İZMİR – Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Hürriyet’ten Fatih Çekirge ve Deniz Sipahi’ye verdiği röportajda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Seçim değerlendirmesinde parti içi eleştiri anlamda kritik mesajlar veren Başkan Aziz Kocaoğlu, Körfez ortasına bir ada yapılacağını da duyurdu.
İŞTE KOCAOĞLU’NUN ÖNE ÇIKAN MESAJLARI
- Seçimlerden sonra büyükşehir belediye başkanlarının yuvarlak masa etrafında bir araya gelmesi gerekir. Nerede hata yaptık, nerede kazandık, gerekirse birkaç gün konuşmalıyız. Ama büyükşehir belediye başkanları ayrı, büyük ilçeler ayrı, beldeler ayrı toplanmalı.
- (Ev sahipliği yapar mısınız? sorusu üzerine…) Elbette davet ederim. Zaten büyükşehirler olarak bakarsanız başta İzmir var, Muğla, Aydın, Çanakkale, Edirne, Giresun, Hatay var. Büyük bölümü zaten bu tarafta. İzmir’de toplanıp zaten konuşuruz.
Bazı genel başkan yardımcılarını ben de tanımıyorum!
- “Mesela bizim sorunumuz nedir? Düşünün ki bir partinin 18 genel başkan yardımcısı var. Böyle şey olur mu? Ben 15 yıldır buradayım hâlâ genel başkan yardımcılarının bazlarını tanımıyorum. Örgütteki arkadaş nasıl tanısın. Bir de işler o kadar çok bölünmüş ki kimin sorumluluğu nerede bitiyor, kimin sorumluluğu nerede başlıyor karışık durumda…
En büyük mesele mutfak!
- CHP’nin bana göre en büyük meselesi mutfak meselesidir. Yani bir konu üzerinde bir siyaset üreteceksiniz. Bunu genel başkan yardımcıları mı, yoksa o konunun uzmanları mı yönetmeli. Ekonomik sorunlardan, tarım politikasından dış politikaya kadar yaşları 25 ile 40 arasında olan, dünyayı bilen danışmanlarla çalışılması gerekiyor. Ve bu danışmanlar örneğin Türk meselesi konusunda, tarım sorunu konusunda, hangi konu olursa olsun bilimsel ve tutarlı çalışmalar yaparlar. Sosyal demokrat partinin mutfağı böyle olur. Ben daha önce Genel Başkan’a söylemiştim, bu kadar çok genel başkan yardımcısı olmaz demiştim. Genel başkan yardımcılarının büyük bölümünün danışma statüsüne alınmasını önermiştim. Tabii bunlar benim görüşüm. Bizdeki bir başka mesele de, ‘CHP insanlara ne vaat ediyor’ sorusudur.
- Şimdi düşün ki biz gidiyoruz vatandaşa laiklik diyoruz, hukuk diyoruz, adalet diyoruz, demokrasi diyoruz, yani CHP’nin zaten varlığında olan şeyleri tekrar ediyoruz. Somut konuşmuyoruz. Kavramlarla konuşuyoruz. Oysa benim çiftçi vatandaşım kendisi ile ilgili somut şeyleri bekliyor. Yani 850 lira maaşla taşeron işçi mi olur? İstihdamı konuşacaksın, ekonomiyi konuşacaksın. İnsanın ihtiyaçlarına yönelik doğrudan konuşmayı gerektirir. AKP’nin karşına model olmak o noktada zor değil. Bana bazen soruyorlar ‘Sen konuşmalarında neden laiklik, demokrasi, sosyal adalet demiyorsun?’ diye. Ben de diyorum ki onlar zaten bizim kendimizde olan temel şeyler. Ben vatandaşın kendi meselelerini konuşmaktan yanayım.
Yeni dönem projeleri hakkında…
Körfez’in tam ortasına bir ada yapılacak. Roma döneminden kalma tarihi tiyatroyu Kadifekale’de çıkarılıp, Atina’nın Akropol’üne rakip olacak. Kıyı düzenlemesiyle Avrupa’nın en uzun sahil şeridinde yürüyüş ve bisiklet parkurları yapılacak. Yerel kalkınmaya destek verilecek, Türkiye’ye örnek olan okul sütü projesine benzer projelerle İzmir’in çevresini de kalkındıracak. Metronun dışında tramvay da İzmir’in sokaklarında olacak.