Sinan DOĞAN/EGEDESONSÖZ - Gün geçmiyor ki Türkiye’nin farklı bir yerinde yeni bir genç girişimcinin başarı öyküsünü okumayalım. Kimisi varlıklı bir ailenin üyesi olarak sahip olduğu sermaye ile yeni bir iş dalına yatırım yapıyor kimi de fikrini, girişimcilik ruhunu ve cesaretini sermaye olarak ortaya koyuyor. İşte Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin öncülüğünde İzmir’de kurulan TOBB İzmir Genç Girişimciler Kurulu’nun yeni yönetimi de çoğunlukla ikinci kategorideki gençlerden oluşuyor.
Geçtiğimiz ay göreve gelen 200’e yakın üyesi olan TOBB İzmir Genç Girişimciler Kurulu’nun İcra Kurulu Başkanı Selim Kacar, henüz 32 yaşında. Dijital pazarlama alanında faaliyet gösteren Kacar, Başkan Yardımcıları Çağlar Kalkan ve Mert Tolga, Yönetim Kurulu Üyesi Galip Çetin ile beraber gençleri girişimci haline getirmek için yapacaklarını anlattılar.
‘DENİZE ATLAYINCA GİRİŞİMCİ OLDUK’
--Girişimcilik öykünüz nasıl başladı?
SELİM KACAR
Ben Dokuz Eylül Üniversitesi Maliye mezunuyum. Çocukken hayalim reklamcı olmaktı. Babam ‘hukuk ve finans bilgin olduğu sürece her işi yönetirsin’ derdi. Ben de ‘iş nasıl yönetilir’ diye maliye okudum. Sonra reklam piyasası değişti. Bir bilgisayar ve mouse ile şirket kurulur hale geldi. Ben de hayalimi gerçekleştirmek için işe başladım. Selanik Ticaret Odası’nın genç girişimci destekleme projesiyle ilk adımı attım. Kurs gördüm. Gençlik İş Merkezi adı altında bir kurum oluşturduk. İTO bünyesinde genç girişimci arkadaşlara danışmanlık yaptık. Danışmanlık yaparken ‘ben de girişimci olabilirim’ diye düşündüm. Bir gün bir kilo baklava ile eve gittim. Aileme işimi kurduğumu söyledim. Babam bir ay konuşmadı benimle. İlk bir sene süründük. İşletme nasıl yürütülür diye kurslara gittim. Bir ay sonunda Bağ-Kur, KDV ödemesi geldi. Denize atlayınca bu zorlukları da öğrendik. Dijital pazarlama üzerine İzmir’de çalışan ilk kuruluş olduk. İstanbul’dakiler ‘deli misin, İzmir’de para mı kazanılır’ dediler. Ama şimdi 5. yılındayız. 24 müşterimiz var. Çok şükür para kazanabiliyoruz. Markaların iletişim çalışmalarını internet boyutunda yürütüyoruz. Markaların pazarlama departmanlarına hayat veriyoruz. Çok küçük yerel firma bugün internet sayesinde uluslararası boyutta hizmet verebiliyor. Yılların bir firması bile hedef kitlesini yeni keşfedebiliyor.
--Çağlar Bey, sizin iş kolunuz nedir?
ÇAĞLAR KALKAN
Ben İzmir Alternatif Ortak Sağlık Güvenlik Birimi’nin Kurucu Ortağıyım. Tekstil mühendisi ve iş güvenlik uzmanıyım. Son dönemde iş kazalarıyla Türkiye’nin gündemine oturan iş güvenliği ile ilgili faaliyet gösteriyorum. Uzun yıllar mühendis olarak maaşlı çalıştım. Hep kendi işimi kurmak hayalim vardı. Girişimcilik konusunda yeniliklere açık olmak gerekir. Olan bir şeyi yapmak girişimcilik değil. Ülkemiz kanunla ve mevzuatta çok gelişen bir ülke. AB’ye uyum yasalarının etkisiyle çok farklı yerlere gidiyoruz. Biz bu trendleri takip ettik. 2012 sonunda belgemi aldım. İnternet aracılığıyla da doktor bir ortak buldum. Şimdi iş güvenliği alanında 200 firmaya hizmet veriyoruz.
