HABERLER>YEREL YÖNETİMLER
15 Eylül 2021 Çarşamba - 21:03

Büyükşehir'de 145 milyonluk kredi gerginliği: AK Parti ve CHP karşı karşıya geldi!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in yatırım, kamulaştırma ve diğer harcamalar için için Büyükşehir'den 145 milyon TL'lik kredi talebi geçtiğimiz meclis oturumunda Bütçe Komisyonu'na sevk edilmişti. Acil kaydı ile gönderilen öneriyi inceleyen komisyon üyeleri, kredi talebini oy çokluğu ile kabul etti. İlgili gündem maddesi görüşülmesi sırasında ise AK Parti Grubu ve Başkan Vekili Mustafa Özuslu arasında sert tartışmalar yaşandı.

Büyükşehir de 145 milyonluk kredi gerginliği: AK Parti ve CHP karşı karşıya geldi!

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Kriz belediyeciliği kapsamında yatırımlarda kullanmak amacıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2021 mali yılı bütçesine ek olarak yatırım, kamulaştırma ve diğer harcamalar için nakdi veya gayrinakdi olarak, dilimler halinde kullanılmak üzere; bankalardan 145 milyon TL'ye kadar kredinin sağlanması ve kullanılması amacıyla İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e yetki verilmesi önerisi Eylül ayı Meclisi'nin ilk oturumunda gündemine getirilmişti.

Gündemde görüşülen ilgili gündem maddesi oy birliği ile acil kaydıyla Bütçe komisyonuna sevk edilmişti. İlgili gündem maddesinin görüşülmesi sırasında ise AK Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi arasında sık sık tansiyon yükseldi.

MISIRLI: BELEDİYE ÇOK CİDDİ BORÇ BATAĞINA GİRDİ
İlgili gündem maddesinin görüşülmesi sırasında söz alan Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi AK Partili Meclis Üyesi Fikret Mısırlı , "Komisyon üyesi olarak söz aldım. Bugüne kadar AK Parti grubu olarak bütün yatırımları oy birliği ile geçirmiştik. Bu acil gündem maddesi ile geldiğinde açılımı ile geldi bize. Belediyemizi 2019'un mart ayında 4 milyar borç aldık ve yıl sonunda 6 milyar TL borç oldu, 2020'de 9 milyar oldu. Burada Buca Metrosu hariç. Tunç Başkanımızı geldiğinde beri bin 400 taşınmaz sattı. Kalem kalem oylasaydık belki bazılarına oy verebilirdik. Behçet Uz Rekreasyon alanı ile 2 milyon, portakal vadisi ile ilgili 2 milyon kullanılacak. Bu rakamlar küçük ama geçenlerde Nurhak Belediyesi'ne 4 milyon yardım yaptık. Belediyemizin imkanlarını dağıtırken diğer yandan kredi kullanmak çok doğru bir yaklaşım olmaz. Buca Yedigöller'deki tadilat için 5 milyonluk bütçe ön görülüyor. 2017 yılında 10 milyonluk bir tadilat yapılmış. Ancak şimdi de tuvalet için acil tadilat olarak gözüküyor. Biz borçlanma yetkisini belediye başkanına verirken planlama ve borçlanma yetkisinin eş zamanlı gitmediğini görüyoruz. Narlıdere metrosu için 35 milyonluk bir kredi kullanacak . Narlıdere metrosu için geçtiğimiz aylarda 20 milyon kredi kullandık.Bizim belirtmek istediğimiz ya kullanılan krediler planlı kullanılmıyor yada aklımıza geliyor sonra yeniden bir borçlanma yetkisi isteniyor. Biz bu kredileri kullanırken yapmak istediğimiz hizmetlerin ne kadara mal olacağını çok doğru planlayamıyoruz ki acil olarak gündeme geliyor. Biz 60 milyon İZBETON'a verilirken hiç gözümüzü kırpmadan olumlu oy kullanmıştı. 460 milyon TL'yi üç ay önce ESHOT'a oybirliği ile kredi aktarmıştık. Belediyenin çok ciddi borç batağına girdiği için bunu önermedik" dedi.

SÖZÜPEK: MİLLET İTTİFAKI OLARAK İZMİRLİLERİN REFAHINI ARTIRACAK ÇALIŞMALAR YAPIYORUZ
AK Partili Mısırlı'nın iddiaları üzerine söz alan Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı CHP'li Meclis Üyesi Bülent Sözüpek, "Ülkemizde ve dünyamızda ekonomik koşullar hiç iç açıcı değil. Türkiye'deki bütün belediyeler için iç borçlanma kaçınılmaz oldu. Büyükşehir'in 10 milyar borcu yok. 2,5 milyar gibi bir borcu var. Bu yıl da 852 milyon gibi bir  borçlanma olmuş. Son aldığımız borçlanma yetkisinde de 145 milyon gibi bir borçlanma var. Bunların tamamı yatırım içindir. Cumhurbaşkanımız hala çıkıp biz 2002 krizinden çıkamadık diye açıklamalarda bulunuyor. Buca Yedigöller ile ilgili bir para ayrımı bulunmuyor. Bizim amacımız hep birlikte testiyi kırana değil bu testiye su getirene bakmamız gerekiyor. İBB olarak bu yatırımları oy çokluğu olarak karar verilse de biz Millet İttifakı olarak İzmir'deki vatandaşlarımızın refahını artıracak çalışmalar yapacağız" diye konuştu.

HIZAL: BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KRİZE GİRMİŞTİR
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin işçi parasını ödeyemeyecek seviyeye geldiğini belirten AK Parti Özgür Hızal, "Ben bu şerh konusunda yoruldum artık. Bülent beyi çok sık düzeltiyoruz. Buca ilçesi Yedigöller parkı onarım işi için 2 milyonluk ayrım bulunuyor. Biz ilkesel olarak borçlanmaya karşı değiliz İBB yatırım olarak borçlanacaksa Cumhur İttifakı olarak oy birliği verdik. Burada mesele bu borçlanma gerçekten yatırıma yönelik mi yoksa gösterilen tablo sadece göstermelik 145 milyonu nasıl bölüştürebilir mi? İzmir için ulaşım yollarında asfalt kaplama yapılması içi 40 milyon… 2 milyarlık bütçe İZBETON'a vermişsiniz zaten. Hafif raylı sistem 35 milyon Narlıdere metrosu için. Hani bunun için finansman hazırdı. Buca Onat Caddesi-Şehirler Arası terminal yolu yapımı 5 milyon… Bu rakam insanların aklı ile dalga geçmekten başka bir şey değildir. Çıkıyorsunuz milyarlık yatırımdan bahsediyorsunuz sonra 5 milyonluk yatırım ile yapacağız diyorsunuz, geçin bunları. Tavsiyem elinize aldığınız belgeyi okumanız yönünde. Hangi taleple isteniyor bu, İzmir'deki kriz belediyeciliği diye bir ifade… Mesele İzmir'deki kriz belediyeciliği değil krize girmiş İBB'dir… Finansal açıdan krize girmiş bir İBB den bahsediyoruz. İBB 5 yıl önce çıkıp gerçekten finansal açıdan kredibilitesi yüksek, borç stoku düşük bir belediyeydi ancak 2,5 yılda toplam 10 senede yapılmış borçlanmanın 3 katı borçlanma yaptı. Krize girmiş bir belediye İBB. Rakamlar sizden geldi. İBB krize girer, neden girer? İBB ekonomik anlamda çok ciddi faaliyetler yürüttü yollar, kavşaklar, metrolar yaptı da mı krize girdi? Yapılmadığını listede görüyoruz. 5 milyona o yol nasıl yapılacak? İBB tarihinde olmadığı kadar ekonomik kriz yaşıyor. Personel maaşını ödemekte zorlanıyor İBB. Neden? " diye konuştu.

