HABERLER>İŞ DÜNYASI
29 Mayıs 2023 Pazartesi - 18:00

EBSO’da 'kriz kahini' üzerinden uyarı... Acil önlem çağrısı!

EBSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hakan Ürün, 'kriz kahini' olarak bilinen Nouriel Roubini'nin Türkiye için yaptığı para ve mali kriz uyarısını meclis gündemine taşıdı. Ürün, ekonomi konusunda hızlıca tedbir alınması için iktidara çağrıda bulundu.

EBSO’da  kriz kahini  üzerinden uyarı... Acil önlem çağrısı!

Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ-  EBSO Meclis Başkanı H.İbrahim Gökçüoğlu, Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hakan Ürün ve Meclis Üyesi sanayicilerin katılımıyla düzenlenen mayıs ayı toplantısına Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar 31 Mayıs’ta gerçekleştirilecek TOBB Genel Kurulu’ndaki görevi nedeniyle katılım sağlayamadı.

KONULARA ÇÖZÜM ARANMASI DİLEĞİMİZ
Toplantıda konuşan Başkan Vekili Hakan Ürün Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından değerlendirmelerde bulunarak siyasetin geride kalması gerektiğini vurguladı. Ürün, “Bırakınız Türkiye’yi Dünyada bile büyük ses getiren ve The Economist tarafından “2023’ün en önemli seçimi” başlığını attığı seçimleri tamamladık. Öncelikle, büyük bir katılımla ve sorunsuz bir şekilde seçimlerin gerçekleşmesi çok önemlidir. Sorumluluklarının gereğini yapan her bir vatandaşımızı kutluyorum. Seçimi kazanan ve istikrarlı başarısını devam ettiren Sayın Cumhurbaşkanımızı tebrik ediyorum. Gayretli, saygılı ve nitelikli yarışından ötürü de Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu tebrik ediyorum. Son birkaç ayı sadece seçim gündemi ile geçirdik. Artık, Türkiye’nin gündeminde siyaset geride kalmak zorundadır. Şu andan itibaren ana meseleler gündemin ilk sırasında yerini almalıdır. Diğer yandan, ilk tur seçiminde 28. Dönem milletvekilleri de belirlendi ve parlamento son şeklini aldı. İzmir için de, seçilen her bir vekili tebrik ediyor başarılar diliyorum. Bizlerin kendilerinden beklentimiz büyük. Parti ismi ne olursa olsun İzmir adına, İzmir için seçilen vekillerin ilin tüm kurumları ile birlikte el ele olması, konulara çözüm araması dileğimizi ben de tekrarlamak isterim” dedi.

ANA KONU: ENFLASYON!
Enflasyonun ülke gündeminde ana konu olduğunu kaydeden Ürün, “Türkiye ekonomisinde her kesimin elini kolunu bağlayan, satın alma gücünü gerileten enflasyon ana konudur. Gıda enflasyonu da birçok sebepten dolayı oldukça yüksek seyretmeye devam etmektedir. Öyle ki, Dünya ortalamasında gıda enflasyonu Mart itibari ile yıllık %21 gerilerken, OECD ülkelerinde artış %14, Euro Bölgesi’nde %17,5 Ülkemizde de %54 seviyelerindedir. Tarım ülkesinde bu denli bir artışı kabul etmek mümkün değildir. Anadolumuzun verimli toprakları, yeniden özüne dönmelidir” diye konuştu.

SINIRLARDA DARALTMA YAPILAMAZ
Ormanlık alanların açılması ile ilgili anayasada bu alanların korunmasının güvence altına alındığını hatırlatan Ürün, “Madde 169 – Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz. Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler ile 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dışında, orman sınırlarında daraltma yapılamaz. Bu şekilde bir ifade ile hareket alanımız tamamen kısıtlanmaktadır. Bu karar, yolların genişletilmesine engel olmakta, elektrik hatlarının çekilmesini sınırlamakta, su kanallarının açılmasını olumsuz etkilemektedir.Oysa, yine biliyoruz ki, ormanlık alanlar istenildiğinde konuta, lüks yazlıklara açılabiliyor. Bu mümkün iken, sanayiye açılamıyor. Keza tarım alanları da konuta açılarak, üreten Türkiye yerini tamamen tüketen Türkiye’ye bırakmıştır. Gıda enflasyonunu sizinle paylaştım. Çarşı-pazarda sebze meyve fiyatları malumlarınız. Yapılan ithalat ortada ve küresel gıda arz güvenliği riski ile karşı karşıya iken, tarım arazilerinin imara açılması hususunda da daha dikkatli olunmalıdır. Sözün özü, eğer ki, üretim ekonomisi olmak istiyorsak, yabancı sermayeli büyük yatırımlar ülkemize gelsin, know-how getirsin hedefliyorsak, cari açığımız kapansın, refah seviyemiz artsın amacındaysak, sanayiciyi küstürerek, motivasyonunu bozarak, üretim alanlarını kısıtlayarak bunlara ulaşmamız mümkün değildir. İnanıyorum ki, karar vericiler sesimizi duyacak ve haklı taleplerimizin gereğini yapacaklardır. Çünkü, bu güzel ülke hepimizin. Bu verimli topraklar bizim. Birlikte hareket edebilirsek, ortak aklı devreye alabilirsek, birlikte de mutlu olmamamız için hiçbir sebep görmüyorum” ifadelerine yer verdi.

TALANA AÇILSIN DEMİYORUZ!
300 milyon metre kare hazine alanı olduğunu kaydeden Ürün, “Ülkemizin toplam alanının %49’u tarım alanıdır. %30’u ormanlık alandır. Sadece binde 4’ü sanayi alanıdır. Ve bizler bu binde dörtlük bir alanda üretmeye, katma değer yaratmaya çalışıyoruz. Yeni yatırım taleplerine özellikle de büyük çaplı yatırımlara yer tahsisi yapılamıyor. Çünkü, böyle bir alan bulunamıyor. Çünkü, kriterler ortada: Kentin dışında olmak zorunda, tarım alanı kesinlikle olamaz. Keza, ormanlık alan mümkün değil. Peki biz, yatırımlarımızı, üretimlerimizi nerede yapacağız. Türkiye nasıl gelişecek? Küresel ekonomide korumacılığın öne çıktığı bir dönemde nasıl üretip, nasıl büyüyeceğiz? Bu noktada özellikle altını çizmek isterim ki, tarım arazileri tarımsal üretim için kullanılmalıdır. Konut yapımına izin verilmemelidir. Deprem gerçeği de dikkate alınarak kayalık alanlarda konut yapımı artırılmalıdır. Üretim ekonomisi ile gelişmeyi başarmış ülkelerin sanayi alanlarına bakınız lütfen. 357 bin km² yüzölçümü ile Almanya’nın sanayi alanı %4,4, OECD ortalaması %2,5, İtalya’nın %2. Türkiye’nin ise 783 bin km²’lik yüzölçümü içinde sanayi alanının payı sadece binde 4. Yani, ülkemizde Bilecik ilinin yüzölçümü kadar bir yer. Bu oranı en az %1’e çıkarmalıyız. Peki, bu alanları nasıl genişletebiliriz? Sanayiye nasıl alan yaratabiliriz?Sanayi Bakanlığı’nın da bu yönde bir eğilimi olduğunu biliyorum. Ancak, bunu tek başına bir bakanlık yapamaz. Bunun için tüm kurum ve kuruluşların içinde olduğu etkili, samimi bir yönetişim gerekmektedir. Atıl durumda, tarıma elverişsiz 300 milyon metrekare hazine arazimiz var. Bugüne kadar 21 OSB’nin kurucu ortağı bir Odayız. Yeni bir OSB kurmak istediğimizde alan bulamadığımızın da altını çizmek isterim. Ekonomimiz maalesef alarm veriyor. Türkiye’nin geleceği üretimdedir. Yeni üretim alanları arıyoruz, bulamıyoruz. Beklentimiz devletimizin bizleri de içine alan samimi bir çalışma ile ülke yararına gerek orman, gerekse hazine arazilerini makul seviyede sanayicinin hizmetine sunmasıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızdan da talebimiz bu hususta bizlere destek olmasıdır. Sektör tanıtım sunumumda sizinle paylaştığım bir slaytı tekrar dikkatlerinize sunuyorum. Toplam ormanlık alanımız %29. Ormanlık alanın %88’i koruluk/maki alan. %12’si baltalık yani gerçek ormanlık alan. Yanlış anlaşılmasın lütfen. Biz %88’lik alanı talan edelim, imara açılsın, sanayiye açılsın demiyoruz. Ancak, üretmek, yatırım yapmak isteyen sanayici bu kadar dar alanda paslaşırken, bu kadar katı tutumu da anlamak mümkün değil” şeklinde konuştu.

SON TWEET DİKKAT ÇEKİCİ
EBSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hakan Ürün, ayrıca 'kriz kahini' olarak bilinen Nouriel Roubini'nin Türkiye için yaptığı para ve mali kriz uyarısını meclis gündemine taşıdı.