--Galip Bey, siz girişimciliğe nasıl adım attınız?
GALİP ÇETİN- ÜYE
Yakın arkadaşım Selim Kacar’ın ricasıyla kurul üyesi oldum. Burada en genç girişimci benim. 26 yaşındayım. Sanayici veya işadamı değilim. Haliç Üniversitesi Konservatuar Tiyatro Bölümü’ndeyim. İki ay önceye kadar ATV’de yayınlanan Kalp Hırsızı dizisinde oynadım. Tuzcuoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkan Danışmanı Ali Sedat Şenbaş beni medya sorumlusu ve baş danışmanlığa atadı. Genç girişimciler daha yeni sayılabilecek bir kuruluş. Ama her meslek kuruluşunu kapsayan bir yer. Bu girişim sayesinde güzel şeyler olacaktır.
--Mert Bey, sizin faaliyet alanınız nedir?
MERT TOLGA
Ben İzmir Alsancaklıyım. Torbalı’da İstanbul merkezli bir işletmemiz var. Atık geri kazanım ve bertaraf işiyle uğraşıyoruz. Geri dönüşüm zor ama geleceğin işi. Tehlikesiz, genellikle organik atıkları işleyip yeni ürün elde ediyoruz. Ürünlerimiz maden, gübre gibi alanlarda kullanılıyor. 2015’te kuracağımız yeni tesiste atıktan enerji elde edeceğiz. Şirketimizi kurduğumuzda belediye, orman ve şirketlerin budama atıklarını sunta haline getirip fabrikalara satmak için bir proje hazırladık. İZKA’dan destek aldık. Torbalı Ticaret Odası Başkanı beni ziyarete geldi. Genç girişimcilik faaliyetlerine böyle başladım.
‘GÜCÜMÜZÜ TOBB’DAN ALIYORUZ’
--Türkiye’de, İzmir’de çok sayıda genç işadamı, girişimcilik örgütleri var. Sizin farkınız ne olacak? Başarıyı hangi kulvarda yakalamayı düşünüyorsunuz?
SELİM KACAR
Bizim en büyük avantajımız arkamızda TOBB isminin olması. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu genç girişimcileri destekliyor. EBSO Başkanı Ender Yorgancılar'dan da büyük destek görüyoruz. Kurul Başkanımız Ali Sabancı da önemli bir girişimci. Bunlar bizi motive ediyor. Diğer sivil toplum kuruluşlarından en önemli farkımız bu. Girişimcilik uluslararası bir mesele. Bu mesele TOBB ile beraber ulusal bir mesele oldu. Dünyada eskisi gibi büyük fabrikaların kurulması çok kolay değil. Ne kadar çok girişimci olursa o kadar istihdam olacağına inanılıyor. Türkiye’deki her 100 insandan 6’sı girişimci, gelişmiş ülkelerde bu sayı 25. Bizim genlerimizde girişimcilik ruhu aslında daha fazla. Sürekli ilerleme güdüsüyle hareket ediyoruz. Girişimcilikte İzmir daha aktif. Belki de deniz kenarında yer aldığımız için fikirlerimiz daha açık. Türkiye’nin önemli yöneticilerinin İzmirli olması tesadüf değil.
--Genç girişimciler için, girişimci adayları için neler yapacaksınız?
SELİM KACAR
Girişimcilik eko sistemi kuracağız. Gençleri, KOBİ’leri, kadınları buraya çekmemiz gerekiyor. Bir danışma merkezi olacağız. Mentörlük sistemi kurmayı planlıyoruz. Kasım ayı uluslararası girişimcilik ayı. O ay Türkiye’ye uluslararası girişimcilik modellerini getirmek istiyoruz. Girişimciler için işlerini kurarken en önemli şey yönlendirme. Neyi nasıl yapabileceklerini bilmiyorlar. Örneğin ben okuduğum sürece çeki hiç görmedim. İşletme nasıl kurulur, çek nedir? Bunları gösterecek bir girişimcilik kitabı oluşturmak istiyoruz. Melek yatırımcıların daha önceki tecrübelerinde başarılı ve başarısız girişimlerini anlatmayı planlıyoruz. En önemli amacımız kadına ulaşmak. Bu sistemi kadınlar üzerinden kurabilirsek daha hızlı büyüyeceğiz. Belirli kurumlarla iyi niyet ortaklıkları kuracağız. Ne kadar çok insanın kılavuzluğunu ve ortaklığını alabilirsek, o kadar başarılı olabiliriz. Çeşitli toplantılarla tecrübeleri lise ve üniversite öğrencilerine yaygınlaştırmak, işsiz gençleri yönlendirmek istiyoruz. Bu girişimcilerin sonunda başarı hikayeleri yaratacağımıza inanıyoruz.
