Skandal: Soma’da imar planı yok, ağaç kesmek var!

MANİSA - Yırca Köyü'ne termik santral yapılması için bir süreden bu yana devam eden tartışmalar, geçen hafta gerginliğe neden oldu. Bakanlar Kurulu'nun aldığı acele kamulaştırma kararı süreci devam ederken, iş makinaları, daha önceden tel çitlerle çevrilen alana girerek zeytin ağaçlarını kökten sökmeye başladı. Gece yarısı zeytin ağaçlarının sökülmek istenmesi, köylülerin tepkisine neden oldu.
 
CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel ile çevrecilerin de destek verdiği köylülerin tepkileri üzerine çalışmalar ertelendi. Greenpeace adına köylülere hukuki destek de veren avukatların Bilgi Edinme Yasası'na göre yaptığı başvuruya, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Mekansal Planlama Müdürlüğü'nden verilen yanıt başka bir konuyu daha gündeme getirdi. Buna göre, termik santral ve kül depolama sahası için gerekli imar planlarının, mevzuat uyarınca, askı süreci henüz başlatılmamasından dolaylı tamamlanmadığı ve planın kesinleşmediği ortaya çıktı. Bu imar planının, olmamasından dolayı da, santralin yapılamayacağı ileri sürüldü.


 
Greenpeace avukatı Deniz Bayram, zeytinlik alanlara ilişkin imar planı olmamasının, sürecin hala büyük bölümünün eksik olduğu anlamına geldiğini öne sürerek şöyle dedi: "Başından beri hukuksuzluklarla dolu olan bu süreçte, imar planı olmadan zeytinliklere iş makinelerinin girmiş olması, olaya bir skandal daha ekliyor. Binlerce metrekarelik alanda zeytin bahçelerine girildiğinde tüm süreç sona ermiş, bir tek zeytin ağaçlarının kesilmesine sıra geldi zannetmiştik. Oysa ki, Manisa Valiliği tarafından verilen cevapta görüyoruz ki, bu sahada termik santral kurulmasına ilişkin, sürecin asli unsuru olan imar planları yok. Kamulaştırmaya karşı hukuki süreç devam ederken, köylüler her defasında yaşama alanlarında termik santral istemediklerini söylüyor. Onlar, yaşam kaynakları olan zeytinciliğe devam etmek istiyor. Termik santral projesi ve kepçelerin her an bahçelere gireceği haberleri durmalıdır, çünkü kepçelerin mevcut durumda zeytin bahçelerine girmesinin hiçbir hukuki ve meşru nedeni yoktur. Biz hukuksuz uygulamalarıyla 'orman kanununu' savunanlara karşı ormanları, ağaçları, zeytinlikleri savunuyoruz."  (dha)