20. yüzyılın başlarında İngiltere'nin kraliyet tahtında VII. Kral Edward oturuyordu. Lükse ve şatafata düşkünlüğüyle bilinen kralın bu düşkünlüğü sadece kendi hayatında değil, hükümdarlık yaptığı İngiliz halkının yaşamına da ön plana çıkıyordu. Edwardian dönem olarak adlandırılan bu dönemin en görkemli örneklerinden biri ise Titanic gemisi oldu. White Star Line şirketine ait olan ve 'batması imkansız gemi' olarak tanıtılan Titanic, lüks ve görkemli bir seyahatle yolcularına Amerika'yı selamlama imkanı sunuyordu. O kadar lükstü ki gemide 1. sınıf seyahat etmek isteyen yolcuların bilete 4300 dolar ödemesi gerekiyordu. Bu tutarın bugünkü karşılığı ise 124000 dolar. Günümüzde dünya, Titanic'i Leonardo di Caprio ve Kate Winslet'ın başrollerde oynadığı aynı adlı filmle tanıdı. Jack'in gemiye son dakika binmesiyle bir 'oh!' çektik, Rose ve Jack'in karşılaştığı o muhteşem yemek salonuna hayran olduk, gemi battıktan sonra bir tahta parçası üzerinden Jack'e "Come back Jack!" (Geri dön Jack) diye seslenen Rose'a ağladık. Bu 1997 yapımı film bize tarihin kapısını açtı, biraz daha araştırınca ortaya çok ilginç bilgiler çıktı. Gelin 104 yıl öncesine, okyanusun üstündeki muhteşem seyahate gidelim biz de. Yelkenler fora!