PM ÜYESİ SEÇTİRMEK İÇİN BİNLERCE ELEMAN ALINDI
"Bir kurultay yaptınız Genel Başkanımızı seçtiniz ancak bu kurultayda birilerini parti meclisine seçtirmek için İzmir dışından binlerce personel aldınız. Bugünde milyonlarca lira fazladan ödeme yapıyorsunuz. Yapıyorsanız İzmir'in evlatlarına yapın. Sonra dediniz ki başka bir tarım mümkün ve bizim hep eleştirdiğimiz, doğru olmadığını söylediğimiz ve eleştirmeye devam edeceğimizi bir alım yöntemi ile sayın başkanın aile bireylerinden birinin başında bulunduğu kooperatiften yüz milyonlarca alım yaptınız. Sonra İzmirlilerin gerçeği ile örtüşmeyen  anıt heykel projelerini yarışmalara açtınız. Bu yetmedi bu heykel ve anıtları saymak için ihale yaptınız. İBB'in neden krize girdiğinin sebebi. Yıllık bütçesi milyarlarca lirayı bulan İZBETON'un başına bu işleri bilmeyen bir siyasiyi atadınız. Bugün İzmir tarihinde ilk kez yaşanmış bir durum söz konusu. Asfalt üretmek zorunda olan İZBETON bakıma alınmış! İZBETON asfalt yapacak maddeyi alamaz hale geldi. Yol yapın dedik yapmadınız, trafiği çözün dedik, insanlar trafiğe çıkmasın dediniz, körfezi temizleyin dedik kendi kendini temizleyin dediniz. Hani yatırım? Bünyesinde 30 bin personel bulunan İBB huni koyma ihalesi yaptı. Bütün bu kalemleri alt alta koyduğumuzda İBB bütçesi açık verir. Yatırım olsa biz neden karşı çıkalım?"

KÖKKILINÇ: İZMİRLİLER BELEDİYE BAŞKANINA GÜVENİYOR
AK Parti Grup Başkanvekili Hızal'ın söylemlerinin ardından konuşan CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, "Ne zaman AK Parti Grup Başkanvekili sözü alsa bir hikaye dinliyoruz. Demagoji konusunda Meclis ödülünü hak edecek. İBB borç batağında ya da krize girmiş bir durumla karşı karşıya değil. Öncelikle hükümetimize bakmamız gerekiyor. Hükümetimizin borcu ne kadar diye bakmak lazım. Bu sene ocak ayında açıklanmış. Hazine’nin yayınladığı rakamında toplam borç 1 trilyon 837 milyar lira. Biz burada 145 milyondan bahsediyoruz. Son 3 yıldaki artış boyutları ise korkunç. 2021 yılında 403 milyar iç borç ödemesi var. dış borcun haricinde. Bir konut alacağınız zaman imkanlarınız olur, varlığınız olur. Konut kredisi çekersiniz. Yararlanır alırsınız. Bir araç alırken de böyle. Bugün bakın Türkiye nüfusunda aklı başında sağlıklı normal hayatlarını süren insanlar kendi ekonomilerini bu şekilde sürdürürler. Kredi çekmek bizim olağan yaşamımız içinde olağan bir durum. İBB’ye baktığınızda hükümetin çıkardığı kanunlarla çalışmakta olan ve pek çok konuda da Cumhurbaşkanımız onayına muhtaç olan ve kendine inisiyatif bırakılmayan bir kurumsal kimlikten bahsediyoruz ne yazık ki. Burada yasa ile büyükşehir belediyesine bir borçlanma limiti gösterilmiş. Toplamda 18 milyarlık borçlanma limiti varken İBB bu yılki borçlanma limiti de meclis kararına bağlı. Daha da üstü olabilir. O da Bakanlığın onayına bağlıdır. 1,2 milyar lira iken biz 145 milyondan bahsediyoruz. Bu yıl 852 milyon lirasını kullanmış. 1,2 milyar liranın içerisinde 145 milyon daha kredi kullanmak istiyor. Peki, bu krediyi ne yapacak? Bülent arkadaşımız saydı. Önergenin ekinde hangi yatırımlarda kullanılacağını saymış. Burası lütfen bir resmi kurum. Burasını Sayıştay denetliyor. Burasını hükümeti bakanlığı denetliyor. Meclis’te bir önerge getiriyorlar, o önergenin dayanağı olarak da bu krediyi nerede kullanacaklarını belirtiyorlar. Bunlar resmi kayıtlar. Bunun dışında herhangi bir harcama mümkün müdür İBB’nin. Bu krediyi suistimal etmesi mümkün müdür? Çok büyük bir yanlış. Algı yaratmak demagoji yapmak. Ama İzmir halkı yanılmıyor. İzmir halkı, İBB’ne güveniyor. Başkanına güveniyor. Çoğunluğu oluşturan CHP’li ve İYİ Partili meclis üyelerine güveniyor. 5 milyon lira yol yapımı nerede kullanılacak diyorlar. Aslında burada ulaşımla ilgili çok büyük bir yatırım var. Bu yatırımın gerektirdiği ek imalatlar var. Bu imalatlarda da arkadaşım keşke açsa okusa ihale yasasını. Yüzde 30’una kadar işi eksiltir artırırsınız. Tamamlayıcı ihaleler çıkarsınız. Ödenek ayırmak gerek. Bütçemizi buna göre belirlememiz gerekir. Bu anlamda İBB borçlanmasında herhangi bir aykırı durum yoktu. Son derece makbuldur. Meclis yetkisini kullanmaktadır" dedi.

BU DEDİKODU MUHALEFETİDİR
Kurultay iddiaları ile ilgili de sert konuşan Kökkılınç, "Öte yandan kurultayla ilgili gene çok dedikodu muhalefeti diyeceğim artık. Ben buna isim koyacağım. Arkadaşlarıma yakıştıramıyorum. Ne demek birisinin bir üyenin parti meclisine girmesi için her yerinde belediyeye insan almak. İBB’nin bu konuda yine kuralları vardır. Yine hükümetin çıkardığı yasalar vardır. O yasalar çerçevesinde gerekli insanlar yapılır. Gerekli başvurular alınır, istihdam bu şekilde gerçekleştirilir. Bunu bağdaştırmak kötü niye gösterir."

ÖNAL: 20 YILLIK ÜLKEYİ YÖNETMENİN GETİRDİĞİ KİBİR...
İddialar ile ilgili söz alan CHP'li İrfan Önal ise, "Özgür bey tam bir manipülasyon yaptı. Kendisi kredi ile ilgili sanki total harcaması gibi konuştu. Bunları kabul etmiyoruz. Onlardan bir farkımız şu, çektiğimiz krediyi kalem kalem hesap verilebilirlik adına paylaşıyoruz. Tutturamadığımız hedeflerden bahsediliyor. Yönetilemeyen bu ülkede tutturulamayan hedefler normal.Bir sapma oluyor ancak bu belediye  değil hükümet kaynaklı. Kendi yayın organlarında mesajları fazlaca veriyorsun . Tunç Bey ülkemize sığınanlar ile bu kadar olumlu yaklaşıyor. AK Parti'nin dışarıdan bir alım yaptı söyleminde hicap duyuyorum. Basında çıktı Erzurumlu birini çocuğu işe alınmış. O İzmirli, Türkiyeli sayılmıyor mu? 20 yıldır ülkeyi yönetmenin getirdiği kibir ile nasıl şirketlere birini atarken bizi sormuyorlar düşüncesi bu. İçinizdeki ayrımcılıktan kininizi görüyoruz. Derdinizin hangi memleketler ile olduğunu görüyoruz. Diğer illerden gelen insanlara nasıl ayrımcılık yapıldığını görüyoruz. İZBETON'un kullandığı bütün malzemeler dolar endeksli. Yapılan yatırımlar İZBETON'un sayfasında paylaşılıyor. AK Partili belediye olan Bergama'ya 70 milyonluk yatırım yapılmış 2 yılda. Kredi talebinde bulunmuştu, 3 gün önce sayfalarından paylaşılmış araç alındı diye" dedi.

