13 Şubat 2013 Çarşamba - 10:04
Alzheimer derneğinden İzmir'e çağrı:Tut elimden beni unutma!
Türkiye Alzheimer Derneği İzmir Şube Başkanı Aysel Gürsoy, Asansör sokağının karşısındaki dernek merkezlerinin yetersiz kaldığını belirterek ‘Yaklaşık 400 üyemiz var, hastalarımız derneğimize yakınlarıyla birlikte geliyorlar, ayakta kalan hastalarımız oluyor. Yeni bir hizmet merkezi için tüm İzmirlilerden ve yerel yönetimlerden destek bekliyoruz’ dedi.
Yusuf TOMRUK/EGEDESONSÖZ - Türkiye’de ortalama yaşam süresinin artması özellikle alzheimer vakalarındaki artışı beraberinde getirdi. Bu durum özellikle hastalarla birlikte ailelerde de büyük psikotravmatik durumlar yaratıp büyük sorunlara neden olmaktadır. Türkiye Alzheimer Derneği İzmir Şubesi ise alzheimer hastaları ve aileleri için haftada bir gün bile olsa ‘cennet’ olarak nitelendirilebilecek bir yuva. Türkiye genelinde 8 şubesi bulunan dernek İzmir’de Asansör sokağının tam karşısında yardım sever İzmirliler’in bağışlarıyla ayakta durmaya çalışıyor. İzmir Alzheimer Derneği Şube Müdürü Aysel Gürsoy 2006 yılından bu yana İzmir’de faaliyet gösterdiklerini belirterek ‘İzmir’de tespit edilmiş 7 bin civarında alzheimer hastası var. Biz birinci evre alzheimer hastalarımıza dernek binamızda, daha ileri evredeki hastalarımıza evlerinde hizmet veriyoruz. Derneğimiz haftanın Salı günleri gündüz bakım evi olarak faaliyet göstermektedir. Saat 13.00-16.00 arası derneğimiz üyesi hastalara hizmet vermekteyiz. Biz tamamen gönüllülerin oluşturduğu bir derneğiz. 30 kadar gönüllümüz var. Bunların dışında zaman zaman çeşitli projelerde bizimle birlikte çalışan üniversite öğrencilerimiz var. Bir tek dernek sekreterimiz maaşlı çalışmaktadır.’
DERNEK BİNAMIZ YETERSİZ
2006 yılından bu yana aynı yerde hizmet verdiklerini belirten Aysel Gürsoy, ‘Şu anki hizmet yerimiz Asansör sokağının tam karşısında bir zemin kat. Zemin kat olması bizim için büyük bir avantaj çünkü alzheimer hastaları için üst katlara çıkmak büyük bir sıkıntı yaratıyor, ayrıca çok büyük bir kısmı yaşlı bireyler. Ancak 50 metrekarelik binamız bize hizmet anlamında büyük sıkıntı yaratıyor. Hastaların ayakta kalmaması için biz hep ayakta ve sıkışık bir şekilde eğitim vermeye çalışıyoruz. Hastalarımız da çoğu zaman ayakta kalıyor. Masa ve sandalyelerimiz dernek binamıza sığmıyor. Alzheimer tüm dünyada 5 yılda bir ikiye katlanarak yayılım gösteren bir hastalıktır. Türkiye’de de yaşam süresinin uzamasına bağlı olarak büyük bir hızla yaygınlaşmaktadır. Bizim gibi dernekler çoğaldıkça alzheimer hastaları ve aileleri mutlu olabilirler. Ancak bu da eğitimin sürekliliğini sağlanmasıyla olabilir. Biz bu sürekliliği sağlasak da derneğimiz küçük olduğu için istediğimiz sonuçları alamıyoruz. Yeni bir hizmet merkezi için İzmirli yardım severlerin ve özellikle yerel yönetimlerin desteğini bekliyoruz’ diye konuştu.
YEREL YÖNETİMLERLE İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI
Derneklerine İzmir’in birçok bölgesinden hasta ve yakınlarının geldiğini söyleyen Gürsoy ‘Sadece Buca ve Konak Belediyesi hastalar için servis hizmeti veriyor. Ayrıca Konak Belediyesi alzheimer hastalarına özel bir hizmet binası yapmakta, Başkan Hakan Tartan’la yeni merkez bittikten sonra işbirliği içinde olacağımızı tahmin ediyoruz. Kurulduğumuzdan bu yana Karşıyaka Belediyesi’yle ‘Bilge Çınlarlar’ projesinde ve Türkegül Kocaoğlu’nun desteğiyle, bizim fikrimiz olan Sağlıklı Yaşlanma Merkezi’ni kurulmasında büyük rol oynadık. Narlıdere ve Balçova’dan randevu taleplerimiz oldu, sonuçsuz kaldı. Ancak en büyük sorun Karşıyaka tarafından gelen hastalarımızda yaşıyoruz. Alzheimer hastaları toplu taşımayı kullanamazlar. Bindikten belli bir zaman sonra bağırmaya başlarlar. Hastalarımız için kesinlikle servis gerekmektedir. Özellikle Karşıyaka’da oturan hastalarımız Karataş’taki derneğimize gelmekte büyük sorun yaşamakta ve durumu olmayan hastalarımız gelip burada eğitimlerini alamamaktadır. Bu durum hastalığın ilerlemesini hızlandırmaktadır. Buradan tüm belediyelere çağrımız öncelikle servis hizmetidir. Daha sonra onların göstereceği bir hizmet merkezinde tamamen gönüllü olarak alzheimer hastaları için çalışmaya hazırız. Bize bir yer göstersinler belirli saatlerde kullandırsınlar ki daha çok hastaya ulaşalım. Türkiye’den örnek vermek gerekirse İstanbul’da Şişli Belediyesi’nin ve Aydın Nazilli Belediyesi’nin çok güzel çalışmaları var. İzmir’de belediyelerin desteği ile bir çok hastayı ve aileyi mutlu edebileceğimize inancımız tam’ dedi.
ALZHEİMER’DE YENİ UMUT ‘GO’
Dernek bünyesinde alzheimer hastaları için bir çok hizmet verdiklerini belirten Gürsoy ‘Biz hastalar ve aileleri için psikolojik ve psikotravmatik tedavilerin yanında çeşitli oyunlarla hastalığın ilerlemesini geciktirmeye çalışıyoruz. Derneğimizde hastalarımıza kart oyunları, el işi, ebru, müzik dinletileri, kelime oyunları ve folklor gibi etkinliklerle beyin faaliyetlerinin devamlılığını sağlamaya çalışmaktayız. En yeni etkinliğimiz ise Uzakdoğu kökenli bir oyun olan ‘Go’. Bu oyunu seçme nedenimiz çok kolay olması. Oyunun hepsi tamamen aynı iki farklı renk taşlarla oynanması. Hastalarımız go oyunuyla strateji bir belirlemek zorunda kalıyor, iki kişi ile oynandığı için iletişim kurmak zorunda kalıyor. Ayrıca hasta bu oyunda kazandığı zaman kendini değerli görüyor. Bu durumlar hastalığın başlangıç evresindeki hastaların psikolojik durumunu olumlu etkiliyor. Hastanın depresyona girme riskini azaltıyor. Ayrıca yaptığımız el işi ve ebru çalışmalarını sergiliyoruz. Burada amacımız tamamen hastaların var olan yeteneklerini sürdürebilmelerini sağlamak. İzmir Go Oyuncuları Derneği’ne gönüllü olarak hastalarımıza bu oyunu öğrettikleri için çok teşekkür ederiz’ diye konuştu.
ALZHEİMER HASTALARI İÇİN SONSUZ HOŞGÖRÜ
Alzheimer hastalığında sürecin hastanın elinde olmadığını belirten Gürsoy ‘Hastalık sürecinde hastaya ve aileye özel bilgilendirmeler yapılmalıdır. Hastalara sonsuz hoşgörü, sabır gösterilmelidir. Bu durum bir aileler için bir çok soruna neden olmaktadır. Ancak hastalara şevkat ve merhamet gösterilerek sorunları aşma yolunda ilerlenebilir. Hastalarımızın günlük ihtiyaçlarını karşılamada çektiği sıkıntılar ancak bu şekilde minimuma indirilebilir. Yemek yapma ve alışkanlığının devam etmesi, banyo ve tuvalet alışkanlığı da ayın şekilde. Ailelere büyük sorunlar yaşatan durumlar. Yaşlılık geçmişte planlanması gereken bir durumdur. Bütün bireyler alzhiemer hastalığını göz ardı etmeden bu planlamayı yapmalıdırlar. Biz gençlerin eğitiminin alzheimer hastalığıyla mücadelede çok önemli bir rolü olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle ‘torunum olur musun?’ projesi bir bilinç oluşturmada büyük önem taşımaktadır. Yapabildiğimiz kadar çok seminer yaparak özellikle üniversite öğrencilerini bilgilendiriyoruz. Unutmayın hepimiz bir gün yaşlanacağız. Dernek sloganımızda söylediğimizi gibi; ‘Tut elimden, Beni unutma’’ dedi.
TEK GELİRİMİZ BAĞIŞLAR
Yaklaşık 400 üyelerinin bulunduğunu, ancak hastaların büyük kısmının ulaşım sıkıntısı nedeniyle derneğe gelemediğini belirten Gürsoy ‘Aktif olan üye sayımız yüz kadar. Üyelerimizden 50 TL yıllık aidat ücreti alıyoruz. Tabi ki bu aidat yasalardan dolayı tamamen sembolik. Hiçbir giderimizi karşılamaya yetmiyor. Geçen seneye kadar stopaj bile ödüyorduk. Elektrik ve suyu ticari işletme gibi gözükmemiz nedeniyle iki katı ödüyoruz. Telefon, internet, mutfak masraflarımızı hep gönüllülerimizin destekleriyle karşılıyoruz. Bu hastalıkta eğitimin sürdürülebilirliği hayati önem taşımaktadır. Biz dernek olarak sürekli bir gelir istiyoruz. Bir vakıftan gelecek kira geliri olabilir mesela. İzmirli yardım severlerden ve belediyelerden destek bekliyoruz’ dedi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|