Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ - CHP'li Urla Belediyesi tarafından Kıyı Kanunu kapsamında kaçak olduğu gerekçesiyle evleri hakkında yıkım kararı verilen Balıklıova Mahallesi sakinleri geceyi yine il binasında geçirdi.
Üç gündür binada kalan mahalle sakinleri, il binasının temizlik işlerine de el attı. CHP İzmir İl Başkanlığı'nı işgal eden Balıklıova Mahallesi sakinleri konuyla ilgili Başkan Serter'in ve Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar tarafından yapılan açıklamalara ikna olmadı.
CHP İzmir İl Başkanı Bedri Serter'in makam odası dışında, hemen hemen bütün odalarda konaklayan mahalle sakinleri, kararlı bir şekilde eylemlerini sürdürmeye devam ediyor.
Balıklıovalılar sorunları çözülene kadar il binasındaki beklemeyi ısrarla sürdürecekleri açıklamalarını bugün de sürdürdü. Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar'ın "Gelsem ne diyeceğim dedim. Açık ve net bir kadınım. Gelip de ne diyeyim. Yıkacağım desem ayrı dert, yıkmayacağım desem ayrı dert. Hiç kimsenin elektriği, suyu kesik değil orada" açıklamaları vatandaşları ikna etmedi.
İl binasından ayrılmayan ve sabahlayan mahalle sakinleri CHP il binasına adeta yerleşti. Bazı vatandaşların yatak almaya gittiği öğrenildi.
3’ÜNCÜ GÜNDE BİR BASIN AÇIKLAMASI DAHA
Öte yandan grup sözcüsü Yusuf Altun il binası önünde kalabalık adına bir basın açıklaması yaptı. Kendilerinin sürgüne tabi tutulduğunu ve 30 yıldır bu arsalarda oturduklarını söyleyen Altun işgalci değil misafir olduklarını belirtti. Başkan Uyar’ı encümen kararını gözden geçirmeye davet eden Altun, sorunları çözülmediği takdirde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun evinde kalacaklarını ifade etti.
Altun şunları söyledi: Balıkova mahallesinde oturan ve sürgüne tabi tutulan 74 tane aile olarak buradayız. Daha önce köy statüsünde muhtarlıkla yapmış olduğumuz kira sözleşmesi ile kiraladığımız arsalar üzerine evler yaptık. Ev derken yalılar, villalar düşünülmesin. 35 metre kare bir oda bir mutfak tipinde, bazılarına göre kulübe ama bize göre gönlümüzün sarayları yuvamızı inşa ettik. 30 yıldır bu arsaların üzerine oturuyoruz. Nüfusumuzu buraya aldırdık, oylarımızı burada kurduk. Sibel Uyar çıkarmış olduğu encümen kararıyla bizi devletin topraklarına zorla getirip oturup hiçbir bedel ödemeyen işgalci pozisyonunda değerlendirdi. Bizler işgalci olmadığımızı, kiraladığımız toprak üzerinde oturduğumuzu elimizdeki sözleşmelerle gösterdik ama evlerimizi yıkmakla iştahlı bir anlayış, evlerimizin yıkılmasını talep etmiştir. Biz ağaç kesimine karşı mücadele ettiğimizde çapulcu, kendi evimizde işgalci olduk. Bize işgalci dediler, CHP'de de işgalci diyorlar. Biz burada kendimizi misafir olarak görüyoruz. Sorunlarımızı çözene kadar burada olacağımızı ifade ediyoruz. Orası bizim evimiz, biz evimizi yıktırmayız. Encümen kararının yeniden gözden geçirilmesi ve bizi kiracı olarak kabul edilmek istiyoruz. Belediyenin mahkeme kararını hayata uygularım anlayışına karşı, biz açtığımız davayı geri çekeri böylece mahkeme kararı kalmaz. Gelin sizde encümen kararını gözden geçirin. Orası bizim yuvamız, biz evimizi yıktırmayız. Sorunlar çözülmezse CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun evinde kalacağız. Milletvekili Musa Çam'ın girişimleri sonucunda, gelecekte bu sorunun çözüleceğine dair bir dil kullanıyoruz. Şayet bu sorun çözülmezse, amacımıza ulaşamazsak Kılıçdaroğlu'nun evine misafir olarak gideceğiz. Kapısının önünde yatacağız. Çocuklarımızla oraya gideceğiz. Evlerimiz yıkılırsa biz sokakta kalacağız. Bunun provasını üç gündür yapıyoruz.