OY ÇOKLUĞU İLE KABUL EDİLDİ
Önal'ın konuşmasının ardından Başkan Vekili Mustafa Özuslu ilgili maddenin oylanmasına geçilmesi kararı alırken, oylanma kararına AK Partili meclis üyeleri tepki gösterdi. Tepkilere rağmen Özuslu ilgili maddeyi oylatınca, 145 milyonluk borçlanma maddesi komisyonlardan geldiği şekilde oy çokluğu ile kabul edildi.

ÖZUSLU: İZMİR HALKI BİZİ DİNLİYOR
Borçlanma kararının oylatılması sonrası geçmiş gündem maddesi ile ilgili konuşan Başkan Vekili Özuslu, "Bu mecliste herkes elini vicdanına koyacak. Muhalefet eleştirecek ancak muhalefet eleştirirken haksız ithamda bulunduğunda tabii ki ona herkesin itiraz etme hakkı var. Doğru söylenmeli. Çünkü İzmir halkı bizi dinliyor" dedi.

Özuslu'nun geçmiş gündem maddesi ile ilgili konuşması sonrası ise AK Parti sıralarından tepki geldi. Özuslu'nun sözünü kesen AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, "Hangı gündem maddesi hakkında konuşuyorsunuz? Gündem dışında konuşun" ifadelerini kullanırken, Özuslu ise Hızal'a, "Ben başkanım konuşurum" diye yanıt verdi.

Özuslu'nun yanıtı salonda tansiyon yükselmesine neden olurken, mikrofonu eline alarak konuşan Hızal ise, "Bende grup başkan vekiliyim bu böyle olamaz. Kabul etmiyoruz" dedi., Hızal'ın itirazına 'yalan söylüyorsunuz' diye yanıt veren Özuslu, "Kabul etmeyin çünkü siz yalan söylüyorsunuz. Binlerce işçi alınmış… Yalan söylüyorsunuz!" diye konuştu.

Karşılıklı bağrışmaların arından konuşmaya devam eden Özuslu, "Binlerce işçi alındı diyen ben değilim bunu söyleyen AK Parti'nin Grup Başkanvekilidir. Bu kayıtlarda var. Biz gereğini yaparız ancak İzmirliler bizi dinliyor. Ben bu meclisi yöneten olarak bunun cevabını vermiyorsam bunun hesabını bana sorarlar" dedi. AK Partili Hızal tekrar söze girerek işe alımlar konusunda 'rakam verin' çağrısında bulundu. Hızal'ın sözlerine Özuslu ise 'rakam vereceğim' diye yanıt verdi.

Salonda konuşma biçimleri bağırma tarzına dönerken, AK Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi arasında 'konuşma' gerginliği yaşandı.

ÖZUSLU: KİMLİĞİNE VE MEZHEBİNE BAKARSAK HAKSIZLIK OLUR
Meclisin sakinleşmesinin ardından konuşmasına devam eden Özuslu, "İBB'ye 9 Nisan'dan bugüne kadar alınan personel sayısı bellidir. Bunların hangi kriterler ile işe alındığı mevcuttur. PM üyesi seçtirmek için binlerce personel alındığı iddiası bu iddiayı söyleyenlere aittir. Böyle bir şey yok. Parti içine CHP'nin kurultay ile ilgili sürecine müdahil olmaktır. İzmir'in evlatları Vanlısı da, Erzurumlusu da, İzmir'de yaşayan her vatandaşımızın başımız üzerinde yeri vardır. Tunç Soyer 'İzmir'de yaşayan her canlıya hizmet götüreceğim' diye demokrat tarzını ortaya koymuş biridir. İBB'ye personel alırken onun kimliğine mezhebine bakarsak haksızlık yapılır" diye konuştu.

Özuslu'nun sözlerinin adından salonda tekrara tansiyon yükselirken, Özuslu'ya seslenen AK Parti Meclis Üyesi Boztepe, 'ayıptır ya' diye konuştu.

Boztepe'nin çağrısına aynı sertlikte yanıt veren Özuslu ise, "Ayıbı yapan sensin. Bu söylemler tehlikelidir" dedi. Sözlerinin çarpıtıldığını iddia eden Hızal ise söze girerek, "Tehlikeli bir noktaya götürüyorsunuz ve yanlış yapıyorsunuz. Ben o konuda söylemediğimi biliyorsunuz" diye konuştu.

Sözlerinin ne anlama geldiğini söylemesi gerektiğini belirten Özuslu, "Ne kastettiğini söylersin o zaman" dedi.

Özuslu'ya yeniden rakam açıklama çağrısında bulunan Hızal, "Rakam veririm eğer vermezseniz Cuma günü ben vereceğim rakamı" dedi. Hızal'ın çağrısı üzerine 2019'dan bu yana alınan eleman sayısını açıklayan Özuslu, "5 bine yakın personel alınmıştır. Eski hesapları gidip gidip konuyla ilgili konuları konuşuruz ancak gereği yok. Doğru da değil. Yürüyen bir meclisi burada başka bir türlü mecraya çektiriyor, gördüğünüz gibi gergin bir ortama gidiyor. Sükut ile dinliyoruz. Sayın Hızal az önce biraz daha konuşsaydı Özgür Hızal'ın sözünü mü kesecektik? Herkes sabırla dinledi. Bu memlekette yaşayan 3 gençten 1 tanesi işsiz. Biz bunun nasıl ortadan kaldırılacağını konuşmuyoruz da başka bir şey konuşuyoruz. Bugün bana bir çağrı geldi. İntihar edecekmiş, işsizim öldüreceğim kendimi iş verin diyor. Yüzlerce telefon alıyoruz böyle. Bu ülkede ciddi can yakan ve toplumu bozan bir noktaya geldi işsizlik. Bunlar yokmuş gibi yapacaksak sorun yok sabaha kadar konuşalım. Ancak  bu memlekette işsizlik diye bir problem var. Hükümette çözemiyor bunu ve sorun olarak duruyor. İBB bir istihdam yaratmış bunu konuşmayalım mı? Pazartesi günü sayın başkan bana da söz vermedi,size sordu sizde durdunuz. Sayın başkanın böyle bir niyeti olsa zaten başka bir şekilde yapar. Ancak sizinle bir diyalog yaşandı" diye konuştu.

HIZAL: FARKLI NOKTALARA ÇEKMEYİN
Gündem dışı konuşmalarda yeniden gündem maddesine dönen AK Partili Hızal, "Biz burada eleştiriler yaptık, yapacağız. Siz de bize siyasi eleştiriler yaptınız, yapacaksınız. Ama biz bu cevapları verirken siyasi eleştirileri farklı noktalar çekmeyeceksiniz, yaparsanız haksızlık yaparsınız. Bu memlekete ve insanlarına haksızlık yapmış olursunuz. Ülkenin birlik ve bütünlüğüne haksızlık yapmış olursunuz. Tutanaklar açık ve net. Rize’den kalkmış gelmiş ama kendini İzmirli olarak kabul etmiş İzmirli biri olarak konuşuyorum. Siyasi ayrım yapmaksızın konuştuk. Politik gerekçelerde siyasi rantlarla başka yerlere gidip insanlar almayın dedik. İzmir’de Mardinli, Diyarbakırlı, Erzurumlu ve 81 ilden diğer kardeşlerimiz İzmir’de birlik beraberlik içerisindeyiz. Demagojiyi siz yapıyorsunuz. Farklı noktalara çekmeyin" dedi.

ŞAHİN: ACİZ İBB YÖNETİMİNİN BÖLGENİN DÖNÜŞÜMÜNÜ SAĞLAMASI MÜMKÜN GÖRÜNMEMEKTEDİR
Kürsüye çıkarak gündem dışı bölümde konuşmalarını gerçekleştiren MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin, Gaziemir-Emrez'deki imar planlaması ile ilgili açıklama yaptı. Şahin konuşmasında "Temmuz ayı içerisinde vermiş olduğum yazılı soru önergesine yaklaşık 2 ay sonra cevap verildi. Önergeye verilen cevabı okurken bir sürü laf kalabalığı arasında dikkatimi çeken, 2011 yılından bugüne kadar Aktepe – Emrez 122 hektarlık kentsel dönüşüm alanın 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarının bütüncül olarak yapılmadığıdır. Bu yaklaşım ile imar planı yapmaktan aciz İBB yönetiminin bölgenin dönüşümünü sağlaması mümkün görünmemektedir. 2015 yılında yapılan yarışmada 5 eşit mansiyon verilmiş, yarışmanın kazananı dahi belli olmamıştır. İmar planlarını olmayan bir alanda kentsel dönüşüm sadece hayalden ibarettir.  İBB yönetimi bu olguyu kamufle etmek için bütüncül bir anlayış yerine, parçadan bütüne gidecekleri yönünde farklı bir anlayış benimsedikleri hayalini pazarlamaktadır.  Bu olgu üzerinden halkı ve kurumları kandırma çabası içindeki İBB yönetimi, Milli Emlak’tan satın aldığı (eski pazaryeri) 48 ada 2 parsel (39.669 m2) üzerinde sadece 2 adet adanın ( 2348 ada ve 2349 ada) 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarını 2018 yılında onaylamıştır.

İMAR ADASININ ORTASINDA KALACAK
Bu adalarda 2 kez ihaleye çıkılmasına rağmen ihalelere katılım olmamıştır. Katılımın olmaması, projelerin günümüz koşullarına ve ihtiyaçlara uygun olmadığı gerçeğidir. Ancak önemli sebeplerden bir tanesi de altyapı eksikliğidir.  Aktepe - Emrez Mahalleleri sakinleri uzun zamandır zaten altyapı sorunları ile mücadele ediyor. 122 hektar alanın imar planlarının onaylanmamış olması ve İBB yönetiminin yeterli sayıda vatandaşımız ile sözleşme yapamamış olması sebebiyle bölgede hiçbir altyapı çalışması yapılamamaktadır. İmar planlarının olmaması, bankaların vatandaşın ATM taleplerine dahi olumsuz cevap vermesine sebep olmaktadır. Yine aynı sebeple doğalgaz yüzünden bir çok vatandaşımız bölgeden taşınmıştır. 2021 yılı Şubat ayında meydana gelen dere taşkınında yıkılma tehlikesi yaşanan Emrez Mahallesi 219 sokak üzerindeki köprü halen daha yenilenememiştir. Çünkü köprü aynı noktaya yapılırsa belki yol güzergahında değil , imar adasının ortasında kalacaktır.

İBB'NİN VATANDAŞIN MALINDAN GASP ETTİĞİ MİKTAR İSE 100 METREKARENİN ÜZERİNDE
Her fırsatta kentsel dönüşümün önündeki engel olarak hazine miktar fazlalığı şerhini öne süren İBB yönetimi, konu ile ilgili Milli Emlak Daire Başkanlığı nezdinde 2021 yılı Mart Ayı içerisinde müracaatta bulunmuştur. Kentsel dönüşümün önündeki asıl engel İBB yönetiminin bu alandan para kazanma arzusudur. 2348 ve 2349 ada üzerinde emsal = 3,5 civarında bir yapılaşma koşulu belirleyen İBB yönetimi, halk ile masaya oturduğunda emsal = 1,5 üzerinden % 50 teklif etmektedir.  İBB  yönetimi vatandaşın yarıdan fazla  hakkını bu şekilde gasp etmektedir. Sürekli hazine miktar fazlalığı şerhi üzerinden algı yaparak kendi beceriksizliklerini perdeleme gayreti içinde olanlar, adeta vatandaşın malına ortak olmaya çalışmaktadır. Parsel başına ortalama 30 - 40 m2 hazine miktar fazlalığının maliyeti  yaklaşık 45 - 60 bin Tl civarındadır. İBB nin vatandaşın malından gasp ettiği miktar ise 100 metrekarenin üzerindedir ve bunun ekonomik değeri ise 600 – 700 bin Tl civarındadır.

GÖZDEN GEÇİRİLMESİ VE REVİZE EDİLMESİ ÇOK ÖNEMLİDİR
Yaşadığımız 30 Ekim depremi sonrası ivedilikle dönüşüm hamlesi başlatması gerek İBB yönetimi İzbeton ile yaptığı protokol ile 2024 seçimlerine kadar sahada dönüşümcülük oynama gayretindedir. Kentsel dönüşüm ciddi bir iştir, altyapı ile üst yapı birlikte tasarlanmalı ve bütüncül olarak yürütülmelidir.Kentsel altyapının çok farklı sistemlerden oluştuğu ve bu sistemlerin her birinin kentsel dönüşüm üzerinde farklı etkilere sahip olduğu göz ardı edilmektedir. Altyapı sözcüğü ile tanımlanan şebeke türü dağıtım ve hizmet sistemlerinin hemen hemen tümü farklı mühendislik ölçütlerine göre tasarlanmaktadır. Örneğin temiz su ve doğalgaz dağıtım sistemi kapasiteleri basınç ve boru çapı ile belirlenen sistemlerken, kanalizasyon sistemi doğrudan cazibe ve nüfus, elektrik, telefon, cep telefonu gibi şebekeler daha çok teknolojik kapasite ile belirlenmektedir. Bu sistemlerin kentsel dönüşüm üzerindeki etkinliği de zaman içerisinde değişmektedir. Örneğin günümüzden yirmi yıl kadar önce kentsel gelişme için olmazsa olmaz kentsel altyapı türleri su, kanalizasyon, elektrik iken, bugün bunlara doğalgaz, cep telefonu ağı, internet gibi yenileri eklenmiştir. Yeni teknolojiler ışığında oluşan yeni şebekelerin kentsel dönüşüm üzerindeki etkileri de daha tam anlamıyla anlaşılabilmiş değildir. Aktepe – Emrez Kentsel Tasarım projelerinin 2015 yılında yapıldığı göz önüne alınırsa, o günkü koşullara göre hazırlanan projeler işlevselliğini ve güncelliğini kaybetmiştir. Gerek kentsel tasarım projelerinin gerekse altyapı projelerinin gözden geçirilmesi ve revize edilmesi çok önemlidir.

YERİNDE DÖNÜŞÜMÜN ÖNÜNÜ AÇMALIDIR
Planlama ilkesi olarak bütüncül bir planlama anlayışını doğru kabul ettiğimize göre, altyapının da buna paralel dizayn edilmesi zorunluluktur.Buradan hareketle, parçadan bütüne doğru imalat anlayışı bütüncül planlama ve altyapı imalatına uygun değildir. 112 hektar alanda toplam 10.000 konut planlandığına göre, 300 konut sadece % 3 e tekabül etmektedir. Bu hızla 20 yıllık bir süreçte dönüşüm tamamlanacağı aşikardır. Önce bina sonra altyapı yapmak, tam anlamıyla ilkel bir yaklaşımdır. Altyapı için tüm hak sahipleri ile anlaşıp, planla belirlenen ana arterler açılmalı, sosyal donatı alanları ile birlikte altyapı çalışmaları ivedilikle başlatılmalıdır. İnsanlara altyapısı olmayan konutlar teslim edip, sonrasında altyapı mağduriyetleri yaşatmak çağdaş kent bilincinden uzak, doğru olmayan bir yaklaşımdır. Özetle; Aktepe – Emrez mahallelerimizde İBB yönetimi tarafından bütüncül bir çalışma yapılması düşünülmediği açıkça görülmektedir. Bu yüzden İBB yönetimi 122 hektarlık alanın tamamından ya da en azından  bir bölümünden  çekilmelidir. Bölgede yerinde dönüşümün önünü açmalıdır" ifadelerini kullandı.

