HABERLER>GÜNCEL
1 Eylül 2013 Pazar - 10:21

25 şehit 'kaza' kurbanı: Bilirkişiden şok rapor!

25 askerin şehit olduğu cephanelik patlamasının olay yeri inceleme ve tatbikat görüntüleri açığa çıktı. Patlamanın el bombası tapalarının üzerine mühimmat sandığının düşmesi sonucu olduğu anlaşıldı Bu durum, askerlerin uzman personel desteği olmadan mühimmat yükledikleri iddiasını akıllara getirdi. Bilirkişi, testlerin ardından ihmal boyutunu vurgulamayarak ‘Olay kazadır’ diye rapor yazdı

25 şehit  kaza  kurbanı: Bilirkişiden şok rapor!

İSTANBUL - 5 Eylül 2012’de Afyonkarahisar Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası 4. Mühimmat Bölge Komutanlığı 41. Mühimmat Bölük Komutanlığı’nda yer alan 32 numaralı iglo tipi cephaneliğin patlaması sonucu 25 askerin şehit olduğu olayla ilgili dava dosyasının ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı.
http://icube.milliyet.com.tr/YeniAnaResim/2013/09/01/bu-bir-kaza--3571189.Jpeg
Test görüntüleri
Dosyada,
askeri savcılığın talebi üzerine, “tam atımlık ve kör tapalı el bombaları, tapaları ve tapaların içinde hermetik kutularla” yapılan bilirkişi testlerinin görüntüleri yer aldı. Bilirkişi şu testleri yaptı:
-  Kör tapalı el bombaları, hermetik kutularla aynı sandığa konuldu ve hermetik kutu fünye ile patlatıldı.
-  Kör tapalı el bombalarının içinde bulunduğu
sandık yüksekten yere atıldı. Sandık kırıldı, el bombaları etrafa yayıldı. Ancak bir patlama olmadı.
-  Tapaların içinde bulunduğu hermetik kutunun üzerine sandık atıldı. Ancak patlama olmadı.
-  Tam atımlık yatay duran bir el
bombası üzerine sandık atıldı. Patlama olmadı.
-  Tam atımlık dik duran bir el bombası üzerine sandık atıldı. Patlama
oldu.
-  El bombası tapalarının üzerine sandık atıldı. Patlama oldu.

Patlamada depodaydılar
Milliyet'ten Türker Karapınar'ın haberine göre testlerin ardından hazırlanan bilirkişi raporunda, şehit askerlerin
vücut doku parçalarından patlamaya direk maruz kaldıkları belirtildi. Raporda, şehitlerin kazayı engellemek için cephanelik içine yöneldikleri esnada patlamaya maruz kaldıkları da kaydedildi. Raporda, şöyle denildi:
“Bir kaza sonucu, istifte bulunan sandıkların devrildiği, yere düşen ve dağılmış halde bulunan tam atım el bombaları veya hermetik kutular içindeki tapaların üzerine bir veya bir
kaç sandığın düşmesi ile bir patlamanın meydana geldiği, bu patlamanın, temas halinde veya çok yakınında bulunan açıktaki el bombaları, el bombası gövdeleri ile diğer el bombası sandıklarına sıçraması ile başlayan ve cephaneliğin sağ ön giriş kısmında yaklaşık 3 metre çapındaki patlama çukurunu oluşturan zincirleme patlama sonucu şok dalgaları, basınç, sıcak gazlar ile hararet meydana getirdiği, bu hararetin artarak kısa sürede doruğa ulaşmasıyla diğer mühimmatları tetikleyerek, kütle halindeki büyük patlamaya sebebiyet verdiği, şehit olan 25 personelden 24 şehidin vücut doku parçalarının boyutları dikkate alındığında, patlamaya direk maruz kaldıkları, bu cihetle de şehit personelin çalışmalar devam ederken, bir kazayı engellemek için cephanelik içine yöneldikleri esnada patlamaya maruz kaldıkları kanaatine varılmıştır.”
 
Patlamanın ardından oluşturulan bilirkişi ekibi, çeşitli mühimmatlarla testler yaptı. Bu testlere ait görüntü ve fotoğraflar da dosyada yer aldı. Hazırlanan bilirkişi raporuna göre, patlamanın tam atımlık ve dik duran bir el bombası veya hermetik kutudan dağılan el bombası tapalarının üzerine mühimmat sandığının düşmesi sonucu gerçekleşebileceği belirtildi.
 
