CHP’li Sındır ‘AK Partili vekiller sokağa çıkamıyor’ dedi: Hallerine üzülüyorum!

EGEDESONSÖZ - CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, Sonsöz TV ekranlarında Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı.

Ülke gündemine dair değerlendirmelerde bulunan CHP’li  Sındır, ülkenin içerisinde bulunduğu durumdan dolayı iktidar partisi yöneticilerinin sokağa çıkamadıklarını söyledi. Prof. Dr. Sındır ayrıca, Ege Üniversitesi akademik yıl açılış töreninde kürsüye çıkan AK Parti Genel Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın sözleri hakkında da eleştirilerde bulundu.

‘İKTİDAR PARTİSİ VEKİLLERİ SOKAĞA ÇIKAMIYOR, AHBAP ESNAFIN YANINA GİDİYORLAR’
AK Partili vekillerin saha çalışmalarında verdikleri fotoğrafların ‘tanıdık esnaf’lar olduğunu ve bu duruma üzüldüğünü söyleyen CHP’li Sındır, “Bu şartlar altında iktidar partisinin milletvekilleri, il başkanları, yöneticileri çıkamıyorlar. İsim vermek istemiyorum. Çıkamadıklarını biliyorum. Esnafın karşısına çıkamıyorlar. Gezen vekiller tanıdık esnaf, ahbabı varsa ‘geliyorum’ diyor, gidiyor çay kahve içerken sohbet ediyor oradan bir fotoğraf çekiyor. Sonra esnafı dolaştık diye paylaşıyorlar. Çıksın Kemeraltı’nda dolaşsın bir tanesi. Üzüntü duyuyorum. Bir milletvekilleri arkadaşımızın hangi partiden olursa olsun sokağa çıkamıyor olması üzüntü verici bir şey. O arkadaşlarımızı kötülemek için söylemiyorum ama gelinen durum böyle bir durum. Milletvekilleri ne olursa olsun milletin içinde gezebilmeli iktidar da olsa muhalefet de olsa. Cumhuriyet tarihinde böyle bir şey hiç olmadı. Geçmişte Adalet Partili, CHP’li, MHP’li bir milletvekili gider politikasını anlatırdı. Şimdi böyle bir durum yok. Vatandaş çok kızgın durumda... Öfkesini şiddete dökmese de rahatsız edici bir şekilde dile döküyor ve rahatsızlığını ifade ediyor” dedi.

AK Parti Genel Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın Ege Üniversitesi Akademik Yıl Açılış Töreni’nde gerçekleştirdiği konuşmaya dair geçtiğimiz günlerde sosyal medya üzerinden tartışma çıkmıştı. Yıldırım’ın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i hedef alan sözleri sonrasında Sındır, sosyal medya hesabı üzerinden, Yıldırım’ın sözlerini kınama mesajı yayınlamıştı. CHP’li Sındır’ın kınama mesajının ardından AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan eylemleri hatırlatarak “kampüslerden yükselen YERLİ ve MİLLİ seslerden rahatsız olmaları doğaldır!” ifadelerini kullandı.

‘HAYATIMIN EN ÖNEMLİ KISMI EGE ÜNİVERSİTESİ’YLE GEÇTİ’
Yaşanan bu tartışmaların ardından Sındır açıklamalarda bulundu. AK Partili Kaya’nın cevabını anlamadığını söyleyen CHP’li Sındır, Ege Üniversitesi’nin hayatındaki yerini şöyle anlattı:

“Atilla Kaya cevap verdi ama anlam veremedim. Ege Üniversitesi’ni benim için şöyle tarif edeyim. Babam ve annem Ege Üniversitesi’nden emekli. Çalışma hayatlarını oraya adadılar. Babam neredeyse kuruluşundan beri orada. Çocukluğumda kampüs daha yoktu. Metronun oradaki yapılar vardı sadece. Benim çocukluğum orada geçti. Çocukluğum üniversitenin bahçelerinde geçti. Babamın, annemin yanına giderdim. 1980 yılında üniversitede öğrenciliğe başladım. Oradan sayacak olursak 42 yıllık fiili geçmişim var. Öğrencilik, akademisyenlik, araştırma görevlisi, doçent, profesör olarak geçti. Öğretim üyeliğinden siyasete atılmış olsam da üniversite ile olan gönül bağım ve ilişkilerim kopmadı. Gönlüm, aklım, fikrim, yüreğim üniversitede. Bir kere yaşıyorsunuz, hayatımın en önemli kısmı, 42 yılım üniversiteyle geçti.

‘BİLİM YUVASINA YAKIŞMAYAN SÖZLER, SOKAK SİYASETİ TARZINDA’
Akademik yıl açılış töreninde konuşan Yıldırım’a saygı duyduğunu belirten ancak Soyer’in 9 Eylül’deki konuşmasına dair sözleri üzerine kınadığını belirten Sındır, “Üniversite öğretim elemanları kendileri kendi dünyalarında siyaset yapabilmeliler, zaten yapabiliyorlar. Burada beis yok. Üniversite çalışanlarının siyaset yapabilmesi başka bir şey, bilim yuvasının siyasi yuvaya dönüştürülmesi başka bir şey. Ege Üniversitesi’nin iktidarın siyaset yapma yuvasına dönüştürülmesine karşıyım. Binali Yıldırım’a saygı duyarım. Onun şahsıyla ilgili söylediğim bir şey söz konusu olamaz. Bilim yuvasının açılış töreninde davet edilmesine, kürsü verilmesine saygı duyarım. Kürsüde konuşma fırsatını aldığında hepsini baştan sona dinledim. Konuşmanın başı bilim ve teknoloji üzerine gelişmeler, üniversiteye ve öğretim üyelerine tavsiyeler, kendi birikimleri doğrultusunda. Bunları da kabul eder saygı duyarım. Kalkıp Büyükşehir Belediyesi’nin 9 Eylül törenlerinde Tunç Soyer’in söyledikleri üzerinde sözleri… Neredeyse sokak siyaseti tarzında bir siyaset söylemini oraya taşıması ve bunun üzerinden Ege Üniversitesi’nde kendine taraf araması anlamsız gelmeden öte bir bilim yuvasına yakışmayan söylemler. Şiddetle de kınadım” açıklamalarında bulundu.

‘KÜRSÜDE DE YER BULAMIYORLAR, KÜRSÜ BULDUKÇA SİYASET YAPIYORLAR’
İktidar partisi vekillerinin sokağa çıkamaması yönündeki sözlerini hatırlatan Prof. Dr. Sındır, “Sokağa çıkamadıkları gibi bu vekiller çok fazla kürsü de bulamadıkları için kürsü buldukça siyaset yapma çabası içinde oluyorlar. Ben üzüldüm. Yoksa Binali Yıldırım’la şakalaşıyorum. En son 9 Eylül törenlerinde şakalaştım. Bilim yuvasında böyle bir şey olması beni üzmüştü. Salondaki alkışlara da anlam veremedim. Başbakan ifadesinden olan memnuniyet alkışıdır diye düşündüm” dedi.

PROF. DR. REKTÖR BUDAK’A ‘RTÜK VE HALK TV’ BENZETMESİ
Ege Üniversitesi’nin Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın konuşmalar hakkında bilgisi olup olmaması yönündeki durumu RTÜK’ün Halk TV ve Tele 1’e kestiği cezalar üzerinden benzeten CHP’li Sındır, “Rektörle bu konu hakkında konuşmadık. Ben arayıp ne diyebilirim ki? O saygısızlık olur. Tahakküm hakkını kendimde göremem. Rektörün Yıldırım’a ‘şu konulara değinin’ diyeceğini düşünmüyorum. Bu şuna benziyor: RTÜK, Halk TV ve Tele 1’e ceza kesti. Canlı yayında partili vekillerimiz RTÜK’ün kabul edemeyeceği şeyler söylediği için kanala ceza kesiyor. Yayın organı nereden bilsin ne diyeceğini. Canlı yayında konuşuyor sonuç olarak” ifadelerini kullandı.

‘SİYASİ PARTİ TOPLANTISINDA KONUŞMUYORSUN’
CHP’li Sındır ortada bir suçlu aramadığını belirterek, “Kabahatli, suçlu aramıyorum. Ortaya çıkan sonucu yanlış olduğunu düşünüyorum. Ben rektör yerinde olsaydım Binali Yıldırım yerine… Çok cumhurbaşkanı geldi gitti üniversite açılış törenine. Kenan Evren’in geldiğini, Süleyman Demirel’in, Turgut Özal’ın, Ahmet Necdet Sezer’in geldiğini hatırlıyorum. Hiç böyle bir siyasi üslup görmedim. Seçim arifesinde seçim konuşması gibi… Üniversite camiası orası, siyasi parti toplantısında konuşmuyorsun. Sanki kendi partinin kürsüsünü almışsın sanki partililerine, seçmenlerine siyasi bir mesaj vermeye çalışıyorsun, öyle bir yer değil burası. Burası üniversite. Hocaların katıldığı yerde bu üslup yanlış” sözlerini söyledi.

Son olarak Başkan Soyer’in 9 Eylül kutlamalarında söyledikleri sözlere ‘imzamı atarım’ diyerek değerlendiren Sındır konu hakkında şunları söyledi:

“Yıldırım’ın söylediklerinin İzmir’le ve Soyer’le ilgili söyledikleri hiçbir şeye katılmıyorum. Soyer’in söylediklerinin tam anlamıyla arkasındayım. Altına imzamı atarım. Söylediği şey 100 yıl önceki yönetimin hainlik içerisinde olduğunu ifade etmiştir. Bizim ecdadımız Türk Milleti. Osmanlı döneminde başka bir millet miydi? Osmanlı İmparatorluğu döneminde imparatorluğu yöneten bir Kanuni imparatorluğu büyütmüştür, gurur kaynağı ve onurumuz olmuştur. Bu ülkeyi yönetenleri nasıl eleştiriyorsak Osmanlı dönemindeki acziyet içerisinde olan gaflet ve dalalet içerisinde olan yöneticileri eleştiremeyecek miyiz? Böyle bir hakkımız yok mu? Neden bu duruma geldi bu duruma? Neden cumhuriyet bir kurtuluş mücadelesi vermek zorunda kaldı bu millet? Eleştiremeyip, düşüncelerimizi paylaşmayacaksak o dönemin bütün teslimiyetçi anlayışı ve ülkenin işgal altındaki koşullarına eyvallah mı demiş olacağız?

‘İYİ Kİ ATATÜRK VARMIŞ’
İyi ki Mustafa Kemal Atatürk vardı. O’nun sayesinde bu cumhuriyette yaşayabiliyoruz. Bir takım sıkıntılarımız olsa da bunları da aşarız, bunlar çözülür. İyi ki Atatürk varmış ki işgal altında bir ülke değil bağımsız bir ülkeyiz.

Keşke Yunan kazansaydı diyen zihniyetin hala arkasında olan siyasal iktidar mensupları olduğunu görüyorum. O zihniyet halen var ve şiddetle kınıyorum. Kurtuluş mücadelesi ve zaferimizle bunlar bitti ve geride kaldı. Bu zihniyet de geride kaldı”