Bahçeli'nin o sözleri yargıya taşındı: İzmirli Başkan da...

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ - MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Genişletişmiş İstişare Toplantısında HDP ve HDP’ye oy atanlara yönelik yaptığı sert açıklama siyaset gündemine damga vurdu.

Bahçeli toplantıda “İzmir’de Marmaris’te yazlıklarında yatıp, AKP’nin olmasın diye oyunu MHP’ye vermeyen; ama HDP’yi Meclis’e taşıyan zavallılar, Türkiye’nin kaymağını yiyenler, Boğaz’da, yalılarda viskisini yudumlayıp oyunu HDP’ye veren şerefsizler. Şimdi, HDP ile koalisyonu kurun” ifadelerini kullanmıştı.

Bu sözlere HDP cephesinden sert tepki gelirken, sosyal medyada ‘HDP'li olduğunu, üyeliğini mahkeme heyetine kanıtlayabilen herkes Bahçeli'ye maddi, manevi hakaret davası açabilir, açmalı’ şeklindeki paylaşımlar yayıldı.

İlk somut adım Özgürlükçü Hukukçular Derneği'ne (ÖHD) bağlı avukatlardan geldi. Özgürlükçü Hukukçular Derneği'ne (ÖHD) bağlı avukatlar, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hakkında "hakaret", "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.


 
HDP İl Başkanı Cavit Uğur da dilekçeye imza atarak şikayetçiler arasındaki yerini aldı. Uğur da dilekçeye imza atarak Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim etti.



Egedesonsöz’e konuşan Uğur, “Türkiye çapında avukat arkadaşlarımız hazırlamışlar. Sosyal medyada paylaştılar. Merkezi düzeyde partimiz gereğini yapacak. Şikayette bulunmak isteyen onurlu, şerefli, yurttaşlar için örnek hazırladık. Bu konu yargının önüne gelecek. Herkesin isteğine dönük olarak yaptığımız bir şey” dedi.


 
ÖHD’NİN ŞİKAYET DİLEKÇESİ
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na sunulan dilekçede, "MHP'nin 03 Ağustos 2015 tarihinde gerçekleştirmiş olduğu Genişletilmiş İl İstişare Toplantısı'nda Devlet Bahçeli, “Boğazda yalılarda oturup viskisini yudumlayıp oyunu HDP'ye veren şerefsizler şimdi HDP ile koalisyon kurun" diyerek HDP'ye oy veren seçmene açıkça hakaret etmiştir.Devlet Bahçeli'nin bu beyanı düşünce ve ifade hürriyeti kapsamında değerlendirilemez. Şüphelinin siyasi kimliği, etki alanı, sosyal kişiliği dikkate alındığında halkı kin ve düşmanlığa sevk ettiği, şüphelinin fiili ile halkın bir kesimini aşağılamak suçunu işlediği açıktır" denildi. "Hakaret" ve "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçlarından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hakkında soruşturma yapılarak, Bahçeli'nin dokunulmazlığının kaldırılması talepli fezleke hazırlanıp TBMM'ye bildirilmesi ve hakkında kamu davası açılmasını talep edildi.


 
HUKUK NE DİYOR?
Öte yandan suç duyurusu üzerine dava açılıp açılamayacağı tartışmaları gündeme gelirken, İzmirli avukat Pınar Uçkun olası davada olası cezanın alt ve üst sınırı hakkında bilgi verdi.

Uçkun, üyelerin yargıya başvuru yolunu açık olarak belirtirken üye olmayanların ise gizli oy hakkının açıklanmaya zorlanmasının da yaptırıma yol açacağını ifade etti. Uçkun, “Türkiye Cumhuriyeti 1982 Anayasası’nın 25’inci maddesi düşünce ve kanaat hürriyetini düzenler. Bu madde der ki; herkes düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir.  67’inci madde ise seçme ve seçilme hakkını düzenler. Bu madde de vatandaşların seçme ve seçilme haklarını bağımsız olarak serbest bir biçimde kullanabileceklerini düzenler.  Anayasal bu düzenlemeyle hem kişinin düşünce hürriyeti hem de seçme ve seçilme hakkı anayasayla koruma altındadır. Ancak yapılmış olan bu açıklama kişinin hem düşünce ve kanaat hürriyetine hem de seçme ve seçilme hakkına ilişkin bu anayasal haklarının tamamıyla hiçe sayılması anlamına geliyor. Aynı zamanda bu ifadelerin sonucu Türk Ceza Kanunun 125’inci maddesi hakaret suçunu düzenler. Burada da bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte bir saldırıda bulunan kişinin 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması söz konusudur. Ama yapılmış olan açıklamada olduğu gibi bu hakaret kişinin dini, siyasal, felsefi, inanç ve kanaatleriyle ilgili ise bu cezanın alt sınırı 1 yıldan başlar. Ağırlaştırıcı bir sebeptir. Medyadan alenen yapılmış olması da hakaret suçunun ağırlaştırılmasına yol açar.  Kimse siyasi görüşünü açıklamak zorunda değildir. Ancak kişinin bir siyasi parti üyeliği varsa kendi rızasıyla açıklamıştır. O partiye ilişkin oy verdiği gerekçesiyle hakaret olursa savcılığa suç duyurusunda bulunabilir, bunun ardından da kişi tazminat davası açabilir” ifadelerini kullandı.