AK Parti’nin yeni Grup Başkanvekili yol haritasını anlattı, Kocaoğlu’na salladı!

EGEDESONSÖZ - Yerel seçimlerin ardından oluşan İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde partinin il başkanını temsil eden koltuğa oturan AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, yeni dönem ‘muhalefet’ anlayışını anlattı. Radyo Pause’da yayınlanan “Fatih Yapar’la Neler Oluyor” programına konuk olan Doğan, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu sert sözlerle eleştirdi.



Kentin birçok probleminin olduğunu anlatan Doğan, ekonominin geriye gittiğini, şehrin gelişmediğini ve işadamlarının yatırımdan kaçtığını söyledi. İzmir’in en büyük sorununun trafik ve alt yapı olduğunu ifade eden Doğan, bunun bir numaralı sorumlusunun Büyükşehir Belediyesi olduğunu belirtti. Doğan, “Yollarda alt geçidi bile yapamıyorlar. Günlerce inşaatlar nedeniyle insanlar, esnaf perişan oluyor. Bunun örneğini metroda, köprülü kavşak inşaatlarında gördük. Bir vatandaş olarak bu durumdan herkes gibi ben de rahatsızım. Merkezi hükümete tepki göstermenin anlamı yok. Hükümet ‘bırakın o kaldırımı, yolları da biz yapalım’ diyemez.  Ankara’ya gidin bakın tarih ve gün veriliyor. Yapıyor, çıkıp gidiyorlar.  Sayın Aziz Kocaoğlu’nun kimliğine, şahsına bir şey demiyorum. Kendisi dostumuz, şahsen severim ama gerçekten bu belediye başkanlığını yapamıyor. İyi bir tüccar olabilir ama belediye başkanı değil. Vatandaş İzmir’de ideolojik davrandığı için ona oy verdi. Aziz Bey yerine parti başka birisini gösterseydi daha çok bile oy alabilirdi.  Ulaşım konusunda birçok sorun var. Deniz ulaşımından faydalanamıyoruz.  İkinci Dünya Savaşı döneminden kalma gemilerle taşımacılık yapılıyor. Yeni gemiler halen daha çalıştırılamıyor. Sadece iç körfezde değil dış körfezde de deniz ulaşımına önem verilmelidir.  Kent kartı kullanan, otobüse ve metroyu kullanan birisi olarak anlatıyorum. Yıllardır metroyu konuşuyoruz. Halen daha Üçyol’dan Üçkuyular’a uzayacak hat bitmedi. İnsanlar otogara, Buca’ya, Narlıdere’ye gitmeliydi” dedi

VALİ GÖREVİNİ YAPIYOR
Doğan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu’nun Vali Mustafa Toprak’a bilinçli olarak yüklendiğini, emniyet ve kamu kurumlarına saldırdığını söyledi. Doğan, “Kocaoğlu başta trafik konusunda vali beyi eleştiriyor. Sayın vali kamu görevlisidir. Yetkileri kanunla belirlenir. Aralarındaki kişisel sürtüşme konusunda valinin özellikle değerlendirmesi yok. Ama Kocaoğlu sürekli konuşuyor. Benim Çankaya’da işyerim var. Polisin çalıştığını görüyorum. Trafik polisleri görevini yerine getiriyor. Kentin her tarafında emniyet çalışma yapıyor. Kocaoğlu işyerimize gelip çayımı içirse kendisine gösteririm. Büyükşehir Belediyesi’nin kameraları ayrıca her yerde var. Kendisi trafik daire başkanlığına gitsin ve kameralara baksın. Sayın Kocaoğlu valiyi psikolojik baskı altına alıp topu taca atıyor. İzmir’in trafiğinden, ulaşımından sanki vali sorumluymuş gibi açıklama yapıyor. Siz önce yapacağınız işleri iyi müteahhitleri vereceksiniz. Belediyede işleri yapacak, iyi ihale mevzuatını bilen bürokrat yok. Eğer bilen olsaydı metro, teleferik, geçitler bu kadar zamana kalmazdı. Kocaoğlu sorumluluğu birisine yıkmak istiyorsa bu isimler vali ve emniyet müdürü değildir” dedi.



KOCAOĞLU VALİ Mİ ATIYOR?
Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu’nun “Vali 30 Mart yerel seçimlerinden sonra gidecek” sözlerine de tepki gösteren Doğan, “Sayın Kocaoğlu’nun vali tayin ettiğini, valilerin görev sürelerini belirlediğini bilmiyordum. Valilerin ne zaman göreve gelecekleri ve gidecekleri bellidir. Yasalar ve kuralları vardır. Valinin görev süresi biterken de başlarken de İçişleri Bakanlığı önce başbakana ardından Cumhurbaşkanına onaya gönderir. Bir valinin görev süresi üçlü kararname ile son bulur. Demek ki sayın Kocaoğlu kendisinde üçlü kararname yetkisi görüyor.  Şu anda İzmir’in valisi görevini layıkıyla, devlet adamlığına yakışır şekilde yerine getiriyor” diye konuştu.

