştu.

ULAŞIM-KENTSEL DÖNÜŞÜM CİDDİ SORUN
Milletvekili adayı gösterilmesi ve seçilmesi halinde İzmir için yapacağı çok şeyler olduğunu belirten Delican, kentin ulaşım ve kentsel dönüşüm konularını yakından takip edeceğini söyledi. Delican, “Ben AK Parti teşkilatlarında 2001 yılından bu yana değişik görevlerde bulundum. Son olarak il başkanlığı onurunu yaşadım.  Belediye meclis üyeliği deneyimim, tecrübem de var. Yerel konularla ilgili birikimlerimiz bulunuyor. İzmir’in temel problemine bakıldığında başta ulaşım problemi geliyor. Ulaşım konusunda ciddi bir yapılanmaya ihtiyacı var. Ulaşım mastır planı daha yeni çıktı. Yaklaşık 4 yıl yoktu, yokken bu kentte tramvay planları yatırımları yapıldı. İzmir’in bir master ulaşım planını hayata geçirmesi gerekiyor. Bununla ilgili hem bakanlığımızda hem büyükşehir belediyesi ile yapabileceklerim var.  Bakınız; Manisa tünellerinin inşallah 9 Eylül’de açılışı yapacağız. Çevre yolu, İzmir-İstanbul otoyolu ile ilin giriş ve çıkışları rahatlayacak, Kemalpaşa bağlantı yolunu hükümetimiz gerçekleştirdi. Şehrin içindeki trafik yoğunluğunu dışarı almamız gerekiyor. Ulaşım ile ilgili kentin ciddi manada yatırımlara ihtiyacı var. Sadece hükümetin yaptıklarıyla değil belediye ile entegre olmalıdır. Yine bu kentin otopark sorunu çözmüş değiliz.  Vatandaş isyan ediyor haklı olarak. Ulaşım bu kentin olmazsa olmazı, sonra kentsel dönüşüm geliyor. Bakıldığında bakanlığımızın kentte ciddi bir dönüşüm çalışmaları var. Karabağlar’da yetki alınan yerlerde inşaatlar yükseliyor. Beş bin konut inşaatı tamamlanacak.  İzmir’in yenilenmeye ihtiyacı var. İzmir’in artık kent olarak eskimiş durumda bu yapıların, daha önce sırf rant uğruna müteahhitlerin para kazanması adına depreme, dayanaksız olanları değiştirip dönüştürmemiz lazım Allah korusun deprem ağırlıklı bir kentteyiz sağlayamazsak bunu büyük depremlerde ciddi can kaybı olabilir. Sıçramak yakalamak noktasında bu ivmeyi sıçramayı kazandırmak gerekiyor. Sağlık camiasının en çok tercih ettiği bir ildir İzmir, bu potansiyeli bizim dünyaya çapında yakalamamız lazım. İyi bit entegre sahaya yayabilirsek İzmir dünyada sağlık kenti olacağına inanıyorum. Akdeniz çanağında bu kadar değerli bir kentin değerini ortaya çıkarmamız lazım. İnşallah halkımız bize teveccüh gösterirse bu kentin geçek değerin ortaya çıkarmak noktasında hizmet etmek istiyoruz. İzmir dinamikleriyle aslında yenilenmeye hazır bir kent, nüfusuyla hazır bir kent, çağdaş modern modern bir kent sadece siyasetten de sımsıkı sarılmamız gerekiyor. İnşallah hep beraber hayata geçeriz" dedi.

CUMHURBAŞKANIMIZ İZMİR’LE HEP BARIŞIKTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İzmir Ticaret Odası’na yaptığı ziyarete değinen Delican, “Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın İzmir’e verdiği değeri buradan da görebiliriz. Bir kere son derece demokrat yapısı ile bu kent ile ilgili, daha önce de söylemiştim, Sayın Piriştina rahmetli olduğunda CHP ile biz bazı görüşmeler yaptık. Sayın Cumhurbaşkanımızın verdiği o dönem İl Başkanı Sayın Ali Aşlık’a verdiği talimat şuydu: ‘CHP İl Başkanlığı kimi aday gösterişe AK Partili meclis üyeleri onlara destek verecek’ demişti. Ve CHP, Sayın Kocaoğlu’nu gösterdi, biz de destek verdik. Kent adına verilmiş siyasi kararı hiçbir zaman yok saymadı. Barışık yaşadı İzmir’le. İzmir’e ilişkin hassasiyeti var. Ege’yi besleyen en büyük ilimiz. Bu kentin dinamiklerinin ayağa kalkması için çabalıyor.