HIZAL: KREDİ YOK!
Gündem dışı konuşmalarda söz alarak 13 Eylül tarihinde gerçekleşen Büyükşehir Belediyesi Meclisi'ndeki 'Dünya Bankası kredisi' tartışmaları hakkında konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Umarım bundan sonra teknik hata olmaz. Meclis başkanvekili, meclis başkanı belediye başkanı sıfatıyla elbette ki yasal anlamda farklılığı var. Ama onun dışında demokratik anlamda hepimiz aynı düzlemdeyiz. Meclisi yöneten başkanın hiçbir meclis üyesinin kendi öğrencisiymiş gibi o tutum içerisinde hareket etmesini kabul etmiyoruz. Pazartesi konuşacağımız konuydu, kısmen meclis öncesi konuşamadığımız konuydu ama konuşamadık. Bu şehirde 2-3 ayır konuşulan kredi mevzusu var. 30 Ekim’de bir deprem yaşandı. Depremin acılarını kısa sürede ortadan kaldırmak için ciddi bir faaliyet ortaya koyuldu. Herkesi elinden geleni yaptı. Sonrasında İBB bir takım faaliyetler beklendi. Depremde zarar görmüş İzmirli vatandaşlar tarafından bununla ilgili bir kaç adım atıldı. Bunlardan biri de K alanlarının belirlenmesinde. Ortak çalışma neticesinde ortaya çıkmış bir planlama idi. Ama İBB K sınırlarının belirlenmesi dışında olumlu anlamda adım atmadı. Bir çalıştay düzenlendi. Onun sonuç bildirgesi de tam manada meclise sunulmadı. İBB Başkanı Tunç Soyer kalktı dedi, bizim bir kredimiz var. Bizler şaşırdık. Nereden çıktı diye? Dünya Bankası ile anlaştık, kredi Cumhurbaşkanın önünde ama imzalamıyor dedi. Mecliste, komisyonlarda görüşmedik. Kredi ne kadar dedik, 340 milyon dolar dendi. Konutların yapımında kullanacakmış. Neredeymiş, Cumhurbaşkanının önünde. Sonra politik bir tartışma başladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu İzmir’e gelerek “kredimizi onaylayın” dedi. Tunç Bey demeçler veriyor, “kredimizi onaylayın” diyor. İzmir milletvekilleri, genel başkan yardımcıları demeç veriyor; “kredimizi onaylayın” diyor. Allah Allah… Kredi nerede? Kredi yok" dedi.

ESKİ SÖYLEMLER YENİDEN ORTAYA ÇIKTI
Süreci kronolojik olarak anlatacağını dile getiren Hızal, "Kronolojik olarak anlatıyorum. Arkasından bir gün Tunç Soyer bizlerle görüşme talep ediyor. AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, ben Grup Başkanvekili olarak ve CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özuslu. İBB binasında bir görüşme yapıyoruz. Sorduk, Cumhurbaşkanımızın önünde kredi var mı dedik. Hayır efendim böyle bir kredi yok dendi. Neden bu ifadeleri kullanıyorsunuz dedik. Böyle bir ifade kullanılmış değil dendi. Ama basında demeçler var diyoruz. Yanlış anlaşılmış diyor. Peki, bu kredi nerede diyoruz. Müzakereler devam ediyor deniyor. Bunlar Tunç Bey ile konuşmalarımız. Peki biz neden toplandık? Biz bu devam edecek olan müzakerelerin siyasete yapılacak ola bir takım söylemlerle sekteye uğramaması için. Eyvallah, başımızın üzerinde yeri var. Biz de AK Parti grubu olarak İzmir'in menfaatine olan her şeyin altına imza atacağımıza söz verdiğimiz için biz sizlerle birlikte bu kredinin müzakerelerinde hareket edeceğiz dedik. Aradan bir hafta geçmeden Sözcü Gazetesinde bir ifade. Tunç Soyer tarafından veriliyor. Bizim kredimiz hazır, Cumhurbaşkanının önünde. Onaylamıyorlar. Doğru mu bu ifade? Yanlış. Tunç Soyer’in burada bir ifadesi vardı. “Yalana yalan diyeceksiniz diye. Bir hafta önce konuştuğumuz konu bambaşka. Bir hafta sonra konuşulan konu bambaşka. Arkasından tekrar bir görüşme sağlandı. Bu görüşmenin sonrasında bu kredinin Cumhurbaşkanlığı makamında böyle bir kredi sözleşmesinin olmadığı Tunç Bey tarafından ifade edildi. Sonra çıkıldı biz öyle söylemiştik ama bu kredi şu anda başka yerlerde, bu kredinin başka noktalara taşınabilmesi için siyaset yapıyorsunuz gibi bir ifade kullanıldı. Eski hastalıklar adeta depreşti. CHP’nin maalesef İzmir yöneticilerinin geçmişte yaşadığı bir tarım rahatsızlıklar depreşti. İzmir cezalandırılıyor söylemi yeniden nüksetti. Peki gerçek bu mu? İzmir cezalandırılıyor mu, cezalandırılmıyor mu ya da kim tarafından cezalandırılıyor şimdi kamuoyunda mecliste tartışacağız.

VATANDAŞIN LEHİNE KULLANILACAK BİR KREDİ YOK
Kredinin nerelerde olduğunu Dünya Bankası’nı Türkiye Direktörünün 15 Temmuz 2021 tarihli basın bülteni ile size açıklayacağım. Hani Tunç Bey Dünya Banksı direktörünü arayın konusun dedi ya. Bende telefonu yok. Tunç Bey’de vardır galiba. Kendisi arayabilir. Kendisi arayabilir Zoom'dan yapılmış görüşme onu da anlatacağım. Dünya bankası direktörünün 15 Temmuz'da basın bültenini açıklayacağız. İzmir cezalandırılıyor söylemi kim tarafından söyleniyor. CHP İzmir Milletvekilleri ve İl Başkanı tarafından. Bu neyin üzerinden yapılıyor? Kredi üzerinden yapılıyor. Sayın Kılıçdaroğlu bir hafta önce İzmir'e geldi ve bir açılış yaptı. CHP İzmir İl Başkanı da oradaydı. o açılışta açılan bazı eserler kim tarafından nasıl yapıldığını size anlatacağım. Konak Engelsiz Yaşam kötü. Bu İZKA tarafından yüzde 75'i yapıldı. Yenilikçi Öğrenme merkezi İZKA tarafından yapıldı. Roman Kültür Merkezi… Bunların tamamının yüzde 75'lik finansmanı İZKA tarafından yapıldı. Ancak bunların üzerine siyaset yaptığınız. Dünya bankası direktörü bir basın bülteni geçmiş. Burada birkaç başlıkta 2021 mali yılında hangi kredileri kullandırılacağını yazmış. Biz bazen belge istiyoruz Mustafa Bey'den ancak vermekte çekiniyor ve yavaş davranıyor ben atabilirim belgeleri. Dünya Bankası direktörü demiş ki 2021 yılında bir kredi kullanılabilir ancak görüşmeleri devam ediyor. Kredinin gerçek ismi kentsel dönüşüm kredisi değil. Deprem sonrası yeniden inşa projesi. Bununla ilgili bir kredi anlaşması imzalanmamıştır.  Bunu Dünya Bankası Direktörü diyor. Bu kredinin İzmir Deprem Sonrası Kapsayıcı yeşil inşa projesi. 6 ay bu kentte yanlış bilgi verdiniz. Krediniz hazır kredi cumhurbaşkanının onayında dediniz. Böyle bir kredi yok. Dünyada hiçbir kredi müzakeresi 4 ayda tamamlanmaz. Hele zoom üzerinden yapılan görüşme ile tamamlanmaz. Kimse kimseye 340 milyon dolar vermez. Sayın Soyer hala kendini Seferihisar belediye başkanı sanıyor. 2,5 yıl boyunca sayın Soyer'in kendi söylediklerini yalanmasına İzmirliler alıştı Bir Büyükşehir belediye başkanın söylemlerinin bir ağırlığı olmalı. Pamuk gibi olmaz söylemler. İBB başkanı İzmirliler yalan yanlış bilgiler veremez. İBB başkanı Tunç Soyer kredi meselesinde İzmirlilere yanlış bilgiler verdi. Pazartesi günü de ondan önceki günlerde yanlış bilgiler verdi, kendi genel başkanı ve il başkanına da yanlış bilgiler verdirtti. İzmir'deki CHP yerel siyasetçileri siyasetteki popülizmin ağ babasını yaptılar. İzmirliler bunu yemiyor. Kredinin çıkması için gerekeni  yapacağız. Peki bunu nereye kullanacaksınız? Yol mu yapacaksınız? Belediye hizmet binasını ne kadara yapacaksınız? Yapmanız gereken bakım onarımları ne kadara yapacaksınız?  Bu kredi o kredi. Bu kredi o kredi. Bu sizin müzakereleri devam ettirdiniz ancak yüz yüze görüşmediğiniz kredi bu. Bu işler öyle olmaz. Vatandaşa 4 ayda kredi çıkardık demeyin. Böyle bir kredi yok. Çıksa bile vatandaşların lehine kullanılacak bir kredi yok.

VATANDAŞA YANLIŞ BİLGİ VERMEYİN
İBB geçmiş yıllarda binlerce konut yaptı. Kooperatifler eliyle… İBB belediyesi 10 yılda kentsel dönüşümde yaptığı ne var? 2,5 yılda yaptığınız ne var? İZBETON'u kurtarıcı olarak görüyorsunuz ancak asfalt bile atamıyor. Ben bunları söylerken birileri hakkımda dava açmayı düşündüğünü söylüyor ancak daha böyle bir şey göremedik. Kredi ile ilgili mesel bu. İzmirlileri İBB Başkanı Tunç Soyer yanıltmış. Bunu bazen kendi ifadesi ile bazen bizim ifademiz ile gördüler. Dünya Bankası Direktörü'nün mailleri ve basın bültenleri ile görebiliyoruz. Tunç Soyer'in burada konuştuğu farklı bizim karşısında söylediği farklı, basına çıktığında farklı oluyor. Buna karakolda doğruyu söyleyip mahkemede şaşmak derler. Kredi meselesi bu. İzmir depremzedeler ile ilgili bir şey mi yapacaksınız? Bir yıl oldu Bayraklı'daki K sınırları belli oldu. 1 yılda Bayraklının tamamı planlanırdı. Plan revizyonu yapılırdı. emsal artışı mı? Yapın bizde destek verelim! Yapın buyurun. Yetki kimde? CHP İl Başkanın bahsettiği gibi bakanlıkta mı hayır! Vatandaşa yanlış bilgi vermeyin. Umut tacirliği yapmayın" şekinde konuştu.

TÜM TÜRKİYE'DEN ÖZÜR DİLENMESİ GEREKİRDİ
Kültür Zirvesi sonrası gerçekleştirilen gala yemeği ile ilgili İzmir ve Türkiye gündemine düşen 'semazen' konusu ile ilgili de konuşan Hızal, "İzmir'de bir gündem konuşuldu. İBB'nin yaptığı Kültür Zirvesi ve sonrasın yapılan Gala Yemeği. Bizler buna davet edilmedik. Kültür zirvesine de dahil edilmedik. Ben grup başkanvekiliyim,  diğer grup başkanvekillerine de gelmemiştir diye düşünüyorum. Pazartesi burada bazı meclis üyesi arkadaşlarımız bazı güzellemelerde bulundu Kültür Zirvesi ve sonrasındaki gala için. Geçmişte  CHP belediyeleri özellikle İBB belediyecilik anlamında eksiklerini kapatmak adına Gazi Mustafa Kemal Atatürk üzerinden bir takım söylemler gerçekleştirerek hem seçim kazanma refleksi hem de belediyecilik başarısızlığı örtmeye çalışıyorlardı. Bugün baktığımızda geçmişi mumla arara bir şekilde, İBB bambaşka bir refleks gösteriyor. özgürlükler, demokrasi adı altında toplumun temel değerleri üzerinden bir takım faaliyetler içine giriyor. Hafta sonu bir gösteri yapıldı ve bunun üzerinden ki gösteride basına kapalı gerçekleştirildi. Allahtan orada video çeken arkadaşlar olmuş ve bugün basına düştü. Orada İBB bir gösteri yaptırdı. Bu gösteriyi de dün Gazi Mustafa Kemal Atatürk üzerinden yapılan istismari söylemler üzerinde  kapatmaya çalıştıklarını bugün bu tür gösteriler ile kapatmaya çalışıyorlar. Çıkıp tüm Türkiye'den özür dilenmesi lazımken meseleyi farklı yönlere çekmeye çalışıyorsunuz. Bunu asla kabul etmiyoruz" dedi.

KÖKKILINÇ: İBB BAŞKANIMIZ İLE GURUR DUYDUM
AK Parti'nin iddiaları hakkında söz alarak açıklamalarda bulunan CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, "Herhalde 25 dakikadan fazla konuşmuştur. Ben sadece eleştirilere yanıt getirmek istiyorum. Özgür Bey'in bu kürsüde kullandığı üslup için teşekkür ediyorum. Pazartesi kalpazanlık, sahtekarlık gibi sözler inanılmaz derecede rahatsız etti bizleri. Aslında hiç telaffuz edilememesi lazım. Telaffuz edilmesi gereken yerler yargı yerleridir. USCL, Dünya Belediyeler Birliği’dir. Bende o gece oradaydım, Fransız heyetiyle sohbet ettim. Olağanüstü güzel bir geceydi. Kendi belediye başkanımla onunla çalışan tüm arkadaşlarımızla gurur duydum. Kendimi dünya vatandaşı gibi gördüm. İzmir’in böyle bir organizasyon yapmasından gurur duydum. Biz uluslararası organizasyonunda her zaman dahil olmalıdır.  Bu ayırım demek yatırım ve turizme katkı demek. İzmir için siyaset demek değil, Türkiye için siyaset yapmak değil, dünyamız için de siyaset yapmak lazım. Ortak değerlerimiz var, bunların hepsine sahip çıkmak çok güzel. USCL Dünya Belediyeler Birliği demek ve İzmir pek çok güzel kentin arasında bu birliği kültür Zirvesi ile ilgili organizasyonunun İBB Başkanı Tunç Soyer sayesinde ev sahibi yapmayı hak etmiş bir kent. Gala gecesinde de çok güzel beraberlikler vardı. Kültür Bakanımızın orada olması bizi ayrıca mutlu etti. Dünya Belediyeler Birliği Başkanı, İzmir için bu konuda övgüler söyledi. Biz o gece çok güzel sözler duyduk İBB ve yönetimi ile ilgili. Kültür sanat bizim hayatımızda yok mu? Her yere yol yapmak alt yapı yapmak mıdır belediyecilik? Kültür sanat denen bir şey var. Bizim kültür sanat alanında önemli yatırımlar yapmak lazım. Dünya Belediyeler Birliği Kültür Zirvesi adı altında da yola çıkmış. Ben AK Parti grubundan kültür sanat ile ilgili eleştiri görsem; kültür sanat yapmasın yol yapsın deniyor. Özgür Beyin bir paylaşımını gördüm, Tango yapan çiftleri koymuş altına da başka kültür sanat koymuş, ortaya da sel ile ilgili fotoğraf koymuş;  “İzmir böyle yönetiliyor” diye. İzmir çok güzel yönetiliyor. Büyük haksızlık. Gala gecesinde ordaydım. İBB Başkanımızla da gurur duydum. İnşallah bu organizasyonlar olur. İzmir’in turizmine, ekonomisine, tanıtımlarına çok büyük katkı sağlayan organizasyon. Semazen gösterisi olarak sunulan gösteri aslında semazen gösterisi değil" dedi.

