HABERLER>POLİTİKA
23 Haziran 2014 Pazartesi - 09:32

Baykal'dan çok sert 'çatı aday' açıklamaları

CHP'li Deniz Baykal, "Cumhurbaşkanlığı adayı kurnazlıkla seçilmez, siyasetle seçilir! Seçilemeyebilir, bu bir mücadeledir..." dedi.

Baykal dan çok sert  çatı aday  açıklamaları

CHP'nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal uzun süren sessizliğini bozup gündeme dair görüşlerini açıkladı. Baykal, "Kutuplaşmayı gidermenin yolu kutuplardan birine gidip teslim olmak değildir. Kutuplaşma dediğiniz bir dengedir. Siyasetten vazgeçince yerini kurnazlık almaya başlar. Cumhurbaşkanlığı adayı kurnazlıkla seçilmez, siyasetle seçilir! Seçilemeyebilir, bu bir mücadeledir." dedi.

GÖZLER BAYKAL'DAYDI
Türkiye günlerdir Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığını tartışıyor. Muhalefetin çatı aday olarak onu seçmesi kimilerinin ezberini bozdu, kimilerinin kafasını karıştırdı, kimilerini ise hayal kırıklığına uğrattı. Gözler CHP içindeki solcu ve ulusalcı Kanada çevrildi. En çok merak edilense Deniz Baykal’ın tepkisiydi.

Habertürk'ten Kübra Par'a konuşan Deniz Baykal şu değerlendirmeleri yaptı:
Muhalefet çatı adayı nihayet açıkladı. Memnun musunuz?
Meseleye geniş bir perspektiften bakmak gerekiyor. 12 yıldır AKP iktidarda ve Türkiye bir krizler yumağıyla boğuşuyor. Böyle bir ortamda muhalefet öncelikle bu tablonun siyaseten tartışmasını yapmalı, ülkeyi bu yanlışlardan alıkoyacak, umut veren, siyasi vizyona sahip bir aday göstermeliydi.
 
Krizler yumağından kastınız nedir?
Öncelikle Güneydoğu Anadolu'daki tablo... Çeşitli açılımlar denendi ama geldiğimiz noktada karayolları onların denetiminde, bayraklar indiriliyor, anneler çocuklarının dağa kaçırılmasından şikâyet ediyor. Umutsuzluk karamsarlık, tepki ve şiddet bölgeye egemen olmaya başladı. Anaların göz yaşı dinmiş değil. Bir diğer sorun sınırlarımızın delik deşik olması. Bölgede abi rolü oynayacak, oyun kurucu ülke olma hevesiyle yola çıkıldı ama tam tersine zafiyetler oluştu. Türkiye sınırları içinde 1 milyon 200 bin göçmen var. Ortadoğu'ya terörist lojistiğinin kritik bir bölgesi haline geldik. Bunun altında gerçekçi olmayan heveskâr bir dış politika anlayışı yatıyor. Öte yandan Türkiye'de bir iç travma yaşandı. Ergenekon ve Balyoz davalarında insanlar en ağır cezalara çarptırıldı, şimdi Anayasa Mahkemesi kararıyla çıkıyorlar. "İktidarın kendi iç koalisyonu bozuldu" gibi değerlendirmeler yapmak mümkün ama aslında kamuoyu bu davaları taşıyamadı. Bu bir travmadır, trajedidir. Bir başka konu yolsuzluk krizi. Bir süre önce yatıp kalkıp bunu konuşuyorduk, şimdi unuttuk. Bunun altında demokratik anlayışla bağdaşması mümkün olmayan bir özgüven ve "bize hesap sorulamaz" anlayışı yatıyor. Bu arka planının önünde 12 yıl sonra Cumhurbaşkanı arıyoruz ve bu olaylar gerçekleşirken Başbakanlık yapmış olan Sayın Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı adayı olarak karşımıza çıkacak...

Buna karşı muhalefet ne yaptı?
Aslında son 12 yılda yaşanan sorunların arkasında 90 yıllık bir tablo var. Cumhuriyetin temellinde üç temel norm yatıyor. Birincisi etnik dinsel mezhepsel ayrışmaları ve sınıf farklılıklarını dikkate almayan eşit yurttaşlık anlayışı. İkincisi siyaseti dinin etkisinin dışında tutma kararı ki bu bize demokrasi ve İslam'ı aynı anda yaşama şansı veriyor. Üçüncüsü tüm zaaflarına rağmen Türkiye'nin bir hukuk devleti olması. Bütün bunlar Türkiye modeli olarak adlandırabileceğimiz önemli bir modernleşme projesidir. Bu model sayesinde bütün kargaşalara rağmen istikrarlı, giderek gelişen, sosyal ve ekonomik bakımdan iddiaları olan saygın bir ülkeyiz.
 
Bu anlattıklarınızın Cumhurbaşkanlığı seçimiyle tam olarak ilgisi ne?
Yaşadığımız sorunların nedeni bu değerlere duyarsızlık. Yanlışlıklar daha ortaya çıkmadan siyasete müdahale edecek, kararlı, etkin bir Cumhurbaşkanı tercih etmeliyiz.
 
“Cumhurbaşkanı siyasete müdahale etmeli” diyorsunuz yani...
Evet, vatandaşlık anlayışımızı bozacak uygulamalara izin vermeyecek, mezhep anlayışına dayalı dış politikaya karşı çıkacak, içeride Türkiye Cumhuriyeti’ni tarif edecek, hukuk devleti konusunda tereddüt yaratmayacak, yolsuzluklar karşısında susmayacak...
 
Ama Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’na karşı çıkanların en büyük eleştirisi siyasete müdahale etme olasılığı...
İhale yapacak bir Cumhurbaşkanı önermiyorum ki! Ama Cumhurbaşkanı söyleyeceği üç cümleyle Türkiye’deki nabzı yönlendirebilir ve şimdi buna ihtiyaç var.

Cumhurbaşkanı’nın siyasete müdahalesi güçler ayrılığı açısından tehlikeli değil mi?
Devletin temel değerleri zafiyete uğradığı zaman susmayacak bir Cumhurbaşkanı olmalı! Türkiye modelini tolere eden değil sahiplenen, eşit vatandaşlık konusunda kem küm etmeyen, “O kadarını dayatmayalım, olmasa da olur” demeyen, hukuk devletini kimin aleyhine olursa olsun işletecek, Türkiye’nin ana doğrultusunu belirleyecek, dünya sistemi içindeki konumunun bilincinde biri olmalı. “Pasif olsun, karışmasın, kavga etmesin, uslu uslu dursun” diyenlerin haklı olduğunu düşünmüyorum. Öyle bir Cumhurbaşkanımız var zaten. Ona benzeyen birini çözüm olarak kabul etmek mümkün değil... “Cumhuriyet döneminde hatalar yapıldı, kültür ikilemi yaratıldı” deyip bunun tersine doğru yönlendirmeyen, Türkiye’yi Ortadoğu dünyasına monte etme peşinde olmayan, İslam ülkeleriyle ilişkileri iyi tutan ama Türkiye’nin farklılığının bilincinde birine ihtiyaç var. Ne yazık ki böyle bakılmadı. Başbakan’ın kimlik özelliklerinde ayrıştırarak, “Kavgacı, vur-kırcı değil, daha eğitimli, yabancı dil biliyor” diyerek bir kişi seçilmesini doğru bulmuyorum.
 
"MUHALEFETİN KARARINI SABOTE ETMEYECEĞİM"

Bundan sonra nasıl bir yol izleyeceksiniz?

Bu değerlendirmelerimi iyi niyetle herkesle paylaşıyorum ama iki muhalefet partisinin bir araya gelerek aldıkları kararı sabote etmek gibi bir niyetim yok, engelleme gayreti içinde değilim. Üzülüyorum, bu fırsat daha iyi kullanılabilirdi ama böyle oldu. Artık yapacak bir şey yok. Ben sadece görüşlerimi kayda geçiriyorum.

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığı hem parti içinde hem de seçmen arasında belirli bir kesimi mutsuz etti. İtiraz etmek üzere bir bildiri yayınlanacağı söyleniyor...

