Hayko Bağdat İzmirli okurlarıyla buluştu: Duyduğum her sese…

Yeşim YAVUZER / EGEDESONSÖZ - Müslüman mahallesinde salyangoz olmayı anlattığı kitabı ‘Salyangoz’ ve ikinci kitabı ‘Gollik’ üzerine konuşmak için İzmir’e gelen gazeteci yazar Hayko Bağdat, Perin Sanat Galerisi’nde İzmirli okurlarıyla buluştu. Güncel siyaset ve Türkiye’deki kimlik kavramı üzerine konuşulan söyleşide Bağdat, ‘Salyangoz’ ve ‘Gollik’ adlı kitaplarından hikayeler anlattı. Bağdat, söyleşi sonunda kitaplarını imzaladı.

DUYDUĞUM HER SESE KOŞAN BİR ADAM OLDUM
Uzun süre yüzleşme toplantılarına katıldığını ve toplantılarda yaşadıklarını anlatan Bağdat, “Sürekli anlattım arada da baktım inanıyorlar mı diye. Benim gerçeklik duygum yok yüksek, takip eden bilir. Gerçekten anlatmam lazım. Yine birgün gittim, anlatın dediler. Bir şey soracağım dedim, ‘Asıl size ne oldu? Mağdura mağduriyetini tekrar tekrar anlattırmaya yüzleşme paneli diye isim koymuşsunuz. Ben neyle yüzleşeceğim. Tüm bunlar olurken siz görmediniz mi? Bütün bunlar olurken hissetmediniz mi? Duymadınız mı?’ dedim. Yüz yıl önceydi dediler. E Roboski’yi duymadınız mı? Bugün Nusaybin’i duymuyor musun? Bana bir şey olurken sana bir şey olmuyor olabilir mi?” diye konuştu. Hiçbir kimlik ve aidiyete tam oturtamadıkları bir kimliği olduğunu söyleyen Bağdat bunun çok büyük bir avantaj olduğunu söyleyerek, “Duyduğum her sese koşan bir adam oldum. İnsanlarla aramızda güzel bir aşk oluştu. Her yere gidip herkese dokunmaya çalışıyorum. Birbirmize dokunalım, konuşalım istiyorum” dedi.



DEVLETİ TANIMAMAK, KARŞI KARŞIYA GELMEMEKTEN KAYNAKLANIR; HOŞGELDİNİZ
Devletten korkulduğunu ve güvenilmediğini vurgulayan Bağdat, “Devlet ve devleti çağrıştıran her şeyin senden olmadığını düşünüyorsun. Kapına geldiklerinde yardım isteyeceğin tüm enstrumanların kapına gelip seni öldürmek isteyenlerle aynı fikirde olduğunu hissetmeye başlamışsın. Bunu şu an hissetmeye başlayanlar var; hoşgeldiniz. Cemaatçisi, Kemalisti... ‘Bu ülke benim, bu ülkenin manevi motivasyonları, dinsel motivasyonları benim, ulusal kurgusu kuruluş felsefesi beni temsil ediyor’ dediğinde bunun dışında kalanlar vardı. Şimdi nasıl oluyor diyor Türk-İslam sentezi bir siyasal akım. Bir Kemalist nasıl yapılır orduya bunlar diyor; nasıl olur? E öyleydi, hoşgeldiniz. AKP şunu değiştirdi sadece; bu, bu memleketin yüzde 10’una yapılırdı. Büyük kalabalıklarda devlet öldürüyorsa öldürülen ölümü haketmiştir diye düşünülür. Bunu Tayyip Erdoğan da görecek. Devleti tanımamak, devletle karşı karşıya gelmemekten kaynaklanır. 600 yıllık Türk Devlet geleneğini tanımayan cemaat ve AKP’dir. Çünkü onunla karşı karşıya gelmemiştir. Onu ele geçiremezsin. Bir tanesi anladı, diğeri de anlayacak. Bugün o bahsettiği eski devlet, Tayyip Erdoğan’ın vücudunda rücu bulmuştur. Onu yeneceğim dediği devletin bizzahatisidir, daha kötüsüdür. O da gidecektir, acele etmeyin” ifadelerinde bulundu.

KAVGAM ÇOCUKLARIMIZ BİRBİRİNİN KATİLİ OLMASIN DİYE
Bağdat, verdiği mücadeleyi şu şekilde anlattı: “Türk Devleti’ni özgürleştirecek olan Türk Devleti ile kavga edecek olan Türkler’dir, biz değil. Biz onlara yardımcı olabiliriz. Benim zaten kavgam var. Çocuklarımızın birbirinin katili olmayacağı bir ülkede yaşamak için bir kavgam var.”