Mehmet İŞLER/EGEDESONSÖZ - Türkiye koalisyon görüşmelerinin sonuçsuz kalmasının ardından erken seçimlere kilitlenirken partilerde aday listeleri telaşı yaşanıyor.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Mevcut listelerle seçime gideceğiz” açıklamasının ardından bu telaştan nispeten uzak kalan CHP’de kontenjan tartışması çıktı.
Partililer ve aday adayları daha önce de gündeme gelen “kontenjan sayısı” ile ilgili yeniden bir çalışma başlattı. Birinci ve ikinci bölgede daha önce belirlenen üçer kontenjanın ikişer adaya düşürülmesi talep edildi. Her iki bölgede daha önce kontenjandan gelen birer ismin yerine İzmir’i bilen, parti içinden çıkmış ve ithal olmayan isimlerden olması gerektiği de vurgulandı.
- CHP'DE GÜNDEM KONTENJAN: İZMİR'DE SAYI DÜŞECEK Mİ?...
İl Yönetiminin son toplantısında da tartışılan konu Zekeriya Temizel, Zeynek Altıok ve Tuncay Özkan gibi isimlerin örgütle ve kentle uyumsuz oldukları yönünde eleştirilerle farklı bir boyut kazandı.
CHP’nin 2 kontenjan milletvekili Temizel ve Altıok eleştirilere Egedesonsöz aracılığıyla yanıt verdi.
İŞTE 2 VEKİLİN AÇIKLAMALARI
“KİMSE BENİ ÇEKEMEZ”
CHP İzmir Milletvekili Zekeriye Temizel: Böyle tartışmaların içine hiç beni kimse çekemez. Bu tartışmaların içinde yokum. Bu söylemler beni zerre ilgilendirmiyor. Biz gereken neyse hepsini yaparaktan ilerliyoruz.
“ÖNCE TÜRKİYE!”
CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok: Bu tip şeyler isimler üzerinden değil her dönem kontenjan adaylarıyla ilgili konuşulur. Geçen seçim öncesi de konuşuldu. Daha isimler belli değilken bile istenmedi. Bunlar yerel bölgedeki kimi arkadaşların kendilerinin listelerde yer alabilmeleri için yaptıkları açıklamalar. Bu dönemle ilgili kişisel olarak söyleyecek bir sözüm yok. Genel merkezin yaptığı açıklama doğrultusunda biz bu seçimin cumhurbaşkanı tarafından zorla, iktidar kaygısıyla yaptırıldığı şeklinde değerlendiriyoruz. Dolayısıyla bu dönemde aday tartışmalarına girilmeyi yersiz buluyorum. Tüm illerimizde aday gösterilen arkadaşlarımızın hiçbirinin henüz kurulamamış bir hükümet, açılamamış bir parlamento ortamında uyumsuz oluşunun sorgulanabileceği bir ortam yoktur. Vekil olarak görevini yerine getirip getiremediğini dahi sorgulayacak bir ortam yoktur. Dolayısıyla bir önceki seçimde alınan kararlar uygun devam etmesini düşündü genel merkez. Bunun şu dönemde sorgulanıyor olması da yersiz. Kendi adıma şu dönemde seçimi değil ‘önce Türkiye’ diyerek genel merkezin yönlendirmesi doğrultusunda sahada çalışmayı doğru buluyorum. Bizler hiçbir zaman kişisel çıkarları için değil ülkemizin çıkarları için partimizin takdiriyle çalışan insanlarız. Ülke bu kadar zor dönemdeyken, şehitler gelirken genel başkanımız ‘önce Türkiye’ olarak parti vizyonumuzu açıklamışken seçime kadar ne kadar çok seçmene ulaşım mesajlarımızı iletirsek o kadar faydalı olur.