HABERLER>GÜNCEL
17 Şubat 2019 Pazar - 09:46

'Dağlıca saldırısının arkasında ABD vardı'

Eski Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ, 16 askerin yaşamını yitirdiği 2015 yılında PKK tarafından gerçekleştirilen Dağlıca Saldırısı'nın arkasında ABD yönetiminin olduğunu söyledi.

 Dağlıca saldırısının arkasında ABD vardı

"Çok önemli bir kırılma noktasıydı. Bu saldırı, PKK terör örgütünün tek başına yaptığı bir eylem değildi. Taktiksel bir eylem de değildi. Stratejik hedefe yönelikti" diyen Başbuğ, bu saldırının arkasından çıkan Taraf gazetesinin orduya karşı yürütülen asimetrik psikolojik harbin propaganda bülteni olduğunu ifade etti.

Cumhuriyet Gazetesi'ne konuşan Başbuğ devamında, " Taraf gazetesine gelen yazılar, haberler hep emniyet içinde yuvalanmış FETÖ’cüler tarafından servis ediliyordu" diye konuştu.

Devletin tüm kurumlarını, toplumun tüm kesimlerini, kararlı, tutarlı, yürekli bir özeleştiri vermeye davet eden Başbuğ, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı, FETÖ eliyle asimetrik psikolojik savaş yapıldığını vurguladı. Açılım süreci ile kumpas davalarının aynı döneme denk geldiğine dikkati çeken Başbuğ, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimini ise Türk milletinin son 200 yıldır yaşadığı en vahim hadise olarak niteledi. 

FETÖ’nün ele geçirmek istediği en büyük hedefinin, en çok yıpratmak istediği kurumun, en yoğun ve sinsi şekilde örgütlendiği yapının Türk Silahlı Kuvvetleri olduğu görülüyor. FETÖ bunu yaparken, kullandığı en etkili araç, en işlevsel aparat neydi?

Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı asimetrik psikolojik harp uygulandı. Asimetrik psikolojik savaşı yürütenlerin temel amacı, Türk ordusunu dünya orduları arasında özel kılan milli ordu kimliğini, milletin ordusu olma özelliğini, gücünü milletin güveninden ve sevgisinden almasından kaynaklanan niteliğini zedelemekti. Ordu ve millet arasındaki bağı koparmaktı. Ordumuza karşı bu asimetrik psikolojik savaş, öncelikle ve özellikle medya aracılığıyla yürütüldü. Türk Ordusu’nun medyası yok, ama FETÖ’nün kendi medyası vardı. Dahası biz kurum olarak yasalara ve etik değerlere bağlıyken, FETÖ’nün bunlara hiç bağlı kalmadığı biliniyordu.

"Stratejik hedefe yönelikti"

Türk ordusuna karşı yürütülen sinsi mücadelenin medya üzerinden yapılan ilk saldırısı hangi olaydı?

21 Ekim 2007 tarihindeki Dağlıca saldırısı, çok önemli bir kırılma noktasıydı. Bu saldırı, PKK terör örgütünün tek başına yaptığı bir eylem değildi. Taktiksel bir eylem de değildi. Stratejik hedefe yönelikti. O saldırının arkasında ABD yönetiminin olduğunu düşünüyorum. Bu saldırıdan yaklaşık bir ay sonra, 15 Kasım 2007’de, orduya karşı yürütülen asimetrik psikolojik harbin propaganda bülteni olan Taraf gazetesi çıkmaya başladı. Dağlıca saldırısından bir hafta önce de, 15 Ekim 2007 tarihinde, David Phillips’in, açılım sürecine ilham kaynağı olan ünlü raporu açıklanmıştı. Taraf, merkez medyayı, ana akım medyayı da çok fazla etkiliyordu. Yaptığı yalan haberler, attığı manşetler, ertesi gün ana akım medyada kullanılıyordu. Dağlıca ve Aktütün saldırılarında, Balyoz kumpasında yaptığı haberleri, bir gün sonra diğer gazetelerde okuyorduk. Taraf gazetesine gelen yazılar, haberler hep emniyet içinde yuvalanmış FETÖ’cüler tarafından servis ediliyordu.

Dağlıca saldırısı gerçekleştiğinde AKP iktidarının orduya bakışı nasıldı?

AKP, 3 Kasım 2002’de iktidara geldiğinde dışarıda siyasi meşruiyetini öncelikle Avrupa Birliği’nde arıyordu. Avrupa Birliği de, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin milli güvenlik konularındaki etkisinin azaltılmasını, fikrini söylemesinin önlenmesini istiyordu. Türkiye’deki liberaller ise sürekli askeri vesayet olduğunu söylüyor, bundan yakınıyorlardı. Avrupa’nın ve liberallerin bu tutumu, AKP’nin hedefleriyle örtüşüyordu.

***

İktidar, 17 - 25 Aralık sürecinde, FETÖ’nün MİT Müsteşarı’na yönelik hamlesine karşı çıktı. Sizin tutuklanmanıza niçin karşı çıkmadı?

Birincisi; Cumhurbaşkanı Erdoğan, MİT Müsteşarı’na yönelik hareketin, asıl hedefinin kendisi olduğunu gördü. O hamleyi engelledi. Bana yapılanı ise öyle görmedi. Oysa bana yönelik hamle de, gerçekte Erdoğan’a yönelikti. İkincisi; FETÖ ile benim yüzümden güç mücadelesine girmeyi, kendisi açısından yararlı görmedi. Üçüncüsü; bana sahip çıkmaya çalışmanın Ergenekon dava sürecine zarar vereceğini düşündü. Dördüncüsü de partisi içindeki tepkilerden çekindi.

Terör örgütüyle pazarlık yaparken, genelkurmay başkanını terörist diye cezaevine koyan bir anlayış, toplumsal bellekte derin izler bırakmadı mı?

FETÖ’nün bu denli güçlenmesinde en başta siyasetin, yargının, silahlı kuvvetlerin, güvenlik bürokrasisinin, üniversitenin, medyanın, aydınların, bulundukları yer ve aldıkları görevle ilgili, az veya çok, ama mutlaka siyasi, idari, hukuki sorumlulukları var. Darbe girişiminden sonra kurumlarda iyi niyetli bir çaba var. Toplumda bu mücadelenin her alanı içermesi gerektiğine ilişkin güçlü ve ortak bir beklenti var. Ama halen siyasi ayak ortada yok. Bu durum, yarın hepimizi üzebilecek yeni gelişmelerin ortaya çıkmasına neden olabilir.

RÖPORTAJIN TAMAMI İÇİN

 
İzmirli pazarcılardan 'tanzim' yorumu: Biz değil halciler düşünsün
 
Sır ölüm: 10. kattan düşen mimar hayatını kaybetti
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İzmir'de kavga: 1 kişi bıçakla yaralandı
İzmir'in Karabağlar ilçesinde çıkan bıçaklı kavgada 1 kişi ağır yaralandı.
Çöken binadaki ihmaller bilirkişi raporunda
Kartal'da Yeşilyurt Apartmanı'nın çökmesine ilişkin yürütülen soruşturma ...
'518' küllerinden yeniden doğdu
İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketi İzmir Metrosu'nun atölyelerinde görev ...
 
Mehmet KARABEL yazdı... ‘Babamın tarlası değil mi?’
Mehmet KARABEL yazdı... ‘Babamın tarlası değil mi?’
Ege'de peş peşe deprem paniği!
Ege Denizi'nde 4,1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremin ardından ...
İzmir'in göbeğinde dehşet: Eğlence çıkışı cinayet
İzmir'de eğlence merkezinde çıkan kavgada silahla vurulan kişi hayatını kaybetti.
 
'Sigaranın haram olduğunu milletimize anlatmalıyız'
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Dünyada ve ülkemizde yıllarca 'haram' ...
Günlerdir aranıyordu: Cesedi bulundu!
Adapazarı’nda 56 gün önce ortadan kaybolan alzheimer hastası Mehmet Güler’in ...
Yangın dehşeti: 3'ü çocuk 10 kişi ölümden döndü!
Tire ilçesinde apartman dairesinde, iddiaya göre elektrik kontağından ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
80’lik güzeller zamana nasıl ‘dur’ dediler?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
En popüler üçüncü içecek
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Saltanat ve yağma kurumu olarak belediyeler (2)
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Bir Batı hikayesi
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Analar ne yiğitler doğurmuş!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Fotoğraf: İnsanlığımızı yitirirken soytarıya mı dönüşüyoruz?
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk'ü anlamak...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe gün sayıyor!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Aklıma 'Doğan Kardeş' geliverince… 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Sandık tartışması...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva