Koleksiyonlarındaki ilk sobayı bestekar Münir Nurettin Selçuk'un eşinden aldıklarını belirten Öğül Orhan, "Daha sonra sırayla önümüze çıkan çini, emaye, döküm sobaları toplamaya başladık. Topladığımız sobaların bir kısmı saraylardan çıkma bir kısmı da konaklarda, varlıklı insanların evlerinde kullanılmış olanlar. Eşimle değişik koleksiyonlarımız var. Koleksiyonerlik psikolojik bir rahatsızlık olsa da iyi bir rahatsızlık olduğunu düşünüyorum. Çünkü insanı geçmişe götürüyor ve geçmişte elde edemediği bazı şeyleri daha yaşlandığı daha olgun bir yaşa geldiği dönemlerde elde etme olanağı sunuyor. Bu eserleri Türkiye'de başka insanlar da topluyor. Çok daha büyük koleksiyonları olan arkadaşlar da var. Bizimkisi mütevazı bir koleksiyon" dedi.