Arkadaşlarıma “Artık bunların fazla anlamı yok. Başka ismi önerme çabasına girmeyin. Böyle bir karar alınmış. Siyaset böyle bir şeydir, insanlar yaşayarak öğrenir” dedim. Bana adaylık önerenlere de “Kesinlikle öyle bir şey düşünmem” dedim. Bakalım şimdi bu kimlik siyaseti, bu kurnazlık işleyecek mi?
Merakla bekliyorum...

Muhtemel adaylar arasında sizin isminiz de geçti. Partiden ve tabandan destek verenler oldu. Teklif geldi mi? Değerlendirdiniz mi?
Hayır, teklif gelmedi. Bu çok önemli bir konu, insanların kendi hevesleri doğrultusunda çaba göstererek elde edebilecekleri bir şey değil. Ortada yaşanmış bir hayat, bir kimlik vardır. Eğer bu konuda karar alacak olanlar bir tercih ifade ederlerse o zaman devreye girersiniz. Benim için o aşamaya gelinmedi. Hangi şartlar hakkında kabul etmeyeceğimi ifade ettim. Bu mücadeleden vazgeçilmedi, yola devam, “Bundan sonra sen götüreceksin” diyerek mutabakatla bir görevlendirme yapılsaydı bunun sorumluluğu üstlenirdim.

CHP tabanı İhsanoğlu’nu benimseyip destekleyecek mi? Öngörünüz nedir?
Bu konulara girmek istemiyorum, yönlendirme anlamına gelir. Yaşayıp göreceğiz.

Erdoğan’ın meydanlardaki performansı karşısında hiç siyasi tecrübesi olamayan birinin ne kadar şansı olur?
Meydan tecrübesi önemlidir ama çok da abartmamak lazım. Güven veren, siyasi bir duruşu olan Türkiye modelini sahiplenen biri olsaydı, gerekli kitle ulaşım araçları kullanılarak samimiyet ve kararlılıkla halk ikna edilebilirdi.

"CUMHURBAŞKANI ADAYI KURNAZLIKLA SEÇİLMEZ"
Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin “kutuplaşan toplumu bütünleştirecek, herkesin Cumhurbaşkanı olabilecek” aday tarifi yanlış mıydı yani?
Kutuplaşmayı gidermenin yolu kutuplardan birine gidip teslim olmak değildir. Kutuplaşma dediğiniz bir dengedir. Demokrasi birbirimize tahammül etmek zorunda olduğumuzu anlamamızla hayata geçer. Herkese yer var, kendini koruyacaksın. “Falan uluslararası kuruluşun başında vatandaşımız var, değerli bir insan... Canım boşver, şimdi teslim olalım, kaleyi içten fethederiz” demekle olmaz. Siyasetten vazgeçince yerini kurnazlık almaya başlar. Cumhurbaşkanlığı adayı kurnazlıkla seçilmez, siyasetle seçilir! Seçilemeyebilir, bu bir mücadeledir...
 
Ekmeleddin İhsanoğlu seçimde başarısızlık korkusuyla mı önerildi yani?
Şimdi de başarısız olabilir. Bunun bir garantisi mi var? Yaşayıp göreceğiz. Herkes siyasetine sahip çıkacak. “Ağırbaşlı bir şahsiyeti oraya koyalım” dediler. Zaten var öyle biri... Bu neyi halledecek? Siyasi mücadeleden vazgeçerek bu sıkıntıları aşamayız. Cumhurbaşkanlığı Seçimleri son dönemde yaşanan sıkıntıları anlatmak için önemli bir fırsattı. Ciddi bir tartışma ortamı yaratılabilirdi ama bu yapılmadı.
 
Ekmeleddin ihsanoğlu neden uygun bir aday değil?
Kibar, beyefendi, iyi yetişmiş, dünyada geniş bir yelpazede Suudi Arabistan’dan Anglo Sakson dünyasına kadar ilgi gören değerli bir vatandaşımız her yere layıktır. Fakat Türkiye’nin yaşanan krizler karşısında dik duracak, Türkiye siyasetini özümsemiş, o siyasetin mücadelesini verecek, iktidarın yanlışları karşısında “Olmuyor” diyecek birine ihtiyaç vardı. Bu tarif ettiğim niteliklerin Türkiye içinde daha güven veren temsilcilerini bulmak mümkündü. Siyasetten vazgeçip “Bugünün modası bu, böyle birini önerelim, onun arkasında saf tutalım” diyerek bir yere varılmaz. Bu, kendimizi onların tarif etmesi sonucunu doğurur.

