Urla'nın Yeni Başkanı'ndan bomba açıklamalar: Koltuk bile...

İZMİR - İzmir'in eski Urla Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu, 1999 yılında Anavatan'dan seçilmiş 2004 yılında yine aynı partiden seçilip daha sonra CHP'ye geçmiş, 2009 yılında CHP'den yeniden seçilmişti. Son seçimde CHP'den aday adayı olan ancak aday gösetrilmeyince yarışa DSP'den giren Selçuk Karaosmanoğlu, seçimi CHP'li rakibi Sibel Uyar'a kaybetti. 15 yıl başkanlık yapan Karaosmanoğlu döneminde CHP'den meclis üyesi olan Uyar, bir hafta önce mazbatasını alıp oturduğu koltukta, icra şoku yaşadığını söyledi.
 
Bindiği makam aracında 14 icra olduğu anlatan Uyar, şöyle konuştu:
"İcracılarla uğraşıyorum çok ciddi sıkıntı var. Belediyeye iş yapan firmalar paralarını istiyor. Bugüne kadar değil borçlarını alabilmek muhatap bulamamışlar. 'Ticari hayatımız bitiyor' diye ağlıyorlar. Belediyenin borçlarını bağımsız bir denetim firması inceliyor. Henüz net bir tablo önümüzde değil. Makam arabamda 14 icra var. Oturduğum koltuk bile icralık. Roman vatandaşlara içinde yaşamaları için 42 konteyner alınmış. Mülkiyetine bakılmadan alım yapıldığından o mahalleye konamıyor. Onlar atıl bir şekilde kalıyor. Konteynerler için 462 bin liralık icra işlemi var. Son bir iki ay 300 kişiye encümen onaylı nakdi yardım yapılmış."
 


"URİT MÜDÜRÜ HER GÜN BOSTANLI'DAN ALINIYOR URLA'YA GETİRİLİYOR"
Urla Belediye Başkanı Sibal Uyar, yönetimi ve denetimi olmayan
belediyeye ait URİT Limited Şirketi'nin başındaki müdürü işten çıkardığını belirterek, "URİT Müdürü Bostanlı'da oturuyor. Sabah belediyenin arabası gidiyor evinden alıyor, belediyeye girmiyor Gülbahçe'deki spor salonuna gidiyor. Bir şoför bir koruma eşliğinde. Öğleden sonra nasip olursa Allah izin verirse URİT'e geliyor. Akşamüstü saat 17.00'da yine belediyeye ait arabayla evine gidiyor. İnsanda birazcık vicdan olur. Çıkışını verdim sebepsiz yere işten çıkardığım gerekçesiyle dava açmış" dedi.
 
"BALIK FATURASI YOK, KASA AÇIK, KAHVALTI HAZIRLAYACAK USTA YOK"
Sibel Uyar, belediyenin restoranına habersiz gittiğini belirterek, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Sabah saat 08.30'da URİT Tesisleri'ne gittim. Gece bekçisi vardı. Mutfağa, soğuk havaya girdim. Hiçbir şeyin elle tutulur yanı yok. Kasaya baktım kasa açık içinde para var. Bir gece önceki hesap alınmamış. Z raporu alınmamış. Daha sonra sorumlusu geldi. Alınan balıkların faturasını istedim. 'Yok' dediler. Kahvalı istedim. Ustası yok ki kahvaltı hazırlasın."
 
"BURASI HİLAL-İ AHMER CEMİYETİ DEĞİL"
Uyar turizm ofisinde çalışan kızların İngilizce bilmediğini, halkla ilişkiler biriminde görev alanların belediye çalışmalarından haberdar olmadıklarını dile getirerek, "Seçimden bir gün önce cumartesi günü işe alım olmuş. 'Adama sen burada çalışmıyorsun. Senin kaydın yok' diyorum. 'Hayır ben işe girdim' diyor. Biri gelmiş odama 'bana iş verir misiniz benim canım sıkıldı, sandalyede oturuyorum' diyor. Nasıl olacak bu iş? Hala insan kaynaklarından belediyede kaç kişi çalıştığına dair net sayı alamadım. En son yoklama yapacağım. Doktor odasında dört kişi oturuyor, yer yok artık sedyede oturuyorlar. Kıyafet talimathanesi yayınladım. Terlikle transparanla gelen vardı. Ben kimsenin emeğinde değilim. İşten çıkarınca da 'emek düşmanı' ilan ediyorlar. Kimse kusura bakmasın burası Hilal-i Ahmer (Kızılay) cemiyeti değil. Ben liyakatla işe almak istiyorum. Adama göre iş değil işe göre adam almak istiyorum" dedi.
 
"SORUNLARI ÇÖZECEK ENERJİM VAR"
Sibel Uyar, belediyede tasarruf başlattığını, personele avans bile vermediğini belirterek, "Meclis üyesiydim. Kötü olmasını bekliyordum ama bu kadarını tahmin etmiyordum. Meclis üyesi olarak inceleme hakkımız yok. Belediye bir başkanlık sistemi. İçeri girince neyin neden olduğunu görünce üzülüyorsunuz. Benim bunları çözecek çok enerjim var. Yeter ki ekip sağlam olsun. Gece saat 23.00'e kadar çalışıyorum" dedi.(dha)