Emre Özer’in eşofmanın cebinde bıraktığı için patlamada zarar görmeyen günlüğü ailesine teslim edildi.
Şehidin günlüğü
Şehitlerden Mehmet Emre Özer’in (26) günlüğü de, olay yeri inceleme ekipleri tarafından bulundu ve ailesine teslim edildi. Günlüğün, Özer’in, patlamadan önce dışarıya astığı eşofmanının cebinde kaldığı için zarar görmediği anlaşıldı. Özer’in şehit olmadan
sadece 3 gün önce sevgilisine yazdığı son satırlar yürekleri burktu. Özel, “Sevgili sevgilim, seni çok seviyorum.
Eğer burda bana birşey
olursa üzülme demeyeceğim. Üzülürsün biliyorum ama eğer öyle bir durum da hayatına lütfen devam et benim için devam et rabbim... Bu dünyada öbür dünyada rabbim seni eşim olarak nasip eylesin. Bana birşey olursa da ne istiyorsan isteyebilirsin. Hakkım sana sonuna kadar helaldir. Sen de hakkını helal et. Böyle birşeyi yazmak gereksinimi duydum. Yazmam da gecikti daha başka şeyler yazıp da seni fazla üzmet istemiyorum. Kredi kartı borçlarımı ve kredi borcumu aileme söyle ödesinler. Daha devlete borcum var. Onu da zaten olmazsam alamazlar. Daha kimseye borcum yok. Seni çok seviyorum. Sevgilin Emre” ifadeleriyle sevgilisine son kez seslendi.
 
Yapılan deneyler sırasında darbe gören el bombalarının zarar gördüğü tespit edildi.

ÜSTEĞMENDEN TEK UYARI!

Askeri
savcı ile olay yeri inceleme ekiplerinin olay yerinde yaptığı keşif ve enkaz kaldırma görüntüleri de ilk kez ortaya çıktı. Görüntülerde, yaralı askerlerden Onbaşı Fethi Tuna’nın askeri savcının sorularını yanıtladığı görülüyor. Tuna, şunları anlatıyor:
“Biz,
BMC kamyonla getirilen sandıkları depo önüne kadar götürüyorduk. Kapı önünden de istifleyen arkadaşlara veriyorduk. Depo içinde usta erler çalışıyordu. Biz dışarıda 15 kişiydik. Kamyona yüklediğimiz sandıklar daha büyüktü. Daha zor kaldırıyorduk. Bir sandık kamyonun kenarına çarptı ve içeri devrildi. El bombaları da dökülmüştü. Ama fünyeleri yoktu. Olay sırasında namaz kılmak için yangın istasyonunun hemen yanına gittim. Üstteğmenimiz (sanık Tuncay Aydın) geldi, arada ayrılmış olabilir. Konya’da bir patlama olduğunu söyledi. ‘Dikkat edin düşerse patlar’ dedi.” 

Sorumlu subay anlatamadı
Görüntülerde, 25 şehidin verildiği deponun sorumlusu Üsteğmen Tuncay Aydın’ın askeri savcıyla konuşmaları da yer aldı. Aydın, savcının, “Sen bu işin uzmanısın,
ne kadar yüksekten düşürürsen patlar veya patlar mı? Pimi ve fünyesi olan el bombası yüksekten düşerse patlar mı” sorusuna, “Pimi çekildiği zaman patlar komutanım” yanıtını verdi. Rütbelilerin, askeri savcının sorularına yanıt verememesi üzerine olay yeri inceleme ekibinden bomba uzmanı, “Tapaların uç kısmına beyaz alüminyum kısmına zarar gelmediği sürece patlama olmaz” dedi. Üsteğmen olay esnasında olay yerinde olmadığını söyledi.

‘Lavaboya gitmiştim’
Aydın, askeri savcının, “Sen nereye gitmiştin?” sorusuna, “Yarım
saat civarında karargaha lavaboya gitmiştim” yanıtını verdi. Savcının, “Sen niye lavaboya gidiyorsun hep arazi burası?” demesi üzerine Aydın, “Telsiz de alacaktım nöbetçiydim ben. Komutanım bizim ot toplama ve bidonların boyanması faaliyetimiz de devam ediyordu” ifadesini kullandı. Aydın, “Gece istifleme emrini kim verdi?” sorusuna da, “Dışarıda mühimmat kalmayacak diye Ali Duran binbaşı emir verdi” dedi.
Yaralı asker Hasan Boncuk ambulansta böyle ifade
verdi.

‘Çivi patlatmaz!’

Askeri savcı, ambulans içinde kışlaya getirilen yaralı askerlerden Hasan Boncuk, mühimmat sandıklarına verilen emir gereği çivi çaktıklarını anlatıyor. Bunun üzerine bir uzman çavuş, bazı mühimmat sandıklarının
çürük olduğunu, üst üste koydukları zaman devrilecekmiş gibi durduklarını, tokmakla vurduklarını ancak düzelmediğini, altlarının çürümüş olduğunu, bu nedenle birbirinden ayrılan sandıkları birleştirmek için 5’lik çiviler çaktıklarını söylüyor. Uzman çavuş 5’lik çivilerin sandık içindeki mühimmata zarar vermeyeceğini söylese de, dosyada çivi çakılan bir mühimmatın olay yerinde bulunan fotoğrafı da yer alıyor.
 