KOCAOĞLU KOMİSYONUN BAŞINA GEÇSİN
Doğan, Başkan Kocaoğlu ile Vali Toprak’ın karşı karşıya gelmesine neden olan İl Özel İdaresi’nin malları hakkında da konuştu. AK Parti’nin bu konuya yönelik bakışını anlatan Doğan, “Mal paylaşım konusu yasalara göre bellidir. Valilikte bunun için bir komisyon çalışıyor. Büyükşehir Belediye başkanı malların hepsini istiyor. İzmir’de sadece belediye yok ki. Halka hizmet üreten kamu kurumları ve kuruluşları var. Onlar da mallardan pay istiyor. Sayın Kocaoğlu ‘bütün mallar belediyenin olsun’ diyor. Bu durum çekişmeye neden oluyor. Politik cevap veremeyen valiye yine bu mesele üzerinden yükleniyor. Vali işi gücü bırakıp Kocaoğlu’na mı cevap verecek. Vali devleti temsil eden bir kişidir. Kocaoğlu ‘ne kadar çok bağırırsam o kadar mal alırım’ mantığı ile hareket ediyor. Valilikte komisyon çalışmaları yaparken eşit, adaletli dağıtım yapacaktır. Kocaoğlu bundan memnun olacaktır. Kendisi zaten dava açacağını söylüyor. Burada yapılacak tek şey kalıyor. Kocaoğlu’nu komisyonun başına getirecek ‘buyur sen dağıt’ diyeceksin. Malların iyisini, her şeyi kendisi alacak ne kadar işe yaramaz araç gereç varsa kamu kurumlarına bırakacak. Bundan eminim. Bu malların gerektiğinde diğer kurumlara dağıtılacağını da bilmesi lazım” dedi.

TAŞERONU ALABİLİR
Özel İdarenin kapatılmasından sonra ortada kalan taşeron işçilerin durumuna da değinen Doğan, personeli alan Büyükşehir’in 400 kadar olan işçiyi istediği takdirde istihdam edebileceğini söyledi. Doğan, “Orada neredeyse 25 yıldır çalışan insanlar var. Taşeron işçiler ortada kaldı. Sayın Kocaoğlu diğer işçileri aldığı gibi bu işçileri de alabilir. İnsanlar bizim insanımızdır. İşçiler sokakta bırakılmamalıdır. Belediyenin istihdam yapacak alanları var.  Vatandaşlarımızın evleri, çocukları, okul taksitleri var.  Vali bey valilikte istihdam edemez. Büyükşehir belediyesi seçimden önce söz verdiği kişilerin yanında bu kişileri de istihdam edebilir. Bu arkadaşların değerlendirilmesini istiyoruz. Büyükşehir Belediyesi’nin bu zamana kadar aldığı personelin birçoğu ihtiyaçtan değil ideolojiden alınıyor. Tabi ki katkı koyuyorlar ama Aziz Bey mal paylaşımına kızdığı için sokakta kalan işçileri istihdam etmiyor. Yeni ek personel ihtiyacı var. Deneyimli insanları işe almalılar. Toplumsal, sosyal ve ekonomik açıdan belediye durumu yeniden gözden geçirmelidir” diye konuştu.



KENDİ BİLDİĞİNİ OKURSA HALKA ANLATIRIZ
Doğan, 2014 yerel seçimlerinden sonra ortaya çıkan siyasi manzarayı ‘başarılı’ bulduğunu ifade ederken yeni döneme ilişkin yapacakları muhalefetin özelliklerini de anlattı. Doğan, “Geçen döneme nazaran 1 olan belediye başkanı sayısını 6’ya, 23 olan meclis üyesi sayısını 51’e çıkartırken yüzde 36’nın üzerinde oy aldık. Yoğun gündemin yaşandığı seçimde İzmir’de ciddi rekabet oldu. Sayın bakanımız Binali Yıldırım ve ekibi başarılı çalışmaları ile seçimi önemli bir yere getirdi. Halk bize muhalefet görevi verdi.  Halkımızın tercihi başımızın üstündedir. Muhalefet yaparken yetkimizi sonuna kadar kullanacağız. İzmir’in yararına kullanacağız. Kocaoğlu ve ekibi İzmir’in yararına iş yaptığı sürece destekleriz. Ancak kentin yararına olmayan iş yaparsa karşısında oluruz. Kamunun, belediyenin kaynaklarının nasıl kullanıldığını denetleyeceğiz. Muhalefetimizi kamuoyu önünde, saygı ve nezaket kuralları içerisinde yapacağız. Biz muhalefet yaparken çözümünü de ortaya koyacağız. Biz kendisine ‘metro bitmedi’ diye eleştiride bulunurken ‘kadrona ihale mevzuatını bilen insan al’ diyeceğiz.  Öneriler getireceğiz.  Biz ‘ey Kocaoğlu çöp meselesini bitir, Harmandalı saatli bomba haline geldi’ diyeceğiz. Bizi dinlemezse, kendi bildiğini okursa halk ile paylaşırız” dedi.

GELSİN BİRLİKTE TAKİP EDELİM
Kocaoğlu’nun “hükümet bizi engelledi” eleştirilerinin doğru olmadığını da anlatan Doğan, “Başkan trafik sorununu nasıl trafik polisinin üstüne yıktıysa nerede iş yapamadıysa kamu kurumlarına, hükümetin üstüne atıyor. Bizim il yönetimiz, milletvekillerimiz var. Nerede tıkandıysa anlatsın. Biz İzmir’in sorunu için Ankara’ya gideriz. Kentin sorununa sahip çıkar, el ele, kardeşçe gider ilgili bakanlıkta meseleye bakarız. Bizimle meseleleri kompleks yapmadan paylaşırsa katkı koyarız. Bize ‘şu konuda engelleniyoruz’ desin üstümüze düşeni yaparız. Binali bey Ulaştırma Bakanı iken ‘metroyu bitiremediniz devredin’ dedi ama Kocaoğlu vermedi. Siyasi olarak duruma baktığı için yıllardır ulaşım sorunu yaşıyoruz.  İzmir ve İzmirlinin yaranına olan her konuda parti ve birey olarak yanındayız. İzmir’i biz daha üst noktalara taşımak istiyoruz. Artık kimse bu kentten gitmesin. Yetişmiş beyinlerimiz yaşadığı yere katkı koysun. İşadamları yatırım yapamıyor. Kocaoğlu isterse isimlerini söylerim. İşadamları ‘Büyükşehir bizi engelliyor’ diye bağırıyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin Güzelbahçe’deki kampüsü bile engellendi. Öğrenciler yeni okullara gidemedi. Kent gelişemedi. İzmir’de hastane projeleri engelleniyor. Çıkıp bir yandan ‘sağlık kenti İzmir’ diyoruz ama yatırımcının önüne takoz konuluyor” diye konuştu. 

İSTİFASINI GERİ ALMASINI İSTEDİM
Doğan iki dönemdir Büyükşehir Belediyesi’nde grup başkanvekilliği görevinde bulunan Yusuf Kenan Çakar’ın istifası hakkında da konuştu. Doğan, “Sayın Çakar partimiz açısından önemli görevlerde bulunmuş değerli arkadaşımızdır. İstifasını gözden geçirmesini istedim. Sayın milletvekilimiz Ali Aşlık ile yaşadığı durum var. Ali bey açıklama yaptı. Değerlendirmesinin kişisel değil genel olduğunu söyledi. Şahsi bir hedef gösterme niyetinin olmadığını belirtti. Ben de o toplantıdaydım. Çakar’ın şahsına yönelik durum yoktu. Yanlış anlama vardı. Kendisi ile telefonla konuştum. Tekrar gözden geçirmesini istedik” dedi.

GÖREV ADAMIYIM, İŞİMİ YAPARIM
Doğan, parti içindeki tavrını ve siyasi yaşamını da anlattı. 2011 genel seçimlerinde temayülden birinci çıkmasına rağmen milletvekili aday listesinde 7. sıraya yazıldığını belirten Doğan, yerel seçimler öncesinde de Karabağlar’ı talep etmesine rağmen aday gösterilmediğini söyledi.  Buna rağmen partiye küsmediğini, kırılmadığını ifade eden Doğan, “Siyasette her şey olur. AK Parti kurulmadan önce Anavatan’da üst görevlerde bulundum. AK Parti’de verilen görevleri layıkıyla yerine getirdim.  Kimseye darılmadım, küsmedim. Her şeyi yaşarken ‘bunda da hayır vardır’ dedim. Sıralamalara bakmadan birinci sıradaki gibi koşturdum.  Hiçbir zaman görev ve makam peşinde koşmadım. Bana meclis üyeliği teklif edildiğinde ‘bu bir görevdir’ dedim. Başbakanımızın ve parti üst yönetimlerimizin de bakış anlayışı budur. Konak’ta yaptığı çalışmalarla adından söz ettiren, çok başarılı bir isim İlknur Denizli ile başarılı bir seçim süreci geçirdik. Ben görev adamıyım. Sadece işimi yaparım” ifadelerini kullandı.