Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - CHP’den seçilerek geçen dönemde ilçe belediye, belde belediye başkanlığı ve il genel meclis üyeliği yapmış olan partili isimlere çalışmaları nedeniyle plaket verildi.
Tarihi Havagazı Fabrikası’nda düzenlenen törene İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İl Başkanı Ali Engin, İl Genel Meclisi eski Başkanı Serdar Değirmenci, Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, Bornova eski Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır, Çiğli eski Belediye Başkanı Metin Solak, Buca eski Belediye Başkanı Ercan Tatı, Aliağa eski Belediye Başkanı Turgut Oğuz, Kiraz eski Belediye Başkanı İsmet Korkmaz, Torbalı eski Belediye Başkanı İsmail Uygur, belde belediye başkanları, parti yöneticileri ve çok sayıda isim katıldı.
Törende konuşma yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu önseçim vurgusu yaptı. Neden ön seçim istediğini anlatan Kocaoğlu, “Her kafadan bir ses çıkıyor. Neden ön seçim istiyoruz. Kongre delegeleri ile niye talep ediyoruz? İzmir özelinde niye talep ediyoruz? Çünkü İzmir’de bizim oy oranımız malum. İzmir’de 35-36 bin ön seçim delegesi var. Bu neye göre belirlendi? Mahalledeki CHP’nin aldığı oya göre belirlendi. İzmirli hemşerilerimiz bize oy verdi. Verdiği oy delegeye yansıdı. Bizim seçici kurulumuz oluştu. Eğer ön seçim ve kongre delegeleri ile seçim yapılırsa seçmenin oyu en adil bir şekilde seçime yansıyacaktır. Çıkıp ‘efendim üye ile olsa ne olur’ deniliyor. Öyle mahallemiz var ki 3 bin üyemiz var. Yüzde 30 oy almışız ama 30 üyemiz var. Biz üye ile seçim yaparsak İzmirli hemşerilerimizin CHP’ye verdiği oyu adil yansıtamıyoruz. Ama delege ile yapılırsa adil yansıyor. Partimize oy veren her 50 kişi gidip CHP’nin adayını belirlemek için çalışmış oluyor. Bu şekilde daha adil olacaktır. 125 üye ile ön seçim yapmanın mahsurları var. Delege ile yapılırsa gerçekçi ve adil olacaktır” dedi.
TIPIŞ TIPIŞ GİDECEK
Kocaoğlu, ön seçimin parti için önemli olduğunu ifade ederken, “Ön seçimde küsme olmuyor. Bana, genel başkanı, yardımcılara küsmeyecek. Zaten 36 bin delegeye küsemeyecek. Sonra ‘demek ki beni seçmiyorlar, tıpış tıpış eve gideyim, çalışayım, alana çıkayım, kendimi göstereyim’ diyecek. Zaten şu anda ön seçim yapılmıyor. Eski milletvekilleri ve il başkanları dışında köylerdeki, mahallelerdeki delegeleri bilen kişi yok. Gittiği yerde ‘Ahmet, Mehmet nerde’ diyecek olan politikacımız yok” diye konuştu.
ANISINI ANLATTI
Tören ile ilgili yaşadığı bir anıyı da anlatan Kocaoğlu, “Biz 2001’de kongremizi kazandık. Arkadaşlarımız emeği geçenlere teşekkür plaketi vermek istedi. Ertesi gün yolda yürürken bir abimiz bana ters ters baktı. Sonra ‘sana kızgın’ dediler. Neden? Çünkü ona plaket vermemişsin. Ona ‘abi siyasetten emekli olanlara plaket veriyoruz, senden faydalanacağız’ dedim. Öyle paçayı kurtardım. Bu plaket işi tehlikeli bir iş. Tabi emeği geçenlerin hatırlanması doğrudur” dedi.
DİKTATÖR
Törende konuşan İl Başkanı Ali Engin, Bütünşehir Yasası’nı eleştirdi. Yasa nedeniyle kapatılan belde ve özel idarelerin ardından sorunlar yaşandığını anlatan Engin, “İl özel idaresi ve belediyeler kapatılırken kimseye sorulmadı. Avrupa’daki gibi bir referandum yapılmadı. Biz parti olarak sandık koyduk. AKP’li belediye başkanları bile bize o zaman destek verdi. Yüzde 97 oranında ‘beldelerimiz kapatılmasın’ denilmesine rağmen her zaman olduğu gibi diktatör beldelerimizi kapattı. Buradan kararı bir kez daha şiddetle kınıyoruz. İl genel meclisleri Cumhuriyet tarihinden itibaren hizmet etmesine rağmen onlar da kapatıldı. Valilik bünyesindeki mal paylaşım komisyonu da yaklaşık İzmir’de 4,5 milyar TL’lik gayrimenkulleri farklı kurumlara aktardı. Biz mücadeleye devam edeceğiz. Devam etmek zorundayız. İzmir’in kaynaklarının seçim dönemi alınıp başka yerlere kaynak olarak aktarılmasını istemiyoruz” dedi.
GÖREV KALICI DEĞİLDİR
Engin, partili olarak herkesin çalışması gerektiğini ifade ederken, “Aranızda yıllardan beri CHP’yi hizmet etmiş kişiler var. CHP’nin dinamik bir yapısı var. Son yapılan yerel seçimlerde birçok nedenle listelerde arkadaşlarımızın büyük bölümüne görev veremedi. Listeler eğilim yoklaması ile belirlendi. Yüzde 99 oranında sonuca da uyuldu. Hiçbir görev kalıcı değildir. Hepimiz için öyle. Biz de sizlerin desteği ile iki yıllığına seçildik. Görevimizi uzatarak sürdürüyoruz. Bir genel seçime gidiyoruz. Ne kadar önemli olduğunu da hepimiz biliyoruz. CHP olarak çalışırsak iktidar olacağımıza inanıyorum. Başka da bir çaremiz yok. Tek argümanımız demokrasi ve halk oyu ile iktidar olmaktır. Her gücün, diktatörün sonu vardır. AKP diktatörlüğünün sonunun geldiğine inanıyorum. Biraz sabretmeye, haksızlık varsa geriye bırakmaya, hep birlikte çalışmaya davet ediyorum” diye konuştu.
İZMİR’DE YOLSUZLUK YOK
Seçimlerin ardından yeni bağlanan ilçe ve beldelerin sorunlarının yakından takip edildiğini anlatan Engin, “Kimi yeni bağlanan ilçelerimizin sorunları var. Mesele ve problem ekonomik değildir. Sorunların bize, Büyükşehir’e iletilmesiyle çözülecektir. Seçimden sonra sekiz ayda önemli çalışmalar yapıldı. Ulaşım konusunda problemler var. Bu belki de biraz büyütülüyor. Bizim İzmir’de güçlü yönlerimiz var. İzmir geçen zamanda iyi yönetildi. İzmir’de CHP uzun yıllardan beri iktidardır. Daha önce kendisine ‘sağ parti’ diyenlerden daha fazla ibadethanelere önem verilmiştir. İzmir Büyükşehir Belediyesi Türkiye’nin en saygın ve mali yapısı düzgün kuruluşu olmuştur. Hazine garantisi olmadan borçlanabiliyor. Hükümetin yaptığı gibi yolsuzluk yok. Mahkeme kararları ile de bu tescillendi. CHP İzmir’i yönetti. Türkiye’de de iktidar olursa iyi yönetecek, yolsuzluk yapmayacak. Şahsi kazanç elde etmeden çalışacağı da bellidir” dedi.
BOYNUMUZUN BORCU
Törende konuşan İl Genel Meclisi eski Başkanı Serdar Değirmenci, “CHP büyük bir aile. Hepimiz bu büyük ailenin birer ferdiyiz. CHP varlık nedenimiz. Bizi bir arada tutan, kaynaştıran , birlikte mücadele etmemizi sağlayan ortak paydamız. CHP Atatürk’ün bize emaneti. Onun için CHP ye karşı ölünceye kadar sürecek sorumluluklarımız, görevlerimiz var. İster yetkili, ister yetkisiz, nerede olursak olalım CHP ye hizmet etmek, cumhuriyete sahip çıkmak her CHP’linin boynunun borcudur” dedi.
VİLLALAR İMAM HATİP OLSUN
İl özel idaresinin kapatılmasından sonra sorunların yaşandığını anlatan Değirmenci, “Yasa ile birlikte İzmir’de 23 belde belediye başkanlığı ve 597 köyün tüzel kişiliğine son verildi. Büyükşehir yapılan bu 30 ilde tam 56 milyon yurttaşımız yaşıyor. Burada yaşayan hiç kimseye söz hakkı, tartışma hakkı, kendi yönetim biçimini belirleme hakkı verilmeden bir olup- bittiyle köyler, özel idareler, belde belediyeleri kapatıldı. İşte AKP iktidarının ülkemize getirdiği ileri demokrasi anlayışı budur. İzmir’de Özel İdarenin malvarlıkları valinin emrindeki devir paylaştırma ve tasfiye komisyonu tarafından adeta gasp edilmiştir. Kendine imar yasasına aykırı olarak dünyanın en büyük Kaç-ak sarayını yaptıran zihniyet, İzmir’e, İzmirlilere Büyükşehir’e bir hizmet binasını çok görmüştür. Belediyenin yeni bir hizmet binasına bu kadar çok ihtiyacı varken, yeni yapılan hizmet binasının İmam Hatip Kız Lisesine verilmesinin bir mantığı var mıdır? İmam Hatip Kız Lisesi’nin bu kadar binaya ihtiyacı varsa Verin Urla’daki kaçak villaları olsun bitsin. AKP İzmir’e hala Gavur İzmir mantığıyla bakmaktadır. Sanki İzmir Sömürge bir kenttir ve tercihlerinden dolayı cezalandırılmaktadır. AKP, Amerika kıtasını Kolomp’tan 300 yıl önce keşfetmiş, ama İzmirlileri hala keşfedememişlerdir, hassasiyetlerini anlamamışlardır” diye konuştu.
TEK ŞART ÖNSEÇİMDİR!
İzmir’in CHP açısından önemine değinen Değirmenci, “Bu iktidardan ülkemizi kurtarmak zorundayız. Demokratik yolla yani seçimle bu iktidarı değiştirmek zorundayız. Biz yani CHP ülkemizde devleti de, cumhuriyeti de, demokrasiyi de kurmuş bir partidir. Cumhuriyeti kurtarmak, kurmaktan zor değildir. Bölünmeden parçalanmadan, içimizdeki birlik ve bütünlüğü koruyarak, parti içinde bütün demokratik kanalları açarak yani hakim nezaretinde ön seçim yaparak milletvekillerimizi seçmek ve diğer partilere de örnek olmak zorundayız. Görünen köy kılavuz istemez. Bu seçimde örgütün olmazsa olmaz tek şartı önseçimdir. Genel Merkezimizin bu kararı geciktirmeden açık bir şekilde almasını ve açıklamasını umuyor ve bekliyoruz. Hepimiz parti içinde yaşıyoruz. Tek istediğimiz hakim nezaretinde önseçim yapmaktır” dedi.
ÇALIŞMAK ZORUNDAYIZ
İl Genel Meclisi’nde grup başkanvekilliği görevinde bulunan Doğan Albayrak İl Özel İdaresi ve İl Genel Meclisi’nin kapatılmasına neden olan kanunu eleştirdi. Albayrak, “Herkes kendi yaptığını düşünmelidir. Kim ‘beni partim aday göstermedi ama çalıştım, çabaladım’ diyebiliyorsa o zaman CHP’nin genel başkanın söylemlerine uygun çalışma içinde olduğu ortaya çıkar. Bizim önümüzde bir seçim var. CHP’yi iktidar yapacağız. Hedefimiz budur. Partimizin görev vermediği yerde kendi sorumluluğumuzu bilerek çalışmalar yapmak zorundayız. Buradaki tüm arkadaşlarımız ‘bizi aday göstermediler’ diye düşünmesin. Bu ülkenin geleceğinin kurtarılması gerekiyor düşüncesiyle çalışma yapılacağına inanıyorum” diye konuştu.
PLAKET KRİZİ!
Törende eski belediye başkanları da konuşma yaptı. Bornova eski Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır’dan sonra kürsüye çıkan Çiğli eski Belediye Başkanı Metin Solak, “Makamlar partimizin ve halkımızın emanetiydi. Bizler CHP’li başkanlar olarak görevlerimizi yine partili başkanlarımıza devretti. Yaptığımız çalışmalar yeni belediye başkanlarına emanetidir. Çalışan personel de onlara da emanettir. Cadı avı yapmamaları, insanları Ahmet’in, Mehmet’in, Hasan’ın adamı olarak görmemelidir. Birlik ve beraberlik konusunda açıklama yapanlar umuyorum kendileri de aynısını yapar” dedi.
Toplantı programına göre belediye başkanlarına plaketi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun vermesi planlanmıştı. Kocaoğlu, birçok isme plaketini verdi. Sıra, Buca eski Belediye Başkanı Ercan Tatı ve Çiğli eski Belediye Başkanı Metin Solak’a gelince kriz yaşandı. Tatı ve Solak, Kocaoğlu’nun elinden plaket almayı kabul etmedi.
Bir ara salon dışına çıkan iki ismi parti yöneticileri ikna etti. Solak ve Tatı’ya plaketi İl Başkanı Ali Engin verdi. Engin’den sonra Kocaoğlu, başkanlara plaket takdimine devam etti. Belediye başkanları konuşma yaparken Aziz Kocaoğlu da, “Arkadaşlar görüşürüz” diyerek salondan ayrıldı.