‘BAŞARISIZLIK HİKAYELERİNE DE İHTİYAÇ VAR’
--Türkiye’de girişimciliğin önündeki engeller nedir?
ÇAĞLAR KALKAN
Türkiye’de girişimcilik konusunda sıkıntılar var. Vergi yükleri ve diğer engeller en büyük sıkıntılar. Belli yaş gruplarına daha fazla destek verilmeli. Gençlerin daha çok desteklenmesi, vergi yüklerinin makul düzeye indirilmesi olumlu olur. Çeşitli vergi yükleri genç girişimciler için umut kırıyor. Girişimcilik öyküleri hep başarı öykülerinden oluşur. Oysa başarısız girişimcilik öyküleri de farkındalık yaratması açısından yol gösterici olabilir. Başarılı olmuş kişilerin başarısız oldukları noktaları da anlatabilirler. İŞ-Kur önemli destekler veriyor. Ben de işbaşı eğitim desteğiyle istihdam yaratıyorum. Yeni dönemde de bu desteklerden faydalanacağız. Önemli olan bu desteklerden genç girişimcileri haberdar etmek. İzmir’de bizimle çalışmak isteyen herkesi kurulumuza davet ediyoruz.
--Siz mezun olduğunuz üniversitede yüksek lisans yapan bir girişimci olarak üniversitelilere neler tavsiye ediyorsunuz?
GALİP ÇETİN
Girişimciliği sadece üniversiteye değil liseye kadar yaygınlaştırmamız lazım. Liseliler hangi meslekte çalışmak istiyorlarsa o bölümlere yönelmeli. Bu konuda bize görev düşüyor. Ayrıca basının genç girişimcilere konuşma, hayallerini anlatma fırsatı vermesi çok önemli.
‘YETER Kİ PROJE ÜRETİN’
--Genç girişimcileri inovatif ürünlere ve alanlara nasıl yöneltmeyi düşünüyorsunuz?
MERT TOLGA
Torbalı’da meslek lisesinde okuyan bir arkadaş bırakın başka birinin yanında çalışmayı kendi mesleğini bile devam ettiremiyor. Bir kere gençlerin cesaretli olması gerekiyor. Şirket açmak için belli bir sermaye gerekiyor ama herkesin sermayesi yok. Devlet bu noktada çeşitli destekler veriyor. Hatta geri ödemesiz destekler var. Destek tutarı 500 bin liradan 3 milyon liraya kadar çıkıyor. Bunlar için proje üretmek yetiyor. Bizim de bir koç gibi gençlere yön vermemiz gerekiyor. Tarım Bakanlığı bu sene İzmir’den proje hazırlayıp başvuru yapan bütün dosyaları kabul etmiş. Proje yapmak, bir şeyleri üretmek çok önemli. Ar-ge’nin önemi de giderek artıyor.
--Son olarak gençlere yönelik neler söylersiniz?
SELİM KACAR
Kötü fikir yoktur. Fikir üretin, ürettikten sonra mutlaka inat edin. Sabredin. Bazı şeyler sahada öğreniliyor. İnsanlara güven vermek şart. İyi iş iletişim ve güvenle sağlanıyor. Odak para değil değer yaratmak olmalı. Kalite her zaman ön planda tutulmalı. Herkes fikir üretiyor. Yaratıcılık yüzde 1 ise yüzde 99’u çalışmak. Türk insanı oturduğu yerde her şeyi yapıyor. Ama önemli olan icraata geçmek. Tek şey var. Çalışmak, çalışmak ve çalışmak…