 
Adım başı mühimmat
Yaralı askerlerin ifadelerinin ardından askeri savcı ve olay yeri inceleme ekibi, 32 nolu cephanelikte keşif yaptı. Bomba uzmanı bir binbaşı, tamamen dümdüz olan 32 nolu cephaneliğin üzerinde durarak, askeri savcıya patlamanın nasıl olduğunu anlattı. Binbaşı, ilk patlamanın 32 nolu deponun doğusunda meydana geldiğini, daha sonra 32 nolu deponun patladığını, patlamanın etkisiyle mühimmatların ve şehit parçalarının 20 kilometrekarelik bir alana yayıldığını anlattı. Binbaşının, “Her taraf el bombalarıyla çevriliydi. Adeta adım başı mühimmat vardı” sözleri, patlamanın etkisini gözler önüne serdi.

20 kilometrekare
Görüntülere göre, patlama o kadar şiddetli oldu ki, Afyonkarahisar merkezdeki bir dükkanın önünde satılmak amacıyla bir ip üzerine asılan boş çantalar bile yerlere
düştü. Patlama anında Aklar İletişim isimli bir dükkana ait bu kamera görüntüleri de dosyada yer aldı. Olay yeri inceleme ekipleri, patlamanın ardından şehit askerlerden geriye kalan doku parçaları ve mühimmatları 20 milometrakarelik alandan tek tek topladı. Şehitlerden Ahmet Tosun, Onur Fikret Dülger’e ait kimlik, kredi kartları ve paralar olay yeri inceleme ekipleri tarafından bulunup fotoğraflandıktan sonra ailelerine teslim edildi.
 
‘Komutanım basın çekiyor’
Yaralı askerlerden Hasan Boncuk’un ifadesi alınırken bir olay yeri inceleme uzmanı, “Basın çekiyor da komutanım bu
sefer de hasta askerleri güneşte beklettiler muhabbeti olmasındiyerek, askeri savcıyı uyardı. Boncuk, daha sonra şunları anlattı: “Ben astımım. Rayların üzerine konulan sandıkları ileri doğru itiyordum. İçeride toz geliyor diye rahatsız oluyordum ben. Deponun içine girmedim. Yangın havuzlarının oraya dinlenmeye gidiyordum. Emre Yıldırım (şehit oldu) arkadaşım da oradan geliyordu. ‘Gel iki dakika oturalım’ dedim. ‘Sen otur dinlen’ dedi. Ben yürürken bir anda yere yıkıldım. Benim sırtım patlamaya dönüktü. Emre’nin cephesi dönüktü.”

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İzmir'de deprem paniği: 10 dakikada iki kez sallandık
Ege Denizi'nde Çandarlı Körfezi açıklarında bu sabah Richter ölçeğine ...
Süper kaymakam: 5 ilçeye birden O bakıyor
CHP’li Tanal, ‘’5 ilçede birden görevli Kaymakam var mı?’’ diye sordu. ...
İzmir’de büyük vurgun: İçki görünümlü su!
İzmir’de yurtdışına alkollü içecek diye göndermek istediği şişelerin içinde ...
 
Merdiven devrimi: Her yer gökkuşağı!
Salıpazarı Yokuşu'ndaki gökkuşağı rengindeki merdivenlerin belediye tarafından ...
Filmleri aratmayacak cinayet: Kiralık katil pozu!
İstanbul’da bir kayıp müracaatı üzerine soruşturma başlatan polis film ...
Türkiye’nin konuştuğu ‘gökkuşağı devrimi’nin mimarı Priştina
İstanbul’da rengarenk boyanan merdivenler Türkiye’nin gündemine otururken, ...
 
Sergen Yalçın ölümden döndü!
Spor yorumcusu Sergen Yalçın, Bolu'da trafik kazası geçirdi. Otomobili ...
İzmir yolları kana bulandı: 2 ölü, 7 yaralı!
Aliağa ve Menderes’te meydana gelen iki korkunç kazada 2 kişi yaşamını ...
Sınırda flaş gelişme: TSK’dan hava çıkarması
Genelkurmay Başkanlığı’ndan bir heyet, helikopterle Türkiye-Suriye sınırında havadan inceleme yaptı.
 
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Toplumsal Bellekte Bir Akdeniz Liman Kenti: İzmir
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Sönmeyen yıldız!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Zoraya ter Beek’in ötanazi kararı üstüne
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
'Bitti' sanmayın; gelecek!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Paradigma çökmesi bir gerçek
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Amma velakin, bir şey yapmalı!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kılıçdaroğlu’nun öfkesi ve yeni dengeler…
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Milletin cebi
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Birleşik Krallık ve ahlaki çöküntü
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Maymunlar Cehennemi ve Cujo
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva