Sinan DOĞAN/EGEDESONSÖZ - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Manisa Çaldağ'da Çaldağ Madencilik tarafından kurulması planlanan nikel tesisine ÇED (Çevresel Etki Değerendirilmesi) olumlu kararı verdi. Bakanlık, 27 Ekim tarihinde aldığı karar ile Manisa Turgutlu'da Çampınar Köyü yapılması planlanan Çaldağ Kompleks (Nikel-Kobalt--Demir) Proje Değişikliği ve Ek Üniteler ile ilgili olarak Bakanlığa sunulan ÇED Raporu'na olumlu karar verildiğini açıkladı.
Toplam 29.7 milyon ton nikel cevherine sahip olduğu tahmin edilen Türkiye'nin en büyük nikel rezervinin bulunduğu Çaldağ'da 2 milyon ağacın kesileceği tahmin ediliyor.
FAY HATTI ORTADAN KALDIRILMIŞ
Manisalı çevreciler, şirketin yeni ÇED başvurusuna sert tepki göstermiş, nikelin Çaldağı'nda vahşi yöntemle çıkartılacağı ileri sürmüştü. Çevreciler, yeni hazırlanan ÇED raporunda fay hattının gösterilmediğini savundu.
Turgutlu'da Türkiye Çevre Platformu (TURÇEP) ve sivil toplum kuruluşları, projenin en yüksek kar ve en düşük yatırım anlayışına dayandığını belirterek, önce isim, tabela, sonra kimlik ve el değiştiren şirkete güvenmediklerinmi belirtmişti. Çevreciler, "Maden şirketi, şimdi de 7 yıldır çok bilimsel ve çok güzel diye savunduğu ÇED raporundan vazgeçip, bu defa da ÇED değişikliği yaptı. 'ÇED değişikliği' adı altında yaptıkları şey, mevcut ÇED raporu üzerinde bir takım rötuşlar yapıp, sonra da bu vahşi madencilik projesini yeni bir ambalaja sarmak" dedi.
YATIRIM DÜŞÜRÜLDÜ
Çaldağ firması, yeni ÇED başvurusunda projenin tutarını 500 milyon dolar olarak göstermişti. Ancak geçtiğimiz haziran ayında firma, nikel madeni için Ekonomi Bakanlığı'ndan daha önce aldığı 264 milyon liralık yatırım teşvik belgesini iptal ettirmişti. Firma yine aynı tarihte Bakanlıktan 65 milyon liralık yeni bir yatırım teşvik belgesi aldı. Böylece firma yatırımını üçte iki oranında küçülttü. Daha önce 550 kişiye iş sağlanacağı belirtilirken, yeni teşvik belgesinde bu sayı 150'ye düşürüldü.
‘GEDİZ’İN ÖLÜM FERMANI’
Öte yandan karar CHP cephesinden sert tepki geldi. CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören ÇED onayını Gediz Havzası’nın ölüm fermanı olarak niteledi.
İşte Ören’in mesajları
Manisa-Turgutlu Çal Dağında milyonlarca ağacın kesileceği, tarım topraklarımızın sülfürik asitle kirletileceği nikel madeni işletmesinin ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) Raporunun onaylanması, Gediz havzasının ölüm fermanıdır.
Çal dağında 250 bin ağacın kesilmesine karşı Turgutlu halkı ile birlikte 8 yıldır vahşi madenciliğe karşı mücadele vermekteyiz.
Çal dağı sadece bir çevre felaketi konusu değildir. Siyaset, ticaret ve uluslararası ilişkilerle ülkemizin en önemli tarımsal üretim merkezi olan ve Uluslararası RAMSAR sözleşmesi ile koruma altına alınan Gediz Havzasının nasıl yok edileceğinin projesidir. İngiliz hükümetinin ruhsat için yaptığı baskılar unutulmamıştır.
Manisa Milletvekili olarak Çal dağındaki ağaç katliamlarını defalarca Meclis gündemine getirmemize rağmen, AKP'li Bakanlar ve Milletvekilleri dağ taş ağaç, kesilirse kesilsin önemli olan para mantığı ile yaklaşmışlardır.
Hayatında bir tane bile ağaç dikmemiş olan bürokratlar ve siyasiler milyonlarca ağacın ölüm fermanına imza atmışlardır.
12,5 milyon metrekare alandaki tüm ağaçları kesecek olan firmaya böyle bir izni verenler bunun vebalini nasıl ödeyeceklerdir?
Bir Kızılderili atasözü bu durumu çok güzel anlatmaktadır. "bütün ağaçlar kesildiğinde, bütün hayvanlar öldüğünde, bütün sular kirlendiğinde, hava solunamaz hale geldiğinde, paranın yenilebilir bir şey olmadığını anlayacaksınız" Biz AKP'ye yıllardır bunu anlatmaya çalışıyoruz.
Aslında bu mücadele kaynaklarımızın doğru kullanma mücadelesidir. Her zaman söylediğim gibi, "Toprağın Üstü Zenginse Üstünü, Altı Zenginse Altını Değerlendirelim"
Yıllık 4 milyar liralık tarımsal üretim yapılan Gediz havzası vahşi madenciliğe kurban edilmeyecek kadar değerlidir. CHP Manisa Milletvekili olarak çal dağında bir tane daha ağacın kesilmemesi için mücadeleye devam edeceğim.