Ürün açıklamalarının devamında  küresel gelişmeler hakkında bilgilendirmelerde bulunarak şunları söyledi:

Birleşmiş Milletler’in düşünce enstitüsü olan DESA 2023 beklentilerine ilişkin bir rapor yayınladı. Raporda; “Jeopolitik gerilimler, zayıflayan küresel talep ve sıkılaşan para ve maliye politikaları nedeniyle küresel ticaret baskı altında kalmaya devam ediyor. Mal ve hizmetlerde küresel ticaret hacminin 2023’te pandemi öncesi eğilimin çok altında yüzde 2,3 büyüyeceği tahmin ediliyor.” Denilmektedir. Küresel finansal koşulların hızla sıkılaşmasının, gelişmekte olan birçok ülke ve geçiş sürecindeki ekonomiler için büyük riskler oluşturmakta olduğunun da altı çizildi.Küresel resesyona ilişkin endişeler yılın başındaki gibi keskin olmasa da, slaytta da görüldüğü gibi küresel ekonomide pandemi ile birlikte sınırlı bir büyüme performansı görülmektedir. Çin’in içinde olduğu Doğu Asya ve Hindistan’ın dahil olduğu Güney Asya büyümede öncü bölgeler olmaya devam ediyor. İlginç olan ise her bir bölgenin 2023 yılı için 19 yıllık ortalama büyüme oranlarının altında kalacak olmasıdır.

Özellikle gelişmekte olan ülkeler için de şöyle bir öneri sunulmakta: “Mevcut politika zorlukları, birçok gelişmekte olan ekonominin düşük büyüme ve yüksek borç kısır döngüsüne hapsolmasını önlemek için daha güçlü sınır ötesi politika işbirliğini ve uyumlu küresel eylemleri gerektirmektedir.”

Küresel ekonomide gerçekler böyle iken, gerek içerde gerekse dışardan birçok ekonomist Türkiye özelinde uyarılarda bulunuyorlar. Kriz kahini olarak bilinen Nouriel Roubini'nin attığı son tweet dikkat çekicidir. Seçimlere atıfta bulunarak; “Türkiye tam teşekküllü bir para ve mali kriz yaşayacak. Net Merkez Bankası rezervleri şimdiden 60 milyar $'a kadar ekside, cari işlemler açığı ve enflasyon hızla artıyor..”

Bu, konusunda uzman bir ekonomistin yorumudur. Dikkate alınır veya alınmaz. Şu anda PMI verileri güçlü geliyor. Enflasyon düşme eğilimini sürdürüyor. Ancak, reelde piyasaların yaşadıkları ortada. Her bir sektörümüzün üretim için, ihracat için, istihdam temin edebilmek için nasıl mücadele içinde olduğunu bizler biliyoruz. Enflasyon gerilese de, hiçbir şekilde maliyetlerimiz gerilemediği gibi aksine artmaya devam ediyor. Finansman maliyeti ve temin etme konusunda yapılan her bir düzenleme üretimin önünde duvar örmektedir. Dövize ilişkin yapılan uygulamaların ve kur üzerindeki stresin yarattığı mağduriyeti malum. CDS risk priminin 700’e ulaşması da tüm bunların bir sonucudur. Bunun artık görülmesini ve geri adım atılmasını istiyoruz.

 
Başkan Kestelli'den yeni hükümete çağrı: Reform seferberliği mecburi!
 
İntikam molotofu!
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Mehmet Toptaş 30 Mayıs 2023 Salı 07:29

Yaptığın yorumun tamamına katılıyorum. Tedbir bakalım ne şekilde alınacak. Risk yüksek.

Yorumu oyla      3      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
EBSO Meclis Başkanı Gökçüoğlu'ndan sandık çıkışı: Türkçe bilmeyenler oy kullandı!
EBSO Meclis Başkanı İbrahim Gökçüoğlu seçim süreci ile ilgili yaptığı ...
Yusuf Vangöl, hayatını kaybetti
İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) Gıda Birimi Müdürü, ...
ESİAD Başkanı Zorlu: Gündemimiz ekonomi olmalı!
Türkiye Cumhuriyeti 100 yıllık tarihinde ilk kez iki turlu bir Cumhurbaşkanlığı ...
 
Ege ihracatının amiralinden seçim sonrası acil çağrı: Dövizde baskıya son verilsin
Türkiye Cumhuriyeti 100 yıllık tarihinde ilk kez iki turlu bir Cumhurbaşkanlığı ...
ESBAŞ toplumsal fayda sağlayan firmalar arasında!
Gelecek nesillere iyi bir gelecek sağlamak için BM Sürdürülebilir Kalkınma ...
Sahte bal ihracatçıların imajını çiziyor!
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu ...
 
Büyükşehir by-pass edildi… Yeşil alan gitti, konut geldi!
Çiğli Egekent’te 236 bin metrekarelik alan İzmir Büyükşehir Belediyesi ...
Beyaz eşyada ithalat arttı, ihracat azaldı
Beyaz eşya pazarı yılın ilk 4 ayında büyürken, bu dönemde sektörün ihracatında ...
Ege'nin zeytini Latin Amerika pazarında!
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği, Ticaret Bakanlığı’nın ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Statlara sığmayan 23 Nisanları özledik!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Görgüsüz açlık ve ikiyüzlü siyaset!
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İlk Milli Bayramımız!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
CHP ne yaptı, ne yapmalı?
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
CHP'li ıstakozlar iş başında...
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Ayıptır söylemesi' denilirken…
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Haramilerin saltanatını yıkacağız!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva