'Perinçek'e bile imza veren delege bana mı vermeyecek?'

CHP’nin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle bir süredir ertelenen 37. Olağan Kurultayı, önümüzdeki 25-26 Temmuz 2020 tarihinde Ankara’da yapılacak.

Kongre sürecinde şu ana kadar mevcut genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı adaylığını açıklayan tek isim Mersin Milletvekili Prof. Dr. Aytuğ Atıcı.

Ancak Atıcı’nın kongrede Kılıçdaroğlu ile yarışması için toplam bin 370 olan delegenin 69'u tarafından imza verilerek aday gösterilmesi gerekiyor.

"Aday çıkmazsa Atıcı'ya imza verilebilir"
Atıcı’nın kongrede aday olarak yarışması için gerekli olan 69 delegenin imzasını toplayıp toplayamayacağı merak konusu olmakta.

Bu arada CHP kulislerinde başka aday çıkmaması halinde Kılıçdaroğlu’nun kongreye tek adayla gidilmemesi için Atıcı’ya imza verilmesini söyleyebileceği iddiaları dillendiriliyor.

2018’de Muharrem İnce ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun yarıştığı kurultayda da benzer iddialar ortaya atılmış, İnce bunlara karşılık “Lütuf istemiyorum” diye tepki göstermişti.

“CHP delegeleri çok adaylı bir kurultay istiyorlar"
Şu ana kadar yeni aday çıkmaması nedeniyle ay sonunda yapılacak olan kurultayda Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkacak tek aday olması muhtemel olan Atıcı, delege desteğini sağlamak için yoğun bir çalışma içerisinde.

Independent Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Atıcı, 26 Şubat’ta adaylığını açıklamasının ardından koronavirüs salgını nedeniyle ara verdiği il ziyaretlerine yeniden başladığını ve her gün üç-dört ili ziyaret ederek delegelerle bir araya geldiğini söyledi.

Şu ana kadar 500’e yakın delege ile görüştüğünü kaydeden Atıcı, “Tahmin ettiğimden çok daha iyi tabloyla karşılaşıyorum" dedi.

CHP delegelerinin kurultayda genel başkan adayı olarak yarışabilmesi için destek vermesinin demokrasi adına sorumlulukları olduğunu söyleyen Atıcı şöyle konuştu:

Her şeyden önce evrensel demokrasi adına sorumluluk. CHP gibi bir parti tek adayla mı çok adayla mı kurultay yapacak. Parti içi dengelerin sağlanması ve parti genel başkanının il ve ilçe yönetimlerini daha çok önemsemesi için CHP kurultay delegeleri çok adaylı bir kurultay istiyorlar.

"Beni bu yarışa sokmaları delegelerin demokratik sorumluluğudur"
Atıcı, şu ana kadar konuştuğu 500’ü aşkın delegeden aday olmasına karşı olanı görmediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

Beni bu yarışa sokmaları kurultay delegelerinin demokratik sorumluluğudur. Beni yarışa soktuktan sonra ilaa oy vermeleri gerekmez. Parti liderliğine gelmem halinde yapacaklarımı sıraladığım bir manifesto yayınladım. Oraya bakarlar projelerimi, fikirlerimi beğenir ve beni partinin yeni genel başkanı olarak seçerlerse bu onların tercihi olur. Ama yarışa girmem ise CHP delegesinin tercihi değil sorumluluğudur.

Atıcı'dan CHP delegesine kritik soru
Atıcı, konuştuğu delegelere Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmaları için kimi rakip parti liderleri için toplanan imza kampanyalarına CHP'nin verdiği desteği de hatırlatarak şöyle bir soru sorduğunu belirtti:

Siz demokrasi uğrusuna İyi Parti’ye 15 milletvekili vermeyi alkışladınız. Demokrasi gelişsin diye Temel Karamollaoğlu’na Akşener ve hatta Doğu Perinçek’e bile imza verdiniz. Bana mı imza vermeyeceksiniz? Bizim değerlerimizle uyuşmayan insanlara bile demokrasi adına destek verdiniz şimdi demokrasi adına CHP’de bana mı destek vermeyeceksiniz? diye sorduğumda bana hak veriyorlar.

"Kılıçdaroğlu'nun 'Atıcı'ya destek verin' demesi delegeyi aşağılamak olur"
Kongreye tek adayla gidilmemesi için Kılıçdaroğlu’nun veya çevresindeki kişilerin Atıcı’ya da imza verilmesi için telkinde bulunabileceği yönünde parti kulislerindeki iddiaları hatırlattığımız Atıcı bu konuda net konuştu:

Böyle bir durum beni çok üzer. Parti yöneticileri tüzük gereği genel başkandan emir alabilir ama kurultay delegeleri genel başkandan dahi emir talimat almazlar. Genel başkan veya genel başkan adına birileri Aytuğ Atıcı’ya imza verin derse bu her şeyden önce delegeyi aşağılamak olur. Çünkü delege emir almaz. Her şeyden önce bunu ben kabul etmem. Delege özgür iradesiyle bana oy verecekse versin. Genel Başkanımızın da böyle bir şey yapacağını sanmıyorum. Aksi takdirde bu delegeyi aşağılamak olur. (Independet Türkçe)