Farkında değiliz ama: Her 3 kişiden biri...

DENİZLİ - İç Hastalıkları Uzm. Dr. Güray Ceylan, kalbin kan pompalarken damar duvarına yaptığı basıncın tansiyon olduğunu, bu basıncın istenen değerlerin üzerinde olmasının da hipertansiyon olarak adlandırıldığını söyledi. Dr. Ceylan, tansiyonun halk arasında 'Büyük tansiyon' ve 'Küçük tansiyon' olmak üzere iki değerden oluştuğunu bildirdi. Genel olarak normal kabul edilen değerlerin büyük tansiyon için 12, küçük için ise 8 olduğunu belirten Dr. Ceylan, şöyle dedi:
 
"İleri yaş, anne ya da babada hipertansiyon varlığı, aşırı kilo, aşırı tuz ve alkol tüketimi, egzersiz yapmamak, bazı ilaçlar ve stres hipertansiyon için risk faktörleri arasında yer alır. Hipertansiyon, damar sertliği kalp hastalıkları, felç, böbrek hastalıkları ve görme kaybı gibi rahatsızlıklara neden olabilir. Ancak kan basıncı istenen sınırlarda tutulursa bu rahatsızlıklar önlenebilir. Yüksek tansiyon hiçbir belirti vermeden tesadüfen yapılan bir ölçümle tespit edilebileceği gibi, baş ve boyun ağrısı, kulak çınlaması, göz kararması, baş dönmesi, burun kanaması gibi belirtilerle de ortaya çıkabilir."
 
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Güray Ceylan, yaş, cinsiyete bağlı olarak hastalıklara göre hipertansiyon tedavisinin şekillendirildiğini aktarırken şöyle konuştu: "Hipertansiyon tanısı konduktan ve gerekli tetkikler yapıldıktan sonra hastanın yaşı, cinsiyeti, eşlik eden hastalığı ve kan basıncı yüksekliğinin derecesine göre takip eden doktor tarafından tedavi belirlenir ve istenen kan basıncı düzeyine ulaşana dek kontrollere devam edilmelidir. Bir başkası için iyi ve uygun olan bir tansiyon ilacı sizin için uygun olmayabilir. Doktorunuza danışmadan başkasının ilacını kullanmayınız. Bunun yanında bazı yaşam tarzı değişiklikleri de yapılmalıdır. Bunlar arasında ideal kiloya ulaşılması, sigara ve alkolden uzak durulması, tuz tüketiminin azaltılması, bol kalorili ve yağ oranı yüksek gıdaların azaltılması sayılabilir. Bu sayede hipertansiyonu kontrol altına alabiliriz."