GAZİANTEP'TE DE SONLANDI
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Peker de, gece saat 02.00 den itibaren cezaevindeki 25 mahkumun açlık grevini sonlandırdığını açıkladı.İzmir ardından Gaziantep'te de sonlanan açlık grevlerin bugün sabah itibariyle tüm cezaevlerinden sona erdirildi.
BÜLENT ARINÇ’TAN İLK AÇIKLAMA
Manisa'da bulunan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bölücü terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan'ın kardeşi aracılığıyla gönderdiği "Açık grevleri bitsin" mesajının ardından sona eren açlık grevleriyle ilgili, "Ben eylemin bu şekilde sonuçlanmış olmasından dolayı milletimize geçmiş olsun diyorum" diye konuştu.
BDP'DEN AÇIKLAMA
Açlık grevlerinin sona ermesinin ardından BDP’liler de konuyla ilgili açıklama yaptı.
İşte açıklamalardan satır başları…
Aysel Tuğluk: İmralı ve Kandil’e rağmen bir çözüm çabasının sonuç vermeyeceği ortaya çıkmıştır. Ortaya koydukları talepler demokratik taleplerdi. Barış talebiydi, müzakerelerin başlaması talebiydi. Bizler de bu taleplerin anayasal güvenceye kavuşması temelinde mücadelemizi yükselterek devam edeceğiz. Halkımız yine bu sürecin barışa verilmesi için demokratik meşru iradesini ortaya koyacaktır.
Bir kez daha gördük ki bu eylem sürecinde Kürt halkı kendi mücadelesinde kendi değerlerinde kenetlenmiştir. Bütün kendisine uygulanan baskıya zulme rağmen alanlara çıkarak kendi evlatlarının yanında olduğunu, barışı istediğini bir kez daha ortaya koymuştur. Bundan sonra da bu mücadele daha da toplumsallaştırılarak ve Türkiye’deki devrimci güçlerle ortak mücadeleye dönüştürülerek devam ettirilecektir. Hepinize teşekkür ediyoruz. Açlık grevleri boyunca katkı sunan herkese teşekkürlerimizi iletmeyi borç biliyoruz.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER: 68 gün süren bu direniş eyleminde, kulaklarımızda sürekli 12 Eylül ve hayata dönüş operasyonunun mimarlarının sesi çınladı. Kenan Evren ne diyor idiyse, hikmet Sami Türk ne diyor idiyse bu görkemli direniş karşısında devletin çıkardığı seste bu tür homurtulardan ibarettir. İnsani tek bir tını göremedik. Ruhunu bu karanlığa kiralamış bir çok kalem de bilim insanı da iştirak etti ne yazık ki. Bugün Türkiye’de olan Tahrir’in bizzat kendisidir fakat Tahrir cezaevidir. Kürt halkının evlatları cezaevlerini Tahrir’e döndürmüşlerdir. Niye böyle olmuştur? Bunu görmek için son bir hafta Diyarbakır sokaklarında sadece beş dakika gezmek yeterlidir. Ancak bir işgal hukuku ancak işgalci bir kuvvet bir kentin ana caddelerine tankları, her sokak çıkışının başına dizmek suretiyle önlem alabilir. Bir devlet kendi halkına karşı böyle önlem alamaz.
(DHA)