İZMİR DOYDUĞUN YERSE İZMİRLİSİNDİR
Sözlerine devam eden Kökkılınç, “AK Parti Grubu'nun bu şekilde yaklaşmasına çok üzüldüm. Bu düşünme tarzını tüm siyasi partililerimiz terk etmesi gerekir. Meclis yönetiminden bahsetti. Biz hep diyoruz ki, Meclis yönetmeliğini esas aldık diyoruz. Ve ortak bir yol yürüyoruz. İBB Meclisi pek çok kente örnek bir meclistir. Muhalefetin sesini dinliyoruz. Başkanlık yönetimi dediğini de başkanın söz kesme ve söz vermeme yetkisi var. Önemli olan kişilik haklarını ihlal etmeden bu üslupla çalışabilmek. Haksız eleştirileri reddediyoruz. İBB istihdamında yasalarla ve mevzuatlar çerçevesinde bir çalışma söz konusu. Evet, bende aynı şeyi diyeceğim. Bende bir tarafı Balkanlara bir tarafı Azerbaycan’a dayanan bir İzmirliyim. İzmir’deki birçok yurttaşımız gibi. İzmir’i tanımlarken duyduğun yer kendindir diyoruz. İzmir doyduğun yerse İzmirlisindir" şeklinde yanıt verdi.

BURADA NİYET ÖNEMLİ
K alanlarının belirlenmesi hakkında da konuşan Kökkılınç, “K sınırları konusunda İBB burada beraber hareket etti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile hareket etti. 30 Ekim’de büyük bir acı yaşadık. İnsanlar evlerini kaybetti. Orta hasarlı ve ağır hasarlı yapılar var. Ağır hasarlılar için hükümetimin güzel bir girişimi oldu. Ama orta hasarlı konusunda bir girişim yok. Dünya Bankası’ndan temin edilen kredi mutabakat ile elde edilmiş kredi. İBB’nin kredisi yüksek. Sanırım bu konuda biraz siyaset yapılıyor. Ama İBB iyi niyetli hareket ediliyor. Birçok proje için Dünya Bankası’ndan kredi alınmış bunun içinde İBB kredi talebinde bulunmuş. Dünya Bankası 340 milyon dolar kredi imkanı sunmuş. Bunun 4 ayda mutabakat sağlanmış. Sayın Cumhurbaşkanın önüne konulmuş sözleşmeden bahsetmiyoruz. Ama sözlü olarak da iradeler birliği buluştuğunda sözleşme gerçekleşir. Olan Dünya Bankası ben kredi veririm diyor. Bundan sonrası Cumhurbaşkanı kredi ile dosyasını hazırlayıp bu dosyayı önüne koyması gereken ilgili Bakanlıklardır. Bahsedilen konu budur. Burada niyet önemli. Yanlış anlaşılma olduğu fark edilince AK Parti İl başkanlığında, CHP İzmir İl Başkanımızla birlikte İBB Başkanımız gitti. Doğru anlatımı kendilerine ifade eti. Beraber bir basın açıklaması yaptınız. Konunu ne olduğu anlaşıldı. Pazartesi günü de başkanım çok net anlattı. Kesinlikle burada kimsenin yanıltılması söz konusu değil. Dosyanın Cumhurbaşkanı önüne dosya haline getirip bu kredinin çıkmasını sağlamak gerekiyor. Tüm partiler hassasiyetle beraber hareket etmeliyiz. Sadece beni rahatsız eden bir şey daha var. İBB başkanımız ekip ile beraber AK Parti’ye gidip açıklama yaptı. Bu ziyaret çok suistimal edildi. Sanki belediye başkanımızı yanlış şeyler söylemişte onu düzeltiyor gibi oldu. Size gelen ve sizin sayan bir insan için içinde çelişki varmış gibi yansıtmak bence hiç etik değil. Evinize gelen insanın suistimal etmektir. Aslında bu konuda siyaset yapıyorsunuz belki ama AK Parti İl Başkanlığında yapılan ziyareti bu eleştirilerinize kullanmayın. Ben buna ayıp derim. Bana göre AK Parti İl Başkanlığı İBB Başkanımıza bir özür borcu vardır. İBB başkanımızın vatandaşa yalan söylemek gibi bir durum yoktu. Önümüze yerel seçimler var onu göreve getirmezler. İyi niyeti siyasete kurban ediliyor. Siyaset projelerle yapalım diyoruz ama hep aşağıya çekiliyor."

SANDAL: GELİN SORUNLARI EL BİRLİĞİ İLE ÇÖZELİM
Bayraklı ile ilgili Özgür Hızal'ın iddiaları sonrası söz alan Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal ise şunları söyledi: 

"Biz Bayraklı belediyesi olarak plan notlarını rekor bir sürede geçiren belediyeyiz. Bir defa vatandaşın içinde bulunduğu durumu doğru anlamalıyız. Ekonomik kriz ve pandemi süreci ile deprem ile birlikte tüm maddi durumunu kaybeden vatandaşlarımızı var. Bunun üzerinden imar artışları ile ilgili artışın olabileceği imasını oluşturmak vatandaşa verebilecek en büyük zararlardan biri olur. Müteahhitlerin metrekare başı birim fiyatı vermekte çekindiği noktada vatandaşların kafasını karıştırmak bizim içimiz değil.Biz sosyal bir hukuk devletiyiz. Burada mağdur vatandaşların sorunlarının çözülmesi devletimizin birincil görevidir. Biri kredi arıyorsa demek ki burada bir boşluk vardır. Hazır bu müzakereler varken hükümetin bu sürece destek olması lazım. Vatandaşa vereceğiz 200 milyonluk kredi ile bu sorunları çözme imkanı yok. Gelin siyaset dışında el birliği ile Çevre Şehircilik, Cumhurbaşkanlığı ve bizler konuya el atalım. Bir konutun kaça mal olacağı fiyatı bellidir. Afet kapsamında bu yurttaşlarımızdan 2 yıl faiz alınmasın 18 yılda sıfır faiz ile ödenmeye devam edilsin. Bu belediyenin değil merkezi hükümetin sorunu. Kredi miktarını belirlemesi konusunda belediyenin bir sorumluluğu yok. Biz CHP adına yada Millet İttifakı söz aldığında TV'deki magazin programları gibi AK Partili arkadaşlar söz alarak  sanki birinin çocuğu kaybolmuş gibi konuya dahil oluyorlar. Gelin kredi konusunu el birliği ile çözelim. Belediyelerin imar artışı vererek vatandaşın sorunun çözebilme sansı yok. İmar artışı ile ilgili AK Parti İl Başkanımızı aradım ve dedim ki bu mesele çözümsüz bir mesele. Bunun odalardan diğer alanlardan dönme şansı çok yüksek. İlgili arkadaşlarımızın bu konuda daha hassasiyet göstermeli ve polemiğe girmeden vatandaşın sorunların çözelim dedim.  Bitmiş tükenmiş yurttaşlarımızın derdi var. Gelin el birliği ile çözelim. Hep birlikte talebinizi Cumhurbaşkanımıza iletelim Büyükşehir'de bununla ilgili krediye ihtiyaç duymasın. Bir binanın hasar durumunun ne anlama geldiğini anlamış değilim. Gözlemsel olarak yapılan işlem sonrası vatandaşlar abu işlem ile ilgili kredi verip vermemeyi anlamış değilim. Bir bina ya oturulabilirdir ya da değildir. Bu bina da orta hasarlıların güçlendirilmesi ile ilgili ve vatandaşları mağduriyete getirebileceği yönünde de bir sorun mevcut" diye konuştu.

YILDIZ: MUHTEMELEN RAKAMLAR İLE SAYILARI KARIŞTIRIYOR
Son olarak AK Parti adına söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, "Önümüzdeki ay 30 Ekim İzmir depreminin birinci yılı. AK Parti grubunun önerisidir ki yazılı olarak da vereceğiz. Biliyorsunuz ki orman yangını olduğu bölgede olağanüstü meclis yapmıştık. Biz AK Parti grubu olarak diyoruz ki İzmir depreminde hepimizin canı yandı. P deprem sürecinde ortaya koyduk. Örnek almanın devlet olmanın birlik olmanın örneklerini verdik. 30 Ekim’de biz olağanüstü mecliste bir deprem gündeminde yapalım. 1 yıl boyunca neler yaptık yapabildik, neleri başarabildik depremzedelerimizi neler bekliyor ve bunları ucu açık bir şekilde iyi niyetle tartışalım. Bu tartışmaya İzmir’in böyle bir ihtiyacı var. İl başkanımız siyaset yapıyor dedi. Biz bunu yaşıyoruz. Ziyaretler yapılıyor 19 ağustosta, onun ardından gazete açıklamaları Deniz Yücel 9 Eylül'de sanki o ziyareti yapmamış gibi açıklamalar yapıyor. Biz ev sahipliği de, nezaketi de kuralları da biliriz. Bu önergeyi biz önemsiyoruz ve bu konunun çözümü noktasında geçen Tunç Soyer 5 bin 800 tane orta hasarlı bina var dedi. Şu an 610 hasarlı bina var. Muhtemelen rakamlar ile sayıları karıştırıyor.

ZOOM ÜZERİNDEN YAPILMIŞ OLAN ŞARTNAME NEDİR?
Ben K bölgeleri tartışırken de söyledim, odaların ne yaptığını da tartışmak istiyorum. Bu kentin Odaları bir yıl boyunca depremzedeler için ne yaptı? İnşaat mühendisleri Odası ne yaptı? Mimarlar Odası ne yaptı? Bu sorunu elbirliği ile çözmek adına AK Parti her türlü sorumluluğu alarak geliyor. Ben CHP’nin bu anlamda çaba gösterdiğini düşünüyorum ama maalesef ki siyasetçilerin sorumluluk sahibi olmak zorunda. Ziyarette konuştuklarımız nezaket kuralları içeriden sansürleyerek ifade edilmeye çalışıldı. Geçen mecliste ben çok üzüldüm. Demokrasiden bahsediyoruz, söz vermekten bahsediyoruz. Biz depremzedeleri kredisi ile söz talep ettik. Bırakın tahammülleri ve yönetmelikleri. Tunç Soyer her televizyon programında demokrasi bir duruşum var diye ortaya koyduğu tavra yakışmadı. Özgür Beye 2 dakika söz verirdi. Deprem ve Dünya Bankası kredi mevzusu o gün çok rahat konuşabilirdi. Biz ufak bir şey tartışmadık deprem ile ilgili bir konuyu konuşacaktık. İzmir gündemine ısınıp ısınıp Dünya Bankası kredisi ile ilgili konuşacaktık. Nilay Hanım mutabakat dedi. Bürokratlar mutabakat metnini getirip grupbaşkanlarına versinler. Yazılı ya da zoom üzerinden yapılmış olan şartname nedir? Nerede tıkanmış? Israrlı bir şekilde bunu görelim. Bizde diyoruz ki bize mutabakatı verin."

 
2023, Türkiye'nin şahlanışının sembolüdür
 
Son 24 saatte 248 can kaybı 28 bin 224 yeni vaka
YORUMLAR
Toplam 7 yorum var, 7 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
girit 16 Eylül 2021 Perşembe 12:08

Sonuç CHP kalır Tunç Bey gider

Yorumu oyla      2      3  
Sabriİzmir 16 Eylül 2021 Perşembe 09:35

Akp meclis üyelerine sormak lazım.. Uçmadığımız havaalanı için garanti ücret ödemeleri, geçmediğimiz otoyollar ve köprüler için araç başına garanti ücret öderken neredesiniz. Gereksiz diye eleştirdiğiniz işlerin halkın faydasına olduğunu görmezden gelmek aymazlıktan başka bir şeu değildir.

Yorumu oyla      5      4  
enes 16 Eylül 2021 Perşembe 09:27

ak parti haklı. dağılabilirsiniz.

Yorumu oyla      3      5  
Bülent ışık 16 Eylül 2021 Perşembe 08:57

AK parti grubu olarak gayrimenkul satışlarına muhalefet etmiyorlarmı güleceğim geliyor.

Yorumu oyla      3      4  
izmir'li 16 Eylül 2021 Perşembe 08:12

Sayın; serdar SANDAL 64 hektarlık kentsel dönüşüm alanı kangren haline geldi büyükşehir projeyi size devretti yıllardır proje üretilemiyor açın imara kendimiz yapalım, Bayraklı'nın yolları içler acısı

Yorumu oyla      3      4  
Bayraklı 15 Eylül 2021 Çarşamba 23:48

Boztepe ve Hızal hep sesiniz buuük şehirde çıkıyor Bayraklıda boztepe ve hızal sesiniz neden çıkmıyor.kırediği 25 günde hasanın cebine koydunuz bunça yolsuzlık varken nerdeydiniz.siz deyilmiydiniz alkol suratı verdiniz esgi il başkanınıza bırakın büyük şehirde böbürlenmenizi ilçelerde ne yapyığınıza bakın.Alan mennun satan memnun çenine koyan memnun.

Yorumu oyla      2      4  
Gönül Belediyeciliği Kazandı 15 Eylül 2021 Çarşamba 22:15

Demek ki belediye çok çalıyor ki borcu var. Geçmişte borç yok, proje yok ki borcu olsun diyordunuz ya, o hesap.

Yorumu oyla      4      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İzmir ulaşımında radikal kararlar... Toplu taşımaya özel şerit geliyor!
İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanı Mert Yaygel, İzmir ...
El öpmeye gitti... Kiraz’a iki müjdeyle döndü!
Eşi Kasım Kutlu ile birlikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elini ...
Türkiye'nin ilk yerel festivali Bergama Kermesi coşkuyla sona erdi
Kadim Şehir Bergama’nın düğünü olarak kabul edilen, 1937 yılından beri ...
 
İki fuar birden yola çıktı... Tekstil sektörüne İzmir'den nefes!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Fashion Prime ve Fashion ...
Basmane Hamamı evsizlere yuva oldu
Basmane Hamamı evsizlere yuva oldu
Vali Köşger salgında son durumu açıkladı: İzmir'de günlük ölüm 18-20 civarında!
İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmirlilerin aşı duyarlılığı ve sağlık ...
 
Karşıyaka, Romanlar'a ev sahipliği yapacak
Roman Toplumu Gençlik Eğitim ve Kalkınma Derneği (ROMGEDER) ile Karşıyaka ...
32. BERKSAV Kültür ve Sanat Ödülleri sahiplerini buldu
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu, 32. BERKSAV Kültür ...
ASKİ, çalışmalarına hız verdi
Kentin altyapısını güçlendirmek için yatırımlarını sürdüren Aydın Büyükşehir ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Erken seçim hangisine yarar?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Endüstriyel futbol öğütüp yutuyor!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Görgüsüz açlık ve ikiyüzlü siyaset!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva