Yüksek Seçim Kurulu’nun Sertel’in adaylığını Basın İlan Kurumu Genel Kurulu’na katılmasını gerekçe göstererek iptal etmesinin ardından, Sertel’in avukatı Murat Ergün bir açıklama yaptı. Ergün, “Bu aşamadan sonra, Atila Sertel'in elinden alınan anayasal hakkına yeniden kavuşması için hukuken ne yapılması gerekiyorsa onu yapacağız. YSK kararları kesin ve itiraz yolu kapalı kararlardır. Bu durum bize Anayasa Mahkemesi'ne doğrudan bireysel başvuruda bulunabilme hakkı tanımaktadır’’ dedi.
BALBAY'IN SERTEL ÜZÜNTÜSÜ
Ön seçimde genel başkan dışında en yüksek ikinci oyu alan kişinin, yani 13 bin CHP üyesinin oyunu alan Atila Sertel'in mutlaka Meclis’te olması gerektiğini dile getiren Ergün, ‘‘Seçmen iradesinin parlamentoya yansımasının zorunluluk olduğunu düşünüyoruz’’ dedi.
Ergün açıklamasında, Yüksek Seçim Kurulu tarafından verilen karar bizce son derece yanlıştır. Yüksek Seçim Kurulu’nun, verdiği kararı 195 sayılı yasanın 1 ve 50'nci
maddelerine dayandırdığını biliyoruz. Bu maddeler suç işleyen bir Basın İlan Kurumu üyesi olursa, mahkemede kendisine uygulanacak usul ve esasla ilgilidir. Oysa ortada işlenen bir suç yoktur. Olay ceza hukukunun konusu dahi değildir. Seçim hukukuna tabi bir mesele ceza hukukuyla karıştırılmıştır. 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun bu olayla ilgili maddeleri son derece açık olup, YSK tarafından verilen kararın haksızlığını ortaya koymaktadır. Atila Sertel hakkında verilen kararın neden ve hangi açılardan hukuka aykırı olduğunu AYM başvurumuzda ayrıntılarıyla dile getireceğiz.
Şu an itibariyle çalışmalarımızda belli bir aşama kaydettik. Tahmin ediyorum hafta içerisinde başvuru dilekçemi tamamlayıp Ankara'ya gideceğim ve Anayasa Mahkemesi nezdindeki hukuki prosedürü başlatacağım” dedi.