"SİYASET BİR LEGO OYUNU DEĞİLDİR"
Muhalefet Ak Parti tabanından da oy alabilecek bir ismi seçti. Erdoğan’ın kitlesel desteği varken tarif ettiğiniz özelliklerde birinin kazanma şansı olur muydu?

Siyaset bir Lego oyunu değildir, “Onu oradan aldık, buraya koyduk” diyemezsiniz. “Senin şu kadar oyun var, benim bu kadar oyum var” gibi laflar boştur. Her seçim yeni bir gündemdir. Yerel seçimlerdeki şartlar farklıydı. Halk istikrar bozulmasın diye AKP’ye oy vermiş olabilir ama Cumhurbaşkanlığı Seçimi başka bir şeydir.

Erdoğan’ın adaylığı karşısında tüm kesimlerden oy alacak birini bulmak kolay mıydı?
Biraz haksızlık etmiyor musunuz? Başbakan’la şahsi bir husumet içinde olmayan, onunla kavga etmeyecek ama devletin temel değerlerine sahip çıkacak, yanlış yaptığında “Dur” diyebilecek birini çıkarsaydık AKP tabanı da oy verirdi. Türkiye’nin şimdi Sayın Başbakan’ın Cumhurbaşkanlığı’na ihtiyacı yok ama Sayın Tayyip Erdoğan’ın bir Cumhurbaşkanı’na ihtiyacı var. 12 yıllık sorunlar ortadayken onu Cumhurbaşkanlığı’na getirmek yanlış bir iştir.

Bu fikirlerinizi CHP’ye ve diğer partilere anlatma imkânı bulabildiniz mi?
Hayır hiçbir yerde anlatamadım çünkü “Zaten böyle bakarlar” diye varsayıyordum.

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
Toplam 13 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
megaköylü 24 Haziran 2014 Salı 02:24

chp ve mhp bu adayın kazanacağına kendileri bile inanmıyor.taban bir sefer bu adaya oy bile vermiyecek.

Yorumu oyla      12      7  
megaköylü 24 Haziran 2014 Salı 02:22

aslında baykal aday olsa daha iyidi.

Yorumu oyla      12      7  
SERAP BALCI 23 Haziran 2014 Pazartesi 19:03

yok artık sayın baykal şu partiyi zamanında kürtlerin ,alevilerin oyuna ihtiyacımız yok deyip barajın altında bırakmadınızmı...türbanlı bacım olamaz kürt benim kardeşim diyen siz değilmisniz...

Yorumu oyla      15      8  
Kazım EMİR 23 Haziran 2014 Pazartesi 16:12

duyan işitende zannederki hiç genel başkanlık yapmamış

Yorumu oyla      17      8  
YORUMCU BABA 23 Haziran 2014 Pazartesi 15:10

Dediğim Gibi,Şu An Her İki Adayın Dayatılması Bizler İçin KIRK KATIRMI İSTERSİN,KIRK SATIRMI Durumudur.

Yorumu oyla      19      8  
TC misafir 23 Haziran 2014 Pazartesi 13:13

Baykal'ın geçmişte başarılı olup veya olmaması söylediklerinin doğruluğunu etkilemez. Bu seçimde ne yazık ki Tayyip Erdoğan kazanacak görünüyor bunun sonucunda ise yaşanan başarısızlıktan Kılıçdaroğlu sorumlu tutulacak ve genel başkanlıktan indirilecektir. Muhalif kanat aday çıkarsaydı yaşanacak olan bir seçim kaybında günah keçisi ilan edilecekti ve chp'deki mevcut yapı devam edecekti o yüzden bu yapıyı değiştirme için muhalif kanat bu fırsatı değerlendirmek istiyor ama buna seyirci kalmakla büyük bir hata ediyorlar. Çünkü daha iyi ve herkesin içine sinen bir adayı belirleyebileceklerine inanıyorum ama maalesef onlar kendilerine inanmıyorlar işte bütün sorun burada, biraz cesur davranabilmekte.

