Vizyonda merakla beklenen 6 yeni film

UNUTURSAM FISILDA
Haftanın öne çıkan yapımı Çağan Irmak imzasını taşıyor. Hani “Babam ve Oğlum”da bizi ağlatırken aynı sahnede güldürmeyi de başaran adam. Gerçi sonraki filmlerinde bu performansı yakalamakta zorlanmıştı. Ama her seferinde üzerinde konuşulan işlere imza attı Irmak ve yine öyle olacağa benziyor.
 
Ses sanatçısı kardeşler Hanife ve Ayperi'nin hikayesi bu. Abla Ayperi yaşadıkları kasabadan Tarık’la beraber müzik aşkıyla ayrılır. Ama yanında kız kardeşinin sırrını da götürür. O sır, yıllar sonra iki kardeşi yeniden buluşturur. Çekimleri İzmir’de yapılan filmin senaryosu da Çağan Irmak’a ait. Hümeyra abla Ayperi’yi, gençliğini ise Farah Zeynep Abdullah oynuyor. Ayperi’yi solist olma hayaliyle büyük şehre götüren Tarık rolünde ise Mehmet Günsür var.
 
NEW YORK'A HOŞGELDİNİZ
Dominique Strauss-Kahn’ın öyküsünü bilirsiniz. 2011’de IMF Başkanı iken Fransa’nın yeni Cumhurbaşkanı olmaya hazırlanan Strauss-Kahn’ın karizması, bir seks skandalıyla fena sarsılmıştı. Elleri kelepçeli fotoğraflarının medyada yer aldığı anda, sonradan aklansa bile, Fransa lideri olma hayalleri çoktan suya düşmüştü. İşte o hikaye, ABD’li kült yönetmen Abel Ferrera’ya -artık nereden estiyse- ilham vermiş olmalı ki, karşımıza bu film çıkmış. Filmde dünyanın en güçlü insanlarından biri olan Mr. Deveraux rolünde Gerard Depardieu var. Depardieu’nun bu rolün altından kalkacak becerisi -giderek Rusya’yı da kaplayan göbeğine rağmen- mevcut, keza Abel Ferrera’yı da severiz ama Strauss-Kahn’a yapılanan düpedüz bir siyasi komplo olduğunu düşünecek olursak bu film asıl hikayenin hakkını verebiliyor mu, orası soru işareti.
 
ARI MAYA
Bu haftanın da diğerlerinden farkı yok. Yine yeni bir animasyon sinemalarımıza konuk oluyor. Yaş sınırını biraz aşağıya çekecek olursak çıta bu kez ortalamanın üzerinde. Kahramanımız en azından çocukluğumuzdan beri tanıdık bir sima: Arı Maya! Ait olduğu kovanın kurallarına uymayan biridir Arı Maya. Arı sütü çalındığında haksız yere suçlanır ve asıl suçluları bulmak için bir yolculuğa çıkar. Almanya yapımı filmin bir özelliği de üç boyutlu olması. Alexs Stadermann’ın yönettiği filmin seslendirme kadrosunda Noah Taylor, Jacki Weaver gibi kalburüstü isimler mevcut. Çocuğunuzu yanınıza alıp gönül rahatlığıyla seyredebilirsiniz. Ya da çocukluğunuzu.
 
SİVAS
Filmin Yozgat’ın bir köyünde geçiyor olması sizi şaşırtmasın. Sivas, bir köpeğin adı.
 
11 yaşındaki Aslan'ın bir köpek dövüşü sırasında tanıştığı Sivas üzerinden yönetmen Kaan Müjdeci, Anadolu’da oğlan çocuğunun “erkek” olma sürecini ve karşılaştığı zorunlulukları anlatıyor. Hayli metaforik ve içten bu filmin dünya prömiyerini Venedik Film Festivali’nin yarışma bölümünde yaptığını ve çok olumlu eleştiriler aldığını da ekleyelim.
 
Kaan Müjdeci’nin ilk uzun metrajlı filmi "Sivas"ın başrollerinde Doğan İzci ve "Çakır" lakaplı dövüş köpeğinin yer alıyor.
 
Filmin başrol oyuncusu Doğan İzci, Venedik Film Festivali'nde En İyi Erkek Oyuncu dalında "Altın Aslan ödülü"nü kazanmıştı.
 
OFLU HOCA'NIN ŞİFRESİ
 
"Sümela'nın Şifresi" ve "Moskova’nın Şifresi" filmlerinin yönetmeni Adem Kılıç'ın yeni filmi "Oflu Hoca'nın Şifresi" komedi meraklılarının ilgisini çekmeye aday.
 
Başrollerinde Çetin Altay, Ahmet Varlı, Köksal Engür, Didem Balçın ve Başak Daşman'ın yer aldığı filmde; Tarık Papuççuoğlu, Mehtap Bayrı, Eser Eyüboğlu, Asena Ongan, Onur Dilber, Deha Beşyıldız, Timur Ölkebaş, Ali Demirel, Ceyhun Gen ve Emin Albayrak rol aldı. Teknik direktör Yılmaz Vural ve ünlü oyuncu Ahmet Kural da konuk oyuncu olarak filme renk kattı.
 
Senaryosunu Engin Elgün, Hilmi Köksal Alişanoğlu ve Ferhat Ergün’ün birlikte yazdıkları filmde, Oflu Hoca (Çetin Altay) ile Müteahhit Ahmet'in (Ahmet Varlı) Doğanspor'un başkanlık seçimindeki mücadeleleri komik bir dille anlatılıyor.
 
POMPEII
“Resident Evil (Ölümcül Deney)” filmlerinin yönetmenini 100 milyon dolarlık bütçeyle buluşturan film. Paul W.S. Anderson’dan söz ediyoruz (sakın defalarca Oscar’a aday gösterilen Paul Thomas Anderson’la karıştırmayın!). Felaket bir film değil ama felaketi anlatıyor. Daha önce defalarca olduğu gibi, Pompeii şehrini tehdit eden volkan patlamasının öyküsü bu. Gemilerde köle olarak çalışan birinin, sevdiği kızın Romalı bir generalle evlenmesini önlemeye çalışması da senaryoya yedirilmiş. Şu ana kadar pek de sevecen olmayan eleştiriler alan filmde başrolü, yani köle Milo’yu “Game of Thrones”un Jon Snow’u Kit Harrington’ın oynadığını söylemek, belki ilginizi çekebilir.