Ergenekon davası kapsamında yargılanan CHP İzmir Eski Milletvekili Ahmet Ersin’den İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi, polis müdürleri Ömer Köse, Yurt Atayün, Ali Fuat Yılmazer ve Samanyolu TV yöneticisinin de bulunduğu 75 kişinin tahliyesine karar vermesiyle başlayan ve hükümet-cemaat kavgası ekseninde yargı savaşına dönüşen süreç hakkında çarpıcı açıklamalar geldi.
Sürece isyan eden Ersin, “Ergenekon ve Balyoz davalarında tahliye kararları veren vicdanlı ve yetkili yargıçları, özel yaşamlarına kadar takibe alıp, linç kampanyalarını yürütenler kimlerdi?” ifadelerini kullandı.
İŞTE O AÇIKLAMA
Birkaç günden beri Paralel Yapı iddiasıyla tutuklu bulunan sanıklarla ilgili yetkisiz Mahkeme tarafından verilen tahliye kararları tartışılmaktadır. İstanbul 29.ve 32.Asliye Ceza Mahkemelerinin, yetkileri olmadığı halde Paralel Yapı iddiasıyla tutuklu bulunanlar hakkında verdikleri kararlar, yargıda kaosa yol açmıştır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, Ceza Muhakemeleri Yasasına göre soruşturma aşamasında tutuklamaya ve tahliyeye yetkili tek merci Sulh Ceza Hakimlikleridir. Asliye Ceza Mahkemelerinin bu aşamada tutuklama veya tahliye kararları vermeye yetkileri yoktur. Dolambaçlı yollardan, yetkili hakimleri by-pass ederek yetkisiz mahkemelerden alınan kararlar savunulamaz. Aksi halde son derecede tehlikeli bir yol açılmış olur. Herkes kendi Mahkemesini ve yargıcını aramaya başlar ki, bu durum yargıda ciddi güven erozyonuna ve kaosa neden olur.
Yaşanan sorun, bir gerçeği ortaya çıkarmıştır. Sahte delillerle suç üreterek yüzlerce insanı mağdur eden ve toplumun saygın insanlarına ve Ordu’ya kumpas olduğu açık bir biçimde ortaya çıkan Ergenekon ve Balyoz davalarında tahliye kararları veren vicdanlı ve yetkili yargıçları, özel yaşamlarına kadar takibe alıp, linç kampanyalarını yürütenler kimlerdi?
Bir dönem, hukuksuzlukları alkışlayanların bugün yetkisiz mahkemelerden medet ummaları ibretlik bir durumdur. Adaletli hukukun ve vicdanlı, tarafsız yargının herkes için gerekli olduğu bir kez daha çok açık bir şekilde görülmüştür.