Yorumu oyla      15      9  
Birol Doyranlı 23 Haziran 2014 Pazartesi 13:01

Sayın Baykal, Güneydoğu'daki tabloyu eleştirecek en son kişidir. CHP küçük olsun, benim olsun deyip de partisini Sivas'tan öteye götürmeyen bir eski Genel Başkan; "gidemediğin, gitmediğin yerlerin kendisinin olamayacağını" unutmuşa benziyor. O bölge halkından hangi yüzle oy isteyebilir? Kaldı ki RTE'ye Milletvekili yolunu açan düzenlemeye katkı koyarak ülkenin bugünlere gelmesinin baş sorumlusu olduğunu hala idrak edememiş. Denize düşen yılana sarılır misali CHP bugün için geçiş amacıyla doğru adım atmıştır. Bu adım ilerleyen zaman diliminde ilkeleri ve amaçları doğrultusunda değiştirilebilir.

Yorumu oyla      17      10  
İzmirli 23 Haziran 2014 Pazartesi 12:53

rkadaş,CHP zihniyetini ve özellikle de Sayın Deniz Baykal'ı anlamıyorum.Siiin bu partiye vede bu halka senelerdir hiçbir şey verdiniz mi?Hala yorumda bulunmalarını anlamış değilim.Lütfen gençlerin önünü açın.Gençleri partiye lazandırın

Yorumu oyla      16      9  
OY 23 Haziran 2014 Pazartesi 12:45

%25 OYLA KİMİ SEÇTİRECEKTİNİZ.. AYAKLARINIZ NE ZAMAN YERE BASACAK.. İKTİDAR OLAMAMANIN NEDENLERİ BU TAVIRLAR. BU SAATTEN SONRA KİMİN DEĞİRMENİNE SU TAŞIMIŞ OLUYORSUN.

Yorumu oyla      19      10  
ado 23 Haziran 2014 Pazartesi 12:44

murat bozkurt ve fatih karasunun yorumlarını hangi kafayla katılmıyorum seçeneğine basanlar adamlar doğru söylüyo

Yorumu oyla      18      8  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Erdoğan’dan Köşk mesajı: Ters köşe yapmış olabiliriz
Muhalefetin cumhurbaşkanı adayını değiştirmesi durumunda kendi adaylarının ...
Melih Gökçek'in Twitter hesabı hacklendi!
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve Alper Terzioğlu adlı ...
Flaş büyükelçi atamaları: Diyanet'ten Vatikan'a
Dışişleri Bakanlığı yaz kararnamesiyle 30 ismi çeşitli görevlere atadı. ...
 
Alaçatı'dan Vali Toprak ve AK Parti'ye yaylım ateşi!
Çeşme’ye bağlı Alaçatı'da, aralarında içkili mekanların da bulunduğu restoran ...
Bülent Arınç Muğla'da nikah şahidi oldu
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Muğla'nın Köyceğiz İlçesi'nde, Mümine ...
CHP Didim'in yeni başkanı belli oldu
CHP Didim İlçe Teşkilatı'nın 3 aday ile gidilen olağanüstü kongeresinde ...
 
Erdoğan: Partinin başına Ahmet gelmiş Mehmet gelmiş....
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ak Parti’nin İl Danışma Meclisi Toplantısına ...
CHP'li Yüksel 'Çatı aday'ın Ege'den alacağı oyu açıkladı!
CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel 'Çatı adayı' Ekmelettin İhsanoğlu'nun ...
CHP’li Güven engelleri aşan sergiyi açtı
CHP İzmir Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Prof. Dr. Hülya Güven, Engelliler ...
 
Filiz SEZER
Filiz SEZER
Etkili fedakârlık ve kayıp milyarlar
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’in deprem bölgesindeki büyük dayanışması…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu seçimin neden bunca talibi var?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva