Gökhan KOÇ / EGEDESONSÖZ – Gaziemir Belediye Meclisi Aralık ayı oturumu Başkan Halil İbrahim Şenol’un yokluğunda Başkanvekili Yılmaz Ağırtaş idaresinde gerçekleşti.
İlçede 24 Kasım günü etkinliğinde bir öğretmenin özel kalem müdürü Mehmet Tuncer tarafından dövülmesi sonrası yaşanan kriz istifanın işleme konmasıyla sonlanırken, CHP Grubu da meclis oturumuna katıldı.
Toplantıda Tüm Yerel-Sen ile yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde Başkan Halil İbrahim Şenol’a imza yetkisi verilmesi gündeme geldi. AK Parti Grup Başkanvekili Hüseyin Arslan maddenin Hukuk Komisyonu’na gönderilmesi istedi. Bu talep yerine gelmeyince AK Parti Grubu yetkiye ret oyu verdi. Madde oy çokluğuyla kabul edildi.
HUKUKSUZLUK TARTIŞMASI
Toplantının dilek ve temenniler bölümünde söz alan CHP’li Meclis Üyesi Birgül Değirmenci, kadına yönelik şiddet konusuna dikkat çekerken son dönemde yaşanan olaylarla birlikte hukuka olan güveninin sarsıldığını söyledi. Bunun üzerine AK Partili meclis üyeleri, Değirmenci’nin hukuk ile ilgili söylediklerinin düzeltmesini isterken olayı siyasileştirmemesini ifade etti.
Tekrar söz alan Değirmenci ise, “Mevcut olan iktidar hukuk kurallarını uygulama gücüne sahiptir. İster istemez dokunduruluyor. Daha önce bir sürü hukuksuzlukla karşı karşıya kaldık. Bu örnekler varken nasıl objektif olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
HERKES BİLİRKİŞİ OLUYOR
AK Parti Grup Başkanvekili Hüseyin Arslan da söz aldı. Arslan, Değirmenci’nin eleştirileri üzerine “Hukuk devleti var. Eksiklikleri olabilir. Yargı hizmetleri tarafından düzeltilmeye çalışılıyor. Devlet müdahale ettiği zaman hukuka müdahale edildi deniyor. Devlet hukuku bıraktı. Tahir Elçi olayında da gördüğümüz üzere savcılar ve hakimler çalıştırılmıyor. Bunları da düşünmek lazım… Kadına şiddete yönelik uygulamalar var. Yeterli olmayan yönleri de var. Avrupa Birliği’ne göre hazırlanmış kanunlar. Alışmak biraz zor alıyor. İlk baştan ters gelebiliyor. İnşallah daha doğru ve saygılı bir ortam olacaktır. Ayrıca 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde oraya toplanmış öğretmenlere yapılanlar yakışmadı. Türkiye’de basın özgürlüğü konusunda bakın bakalım kaç tane tutuklu gazeteci var. Diğer ülkelerle kıyaslayın. Fransa'da bir sürü olaylar yaşandı. Hangi muhalefet partisi çıkıp açıklama yaptı. Hepsi bütünleştiler. Kendileri terörle ilgili çözüm ürettiler. Askeri de polisi de indi. Bizim buraya polis gelse bir sürü laf söyleniyor. Konuşurken dikkat etmek lazım… Rusya bizim hava sahamızı ihlal ettiği için uçağı düşürdüğümüz zaman hemen bölündük. Birlik ve beraberlik içerisinde olmamız gerekiyor. Ama bizim burada herkes bilirkişi oluyor” ifadelerini kullandı.
Bu sözlere yanıt veren Başkanvekili Yılmaz Ağırtaş ise, “Gaziemir meclis grubu olarak basın özgür olsun diyoruz. Bu talebe karşı mı çıkıyorsunuz? Bizde bu kadar oluyor sizde bu kadar oluyor denmemelidir. Nokta… Bizim hedefimiz diğer ülkelere örnek olmak” diye konuştu.
BİRBİRİMİZ ÖLDÜREREK DEĞİL!
Değirmenci yeniden söz alarak, “Birçok yasa uygulamaya sokuldu. Bu yasalar Avrupa Birliği’nden dolayı zorunluluktan yapıldı. Yapılması da uygulandığı anlamına gelmedi. ‘Kadına yönelik şiddet yüzde bin 400 arttı’ diye kendi bakanları açıkladı. Basına yönelik ise şuanda cezaevinde 29 tane gazeteci bulunmaktadır. Hiçbir ülkede bu sayı yoktur. Türkiye bu konuda sınıfta kalmıştır. Mecliste Tahir Elçi olayıyla ilgili araştırılsın diye gen soru verildi. Fakat AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi. Hukukun uygulanmasını istiyoruz. Hepimiz ortak gaye olan barış, kardeşlik oluşması gayretindeyiz. Birbirimizi öldürerek değil” dedi.
Öte yandan oturumda söz alan AK Partili Meclisi Üyesi Yılmaz Eroğlu 24 Kasım’da yaşanan dayak olayı nedeniyle kimsenin kınanmadığını ifade ederek, “Allah aşkına biriniz de şunu kınayın” diyerek tepki gösterdi.
Başkanvekili Ağırtaş bunun üzerine konuyla ilgili gerekenin yapıldığını başkan yardımcısının görevden uzaklaştırıldığını söyledi.