Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - Deprem riski yüksek olan illerin başında gelen İzmir’de kamu binaları başta olmak üzere konutların yüzde 65’inde sorun tespit edilirken kentsel dönüşümde acil yıkılması gereken 300 bin bina bulunuyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın son verilerine göre kentin özellikle gecekondu kesimlerinde yer alan ve düz zemindeki konutların olası şiddetli depremde zarar görmesi bekleniyor. Kentteki binaların durumu ile ilgili araştırmalar yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarını 10 ay süreye yaydığı “Balçova ve Seferihisar Yapı Stoku Raporu” tamamlandı.
İki ilçede yapı stoku envanterinin oluşturulması ve yapı güvenliğinin deprem riski açısından değerlendirilmesi ortak hizmet protokolü geçtiğimiz yıl imzalanmıştı. İmza törenine Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ercüment Yalçın, İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Ayhan Emekli, Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya ve Seferihisar Belediye Başkan Yardımcısı Nilgün Durmazer katılmıştı.
BİRDEN ÇOK YÖNTEM
Proje kapsamında her bir yapının bulunduğu mahalle, sokak, numarataj, pafta, ada, parsel bilgileri, bina yaşı, bina kimlik numarası, binanın fonksiyonu, yapı nizamı, yapı ruhsatı, yapı kullanma izni, mimari proje gibi konuları içeren kimlik bilgilerinin oluşturulması amaçlandı. İmzalanan protokol kapsamında 10 aylık süre içinde Balçova’da 6 bin 500, Seferihisar’da ise 3 bin adet yapı incelendi. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nce verilen eğitimlerde başarı sağlayarak görevlendirilen inşaat mühendislerince arşiv projelerinden ve saha gözlemlerinden toplanan bilgiler söz konusu proje kapsamında Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde görevli öğretim üyeleri tarafından ‘sokak taraması yöntemi’, ‘hassan ve Sözen yöntemi’, ‘geliştirilmiş diskrimimant analizi yöntemi’, ‘P25 yöntemi’ ve yığma karma yapılar için ise ‘deprem yönetmeliği yöntemi’ ile değerlendirildi.
İnceleme sonucunda genelde olumlu sonuçlara ulaşılırken öncelikli olarak ileri düzeyde araştırma yapılması önerilen bina oranı Balçova’da yüzde 12, Seferihisar’da ise yüzde 3 olarak belirlendi. İki ilçeden elde edilen bilgilerin bölgedeki imar uygulamaları için kalıcı, orta ve uzun vadeli önlemlerin geliştirilmesinde kullanılmasına karar verildi. Ayrıca sonuçların Coğrafi Bilgi Sistemleri ile desteklenen İmar Bilgi Sisteminin Oluşturulması Çalışmaları’nda bilgi altyapısı olarak kullanılması hedeflendi.