O dönem iyi icracı bakanımızı İzmir’e gönderdi. Başbakanımız şu anda, o dönem ciddi hizmetlere imza attı. 35 Proje ile büyükşehir adaylığı… O projelerin takipçisiyiz. Bazıları hayata geçti bazıları devam ediyor... Kent şehir hastanesi, iç hatlar terminali dış hatlar terminalinde yapılan, 18 yıldır bitmeyen Bayraklı tünelleri onun duruşu ile oldu.  İzmir Büyükşehir Belediyesi Türkiye’nin en borçlu ikinci belediyesi idi. 2004 yılında hazine tarafından yapılan iyileştirme ile Büyükşehir’in yaklaşık 400 Milyon TL borcu silindi, geri kalan 8 milyon TL borç da taksitlendirildi. Yine Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanımızın o dirayetleri ile bunlar oldu” dedi.

MAĞDURİYET YARATIP MAĞDURİYETTEN PRİM YARATILDI
İzmir’de yerel yöneticilerin ‘mağduriyet’ algısı oluşturduğunu ve bunun üzerinden prim yapılmaya çalışıldığını söyleyen Delican, “Sayın Erdoğan, kentin hem ticari boyutta hem sanayi boyutunda tüm dinamiklerin birlikte hareket etmelerini istiyor. Bu kentte bazı ‘istemezükçüler’in işte körfez geçiş projesiyle ilgili sayın başbakanımızın da söylediği gibi kent hazırsa biz de hazırız, bir mutabakatın olması ve bunu hayata geçmesini istiyor. Kentte birlik ve beraberlik sağlamak istiyorlar. Güneş balçıkla sıvanmaz, Kocaoğlu’nu yakından tanırım, Kocaoğlu ilk başta bize hep şunu söylüyordu. Beraber yapacağız, beraber kente katkı koyacağız falan. Sonra arsenikli su ile başlayan süreçte hükümete veryansın ettiğinizde mağduru yaşayıp artı puanı, fark etti bunu kullandı. En son “körfezi temizleyeceğim ama hükümet bana ÇED raporu vermediği için bir kepçe vurmadım” dedi. Tabi benim il başkanlığı döneminde araştırdım, gerekten şunu gördüm. İki tane rapor belediye tarafından verilmediği için ÇED raporu maalesef verilemiyor yani burada hayati olan iki raporun belediye olarak vermesi lazım. Bunu kamuoyu ile paylaştığımızda da hiçbir şekilde inkâr etmedi, yalanlamadı o süreci çok net şekilde yaşadık. Yani hep şu vardı. Hükümeti kötülemek gibi burada bir mağduriyet yaratıp bu mağduriyet prim yapmak” dedi. 

14 YILDA HİÇBİR ŞEY YAPMADILAR DEMEK HAKSIZLIK OLUR
Büyükşehir Belediyesi’nin 14 yılda birçok şey yaptığını ancak İzmir’e yakışanı yapamadığını söyleyen Delican, ”İzmir dinamik bir kent daha fazlasını hak ediyor. Her yağmurda felç olursa bunu zamanında bunları doğru planlamalıydı. Geçmişte 1/25000’lik planlarda bunlar yapıldı. Hala dönüşüm sağlanamadı, bunu sormamız gerekiyor. Türkiye’de gıpta ile izlenmesi gerekiyordu. Herkes İzmir yerinde sayıyor ve istenilen performansı yakalayamadığını söylüyor. İzmir birçok konuda birinciliklerini kaybeden bir il görüntüsüne girdi. İhracatta, sanayide İzmir’in birinciliği vardı. Bu dinamizmi tekrar ortaya çıkarmamız lazım. Sorunları didişerek değil anlaşarak. Vekil olursak yardımcı olacağız" dedi.

CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ İLE TÜRKİYE HIZLA BÜYÜYECEK
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ülkeye Atatürk’ten sonra en büyük hizmetleri yaptığını belirten Delican, “Dünya lider kolay yetişmiyor. Lider zor zamanda hızlı karar alma yeteneği ile toplumu sürükleyip sorunlardan çıkaran siyasetçidir. Bir örnek verelim 15 Temmuz hain darbe teşebbüsü karşı dimdik halkı sokaklara davet etmeseydi halkı arkasına almasaydı belki tarihin en büyük kanlı darbesi olacaktı. 255 şehidimiz var, binlerce yaralımız var. Biz çok daha büyük bir facia olabilirdi. Bakıyorsunuz 63 insan öldü. Kendi topraklarında mülteci durumuna düştü. Cesur ve doğruyu söyleyen dünyayı ayağa kaldıran bir lider var. O da Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bunu halkımız görüyor. Terör FETÖ temizlendiği için sokakları rahat… Bu kadar değerli bir lider… Cumhurbaşkanlığı sistemi ile Türkiye çok daha hızlı büyüyecek” dedi.