Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - Yerel seçimlerin ardından Urla’ya mahalle olarak bağlanan Balıklıova’da yıllarca köy tüzel kişiliğinin kiraya verdiği 72 bungalov ev ile ilgili tahliye kararı verilirken tartışmalı süreç devam ediyor. Belediyenin aldığı “boşaltma” kararını yargıya taşıyan ve buradan istediği sonucu alamayan vatandaşların tepkisi ise sürüyor. Son olarak CHP İzmir İl Başkanlığı’na gelerek kamp kuran bölge sakinleri işlemlerin durdurulmasını istemişti. Mülkiyeti belediyeye geçen arazi üzerinde ruhsatsız bir şekilde yapılan bungalov evler için alınan karar nedeniyle yaşanan kriz sona ermedi.
CHP İZMİR'DE İKİNCİ İŞGAL GÜNÜ!
Konuyla ilgili yargı süreci devam ederken eylemin ardından Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar “hukuki süreç devam ediyor” dedi. Balıklıova’da köy muhtarlığının yıllar önce burasını kiralayarak vatandaşlara verdiğini anlatan Başkan Uyar, “Bu uygulama muhtarlığın kararı ile yıllarca devam etmiş. Orada tam 72 yapı var. Bunların tamamı kıyı kanununa ve gecekondu kanuna göre işlem yapılması gereken kaçak, ruhsatsız yapılardır. Zaten konunun geçmişine baktığınızda arşiv araştırmasında 1998 yılında Valiliğin işlemleri bile ortaya çıkıyor. Valilik, burada tespit yaparak muhtarlığa yıkım kararını tebliğ etmiş. Mevzuata uygun hiçbir şey yok. Karavan olarak konulan yapıların etrafına daha sonra duvarlar bile örülmüş. Aradan geçen zamanda süreç çeşitli yazışmalarla devam etmiş. Tapuda tescilli olan köy gazinosu dışında hiçbir şey yok. Orasının ruhsat almasının da imkanı yok” dedi.
ART NİYETLİ DEĞİLİM
Yerel seçimlerin ardından köy tüzel kişiliğine ait mallar ile gayrimenkullerin ilçe belediyesine geçmesinden sonra buranın da belediyeye devredildiğini anlatan Başkan Uyar “Biz 12 Haziran 2014’te rıza ile tahliye edilmesi yönünde bildirimde bulunduk. Bir yıldır da bu süreç devam ediyor. Bizim işlemlerimiz ve yapılan idari uygulamalar mahkemeye götürüldü. İdare Mahkemesi bizi haklı buldu. Ardından bölge idare mahkemesine itiraz ettiler. O mahkeme de bizim işlemlerin uygun olduğunu açıkladı. Şimdi süreç devam ediyor. İdari davanın gideceği yer Danıştay’dır. Ben belediye başkanı olarak kimsenin yerini yıkmadım. Kimseyi bulunduğu yerden de çıkartmadım. Danıştay’dan gelecek kesin kararı bekleyeceğim. Ayrıca, idare mahkemesinden alınan karar ‘hukuka uygundur’ görüşü gelince yıkım yapabilirdim. Çünkü yapılar ruhsatsız ve gecekondu vasfında. Art niyetli olsam bunu yapardım. Bırakın yıkım işlemini yapmayı bölgedeki barınma yerlerine giden elektriği bile kesmedim. Haksız yere eleştiriliyorum. Bu da beni üzüyor” dedi.
KİMİN EVİNİ YIKTIM?
Başkan Uyar, arazinin boşaltıldıktan sonra belediye tarafından birilerine verileceği ya da satışa çıkartılacağı iddialarını da yalanladı. Uyar, “Bu süreç devam ederken birçok kişi çeşitli açıklamalar yaptı. Her gelen bir şey söylüyor. Yerel seçim sonrasında belediyeye 947 tapu geçti. Bir tanesini bile satmadım. Şimdiye kadar bir karış yeri mi sattım da burayı vereceğim? Tamamen uydurma ve karalamaya yönelik ifadeler. Göreve geldiğimden bu yana kimin evini yıkmışım? Bir yıkım işlemi bile yapmadım. Ne yazık ki süreç zaman zaman açıklamalarla farklı yönlere götürülüyor. Hak etmediğim ithamlarla karşı karşıya geliyorum. Biz kanun ve hukuk neyi gerektiriyorsa onu yapıyoruz” diye konuştu.